Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Deprem ve yaşam hakkı

Deprem ve yaşam hakkı
 

Yaşamak Her Yuttaşın Hakkıdır


''Devletin temel amaç ve görevleri

MADDE 5. – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.


Anayasa`nın 56. Maddesi:
A. Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.


Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.


Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.


Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.


Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.

Çağdaş ve sürdürülebilir bir yaşam sürmek için devletin herkese sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanı sağlamak gibi bir zorunluluğu vardır. ''


Anayasamızın 5.ve 56. maddelerine göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir bir ortamda hayatını sürdürme hakkı vardır.Devlet de bu ortamı sağlamakla yükümlüdür.

İstanbul için deprem senaryoları yapılıyor ve 20 ile 30 bin yurttaşımızın öleceği binlerce binanın yıkılacağı bildirilmektedir.
Peki can ve bina kayıplarını en aza indirmek için neler yapılmaktadır?

Fakir insanlar üst üste bindirilmiş kibrit kutusu gibi gecekondularda yaşamaya mahkum edilmektedir.Ekonomik durumu daha iyi insanlar da paraları karşılığı birşeyler yapmaya çalışmaktadır.Onlar da yanlış bilgi kurbanı olmaktadır.
Devlet olarak İmar ve Şehirleşme kanununu daha çıkaramadık. Planlı ve çağdaş şehirleşmeyi bir türlü beceremedik.Yurttaşlarımız yaşadığı binayı, yaşadığı kenti hiç sorgulamamaktadır.

17 Ağustos Körfez depreminin üstünden 11 yıl geçti hala kayda değer birşeyler yapamadık devlet olarak.Binlece yurttaşımızı enkaz altında kaybettik, sadece arama -kurtarma ekipleri kurduk.Ama deprem ve diğer afet önleyici tedbir ve bilgilendirme - bilinçlendirme çalışması yeteri kadar yapılmadı.
Anma etkinliği düzenliyoruz.İnsanları göz göre göre (ki savaşta bile bu kadar can kaybı olmamaktadır) ölüme mahkum ediyoruz ve sonra da anıyoruz devlet olarak.Devleti yönetenler, yönettikleri devletin olanaklarını, yurttaşların sağlıklı, güvenli sürdürülebilir ortamlarda yaşaması için seferber etmelidirler.

11 yıl önce Marmara Depreminde yaşamını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum.

Daha sağlıklı, daha güvenli binalarda yaşamak dileklerimle.

Murat AKCAN
Jeofizik Müh.

 
Toplam blog
: 46
: 1171
Kayıt tarihi
: 17.02.07
 
 

Adana doğumluyum ve Adana'da yaşıyorum. Jeofizik mühendisiyim...