Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

Derbiden sonrası

Derbiden sonrası
 

Derbinin sonunda köşelerinde bu maçın değerlendirmesini yapanlar yine ve yeniden bizleri şaşırtmaya devam ettiler..

Takımları için gecelerini gündüzlerine katmış hocalar ve futbolcular , soğuk ve sisli havaya rağmen maça gelmeyi göze alan taraftarlar.. Ki bunların Fenerbahçeli olan tarafının uzak bir mesafeden geldikleri düşünüldüğünde emeklerinin boşa çıkması ihtimaline rağmen maça gelmiş olmalarına tek bir kalem oynatmayan sayın köşe yazarlarına isyan etmemek elde değil.

Futbolcuların hata yapma lükslerinin olduğu bir alan dahilinde hakemlerin de hata yapabileceği göz ardı edilmemeli. Küfür eden taraftarlara verilen cezalara karşılık olarak hangi takım futbolcusu olursa olsun ettiği küfürün cezasının 1 kaç maç ile sınırlandırılmasını uygun bulmuyorum. Maç biletlerinin fiyatı ortada, hava şartları ortada, buna rağmen; susmadan destek olmaya devam eden taraftarın günlük yaşamımızın içinde sarfettiğimiz küfürlerden her hangi birini etmiş olmasının karşılığı 1 yılla cezalandırılması adil gelmiyor. İnsansa insan.. Taraftar da, futbolcu da.. Aralarında hiç bir fark göremiyorum. küfürü onayladığım sanılmasın ama ceza konusunda adil olunmasının şart olduğunu belirtmek isterim.

Futbolcu olarak; milyon dolarları kazanırken sözleşmelerine olmazsa olmaz maddeler ekletmeyi iyi bilirken, takımını oyun ve pozisyon icabı eksik bırakabilme hakkın varken, sadece ağzına diline sahip çıkamadığın için mağlubiyetin faturasını üstlenemeyeceksen bu ülke futbolunun bir parçası olamazsın. Örnek Ferrari'nin Alex ' e ceza sahası dışında müdahalesi sonucu görmüş olduğu kart, kulüp tarafından ceza verilmesini gerektirmeyecektir. Doğru yada yanlış olarak verilmiş bir taç atışına itirazda ağza alınmaması gereken bir küfrü savuran futbolcunun Fenerbahçe formasına layık bir davranış sergilemediği göz önüne alınmalı ve kulübü tarafındanda ayrıca cezaya sevkedilmesi gerekmektedir.

Derbinin sonunda atılan golleri yok saymak insanın kendini inkar etmesidir. "İbrahim Üzülmez topu rast gele ayağından çıkardı" yorumu köşe yazarlarımızı komik duruma düşürmekle beraber, işin ayrıntısına girmeden yukarıda bahsettiğim konuları görmezden gelerek yaptıkları yorumlar inanılır gibi değil. 100 yıllık süreçte birbirlerini defa kere yenebilmiş iki büyük kulübümüzün maçın sonundan daha çok, ahlaki değerlere göstermiş oldukları yaklaşımlarla yıllarca daha da büyüdüklerinin altını çizmek istiyorum. Kazanmak / kaybetmek elbette olacak, lakin; her ne olursa olsun, sahadan iki takım futbolcuları formalarını terletmiş olduklarının ispatı karşılığı alkışlanmışlardır. Yöneticilerin maç önü ve sonrası yaklaşımları gayet kendilerine yakışır bir düzeyde olmuşken, bunları görmezden gelen formalı yazarlar kime hizmet etmektedir, anlaşılmamıştır.

Evet, ben Beşiktaşlıyım. Lakin ben de penaltının verilmediğini, üçüncü golün ofsayt olduğunu gözlerimle gördüm. Hakem tam aksi bir kararla oyunu devam ettirerek hepimizi şaşkına çevirmiştir. Varsayımlar üzerine konuşulamayacağı gerçeğini kabul edecek olursak, şöyle olurdu, böyle olurdu demenin maç sonunda kimseye fayda getirmeyecektir.Her iki tarafın da, maç bittiğinde hataların art niyetli olmadığını kabul etmiş olmalarına rağmen, skor ve taraftar yazarlarına ne oluyor? Sizin bu işten zararınız nedir, anlatabilirseniz biz de sizi anlayacağız, size rağmen..Şirin gözükmekse gayeniz her hangi bir tarafa olmuyor bilesiniz.

Saygılarımla,

 
Toplam blog
: 56
: 642
Kayıt tarihi
: 07.09.09
 
 

22.10.1973 yılı Tokat doğumluyum. Antalya ililnde ikamet etmekteyim. Futbol, hayatımın en önemli ..