Depreme karşı halk konut

Bugün Akşam gazetesinin başlığı, "Depreme karşı halk konut" olarak verilmiş. Başbakan'ın "iktidarımıza bile mal olsa yıkacağız" diyerek tanımladığı "Kentsel Dönüşüm Projesi" önceki gece Meclis'te yasalaştığı için Akşam gazetesi Çevre ve Şehircilik Bakanı ile görüşmüş. Bakan, halk ekmek modelindeki gibi 6 milyon konut düşük maliyet ve düşük fiyatla yenilenecek demiş.

Bakan, bu konuda milli politika izleneceğini, belediye, parti ayrımı yapılmayacağını, ilk etapta İstanbul ve İzmir'de projenin başlayacağını, 6.5 şiddetinde depreme dayanamayacak tüm binaların yıkılacağını, önce vatandaşa sen yık denileceğini, vatandaş yıkamazsa devreye bakanlığın gireceğini ve yıkımı yapacağını söylemiş.

Sistemin kaynağı önce 2B'den gelecek 5 Milyar TL olacakmış, sonra sistem kendini yenileyecekmiş. 20 milyon konuttan riskli olan 6 milyonu yenilenecekmiş. Devlet düzenleyici olacakmış, işi özel sektör yapacakmış. Devlet, fiyatları aşağı çekmek için çalışacakmış.

Şimdi düşünce güzel. Depreme karşı yapılması gerekenler zamanında yapılmadığı için risk büyük. Allah korusun bir büyük depremde milyonlarca insan ölebilir. Devletin bu konuda proaktif davranıp devreye girmesi büyük bir iş. Hem bu inşaa çabası ekonomiyi de sürükleyecek. Bu kararı almak cesaret ister. Ancak kanımca devlet yıkacağı konutlara karşılık vatandaşa ev vermezse bu işler çok karışacaktır. İnsanlar önce yeni sağlam evlerine geçmeli ve ödemelerde kendilerine çok büyük kolaylıklar sağlanmalı.

Kentsel dönüşüm ülkenin imajını da yenileyecek. Yeni yapılacak evlerin de komşuluk ilişkilerini, mahalle kültürünü öldürmeyecek tarzda yapılması, çevre düzenlemelerinin de çağdaş bir yapıda olması lazım. Yerini, semtini terk etmeyecek çok insan olacaktır. Alacakları evin çok pahalı olduğunu söyleyecek insanlar olacaktır. Bu işi insanları kazanarak, kırmadan yapmak lazım. Unutmayalım her şey insanlar içindir.