Depresyon nedir ?

Yaşantımız da kiminle karşılaşsak dilinde bir sözcük bu günlerde. " Nasılsın " "Sorma canım depresyondayım !"

Peki nedir bu depresyon. Ya da bizim depresyon da olduğumuzu kanıtlayabilecek belirtiler nelerdir.

Depresyon; kelime anlamı olarak "çöküş " olarak bilinmektedir. Yıllardır bilinen bir hastalıktır. Yani yeni keşfedilen bir hastalık olmamakla beraber günümüzün moda hastalığı olma ünvanını almıştır. Özellikle de son 30 yıldır müthiş bir artış göstermektedir.
Depresyon 'unda çeşitleri bulunmaktadır. Yani her belirti aynı depresyonu ispatlayamaz.

Peki ne zaman hastalık derecesine ulaşır ? Bir anne düşünün çocuğunu kaybetmiş. Anne belli bir dönemden sonra günlük hayatına geri dönüyor. Tüm enerjisini kalan çocuklarına harcamaya çalışıyor. Bunu yapabilmekle birlerek veya bilmeyerek kendine iki yönden yarar sağlamış oluyor. İlki; üstlendiği hayati görevlerini yapabilmek,ikincisi de kalan çocuklarıyla ilgilenebilmek. ve bu ilşki ona yeniden hayata bağlanma hissi vermeye başlıyor.

Tam tersini düşünelim şimdide. Anne çocuğunu kaybettikten sonra; günlük hayatı reddetmek, çocuklarına bakmamak. Bu ıstırap dışında hiç bir şeyi düşünmemek. Geceleri uyuyamamak,tüm gününü ölen çocuğu ile ilgili anılarla süslemek. Yemek yememek (çocuğunun yemek yemediğini düşünerek), vücut temizliğine dikkat etmemek,kendini hep yorgun hissetmek. Bir yandanda öteki çocukalrını ihmal ettiğini düşünüp kendini suçlamaya başlamak. Utanmak bu durumdan.
Bu anne için tek çare,çocuğunun gittiği dünyaya bir an önce gidebilmek. Düşüncesi hep bu boyutta gelişmeye başladığında , ruhssal çöküntü de yani Depresyon başlamış oluyor.
Fiziksel olarak rahatsızlığı olmayan hastanın hasta görüntüsü çıkıyor karşımıza.

Peki bununla beraber genel belirtileri nelerdir Depresyon'un:

- İştah azalması ve kilo kaybı. Yemek yemöe istememek .buna bağlı olarak kilo kaybı. Bu kayıp haftada birle,ayda bir kilo aarsında değişebiliyor. Bunun tam tersi olarak iştah artması da olabileceğini unutmamak gerekir.

- Uyku bozukluğu : Uykuya dalmakta zorluk, tedirgin uyku, çok erken kalkmak ya da geç kalma eğilimi. Yada hiç uyanmak istememek. Uyansada yataktan çıkmanın zor olduğu düşüncesi.

- Hayattan zevk almamak. : Normal yaşantısın da yapmış olduğu işlerden zevk almamaya başlamak. Yorgunluk hissi, boşvermişlik.

- Hareketler de yavaşlama veya yerind duramayacak şekilde huzursuzluk.
Bazen düşüncelerde yavaşlama veya aşırı hızlı düşünme. Kararsızlık. Daldan dala atlama da diyebiliriz.

- Sosyal hayata karışmakta güçlük çekme. Konuşmak istememek. Yavaşca konuşmak.

- Dikkat toplama da güçlük. Kitap okurken bırakmak, televizyondaki filmi seyretmemek,sıkılmak.

- Bazen de tam tersi ; aşırı hareketlilik. İçim içime sığmıyor diyebilmek. Elleri ve aprmaklarıyla bir şeyler yapmaya çalışmak. Devamlı ovuşturmak mesela.

- Cinsel isteksizlik. Erkek veya kadın olsun cinsel istek kaybı yaşamak. En sevdiğinden uzaklaşmak bu anlamda.

- Kendini değersiz hissetmek.

Depresif kişi ; bu hastalığı sadece kendi kusuru olarak görmeye başlar. Zayıf kişilikte olduğunu düşünmeye başlar.
Umutsuzluk, geleceği görememek.

Bu belirtiler genelde bize bir hastalığın habercisi olabiliyor.

Şehirleşmenin getirdiği aşırı rekabet, çok çalışma zorunluluğu, iletişimin azalması, daha çok şeye sahip olma arzusu. Bir süre sonra bunları yapamamak insan da ruhsal çöküntüye sebep olabiliyor.

Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır. Gerek ilaçlarla gerkse terapilerle tamamen iyileştirilebilen bir hastalıktır.

Tabii bunu günlük streslerle, belli dönem gerginlikleriyle karıştırmamak gereklidir.

Ruh sağlığının bizi her konuda yönlendiren olduğunu unutmamalıyız. Bundan utanmamalıyız.

Sağlıklı düşünebilmek için gerekli olanın ; ruh sağlığımız olduğunu unutmamalıyız.
Önemsemediğimiz takdirde fizyolojik rahatsızlıkların da olabileceğini bilmek gerekir.

Sağlıklı günlere gidebilmek için Pozitif düşünebilme yetisi kazanabilmemiz dileğiyle..