Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Deprem ve terör

Deprem ve terör
 

Yunus da öldü, okuyun, izleyin, seyredin...geçin!!!


Birlikte yaşamak ve katlanmak zorunda bırakıldığımız kaderimiz…Biri doğal afet, diğeri bizzat insan eliyle.

Bu güne kadar nice depremler gördük, yüzbinlerce insanımızı yitirdik. Bu güne kadar nice terör eylemlerine maruz kaldık, binlerce insanımızı genç yaşta toprağa verdik.

Alıştık ölümlere, ölülere ve dahi öldürmeye!

Acır gibi yaptık, üzülür gibi yaptık, döndük televizyonda dizimizi izledik.

Allah’ın adını anmadığımız gün kalmadı, Allah beterinden korusun dedik, Allah daha başka acı vermesin dedik. Kader diye kabullendik.

Biliyor musunuz, insanın hiç değeri olmadı bu memlekette, ne çocuğun, ne kadının, ne erkeğin.

Devleti kutsadık ama devlet insanını bir türlü koruyamadı, ne doğal afetlerden, ne silahlı terörden, ne trafik teröründen, ne şiddetten.

Ölüyoruz, ölüyoruz, Allah rahmet eylesin diyoruz, 3 gün üzülüyoruz, 5 gün isyan ediyoruz, bitiyor. Ölümü bu kadar kanıksayan bir toplum daha var mıdır?

Hem ölüyoruz, hem öldürüyoruz, hem alışıyoruz.

Bu kader değil ki; biz bunu hep yapıyoruz!

Deprem kuşağında, fay hatlarının üzerinde olduğumuzu bile bile deprem felaketinin korkunçluğunu  hep görmezden geliyoruz, hep beynimizin arkasına iteliyoruz…sanki bir daha hiç deprem yaşamayacakmışız gibi.

Halen değişen bir şey yok.  Bir musibet bize ne kadar ders oldu? Hiç ders olmamış, işte Van, işte Erciş.

Hamam da aynı, tas da…

İşte terör, ne değişti yıllardır, her gün yeter artık dedik, birbirimize düşman olduk…öyle bir düşmanlık ki, birilerinin felaketi diğerinin neredeyse bayramı oldu.

O hale geldik ki depremle terörü birbirine karıştırdık, onlar bizim askerimizi öldürdü ama biz yine de yardım ediyoruz noktasına geldik, ne kadar iyi niyetli ölü kutsayıcılarıyız biz!

Enkazın altında, ne deprem bilir, ne terör, ne kürt bilir ne türk, ölümü bilmez, düşmanlığı bilmez…öyle yatar işte orada, bir ölünün eli omzunda. Öyle bakar hayretle, korkuyla, “suni” bir   kaderin ne olduğundan habersiz, ölümün bu derece kutsandığından habersiz… ölü eli yerine dirinin yardım elini bekler.

Her depremle yerle bir olur binalar,  her terör eylemiyle yerle bir olur insanlık.  

Ve toprağa gömdüğümüz binlerce can, çoluk, çocuk, gençler, anneler, babalar… kulaklarımızdaki feryatlar, çığlıklar, ağıtlar.

Yine deprem olacak, yine terör eylemi, yine savaş, yine ateş düştüğü yeri yakacak, bir musibetin bin nasihat yerine bile geçmediğini belki de yüzbinlerce canı yine toprağa gömerek öğreneceğiz.

Belki annemiz, babamız, belki kardeşimiz ve çocuklarımız.

Yine yitireceğiz, yine feryatlar, çığlıklar, ağıtlar birbirine karışacak…yine televizyon dizisi izleyeceğiz, yine Acun’un yarışmaları ile coşacağız, yine sanal aleme dalacağız, özlü sözlerle ruhumuzu adam etmeye , egomuzu tatmin etmeye devam edeceğiz.

Yardımlarda bulunacağız, yardım yapmanın vicdani huzuru ile yine hayatı ve ölümleri seyretmeye devam edeceğiz.

 “Allah bize bu günleri bir daha göstermesin” diyeceğiz…yine ölmeye yine öldürmeye devam edeceğiz.

“Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin” diyeceğiz..yine devleti kutsayıp insanı unutacağız..

Hepsi bu kadar…

Deprem ve terör yalaması olmak, ölü yalaması olmak böyle bir şey galiba…

İyi seyirler,


 

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..