Derin sular

Hayatımızda önemsediğimiz bir takım nesne, kişi, aktivite, buna benzer birçok değer yargılarımız vardır.Değer yargılarına bağlı kimseler onların ışığıyla doğru orantılı olarak hüzne ve sevince düşerler.Eğer ki, bu bağlılıkta fütursuzca sadece bağlanma varsa tuzaklar da o nispette olacaktır.

Hayat bu, bir yerden vuracak darbeyi. Vurgunu yer yemez hüzne düşecek ve dünyamızın ışıklarının söndüğünü, karanlıkta tek başımıza kaldığımızı göreceğiz.Ne yemek yemek, ne su içmek fayda edecektir. O en derin uykular sabahlara dek sizi terk ederken, acımasız darbenin sancısı midenize oturacaktır.

Şimdi çaresizliğe mi yanmalı, elin ayağın mecalsizliğine karşın yapmamız gerekenlere mi? Bir de bunun atlatma ve toparlanma süreci.. ızdırabın dibine vurmadan yükselemeyeceğimiz aşikar…

En iyi dost sohbetleri kaybolan ışığınıza renk olmayacaktır. Anlık mutluluklara tutunarak dibe inmeden çıkmaya çabaladıkça, yalnız kaldığınız ilk anda ensenizde soluyan bir lanet gibi yakanıza yapışacaktır gerçekler.. Nefesinizi kesecek, anında iki lokmalık mutluluğunuzun enerjisini de emecektir.

Yazının sonunda ne yapılabilir yazmayacağım.. Yapacak bir şey yok. O acıyı en az kayıpla kapatmaya çabalamadıkça kurtuluş yok. Kaçış asla yok. Kendi iç sesinizden ne kadar sıyrılabilir siniz ki? Öyle değil mi?

Bildiğim tek şey insanların bu acılardan arınmaya başladıktan sonra, duştan çıkan çocuk gibi, hastaneden sağlığına kavuşarak taburcu olmuş bir hasta gibi, yeniden dünya ya gelmişlikle daha dik ve huzuru yakalamış bir yapıya sahip olduklarıdır.

Ne olursa olsun adına her ne derseniz deyin… Çektiğiniz acılar sizi dibe çekmeden, midenizde  yangınlar kıvranmalar olmadan, avuçlarınızdan alev alev ateş topları düşercesine ızdırabını yaşamadığınız her yangın sizin içinizi daha çok yakacaktır. Ömür boyu çabalayacağınız ve hatırlayacağınız derin bir sızı olarak kalacaktır.

Akıtın zehri kendi hayatınızın kuyularından geçebileceği türden bir yol açarak.. Nefesiniz kesilsin…. Lanet etseniz de bu anlarınızı bir gün yukarıdan izleyeceksiniz..Derinliklerden kurtulmanın zaferi size inanılmaz bir öz güven kazandıracaktır.Tek iyi şey ; bu kazançlar ömrünüzce boynunuzda tecrübe madalyası olarak asılı duracaktır.

Hayatta insan acılarına da kendi düşer, çırpınıp yine kendisi kurtulur. Bu süreçte değişmeyen tek şey akıp giden zamana karşın insanların ve hayatın rutinliği.. Siz her sabah güneşin aynı doğduğunu her gece battığını, insanların aynı telaşla işlerine gitmeye çabaladığını ve dünyanın kimse için durmadığını görmeye başladığınız zamanlarda durup düşüneceksiniz. Anlamlandıramayacaksınız önce…. İnsanların yanında içten içe yanarken, çığlık çığlık bağırtılarınızı sadece sizin kulaklarınızın duyduğunu fark edeceksiniz.Bu süreç sizi o en diplerden yukarılara taşıyacak. Bu derinliğe bir daha düşmeyecek ve farkındalıkla ızdırabınızdan kurtulacaksınız.