Desteğimizi sonuna kadar sürdürüyoruz. Yeter ki sen turla.

Bugün 4 Mart 2008 Salı. Türk futbolu adına önemli bir gün olabilir. Çünkü Fenerbahçe’miz iki hafta önce kendi sahasında Sevilla’yı 3-2 yenmenin avantajı ile Sevilya’da Sevilya karşısına çıkıyor.

Fenerbahçe’miz nasıl tur atlar.

Her tür galibiyette tur atlar. Bu maçta Sevilye’dan 1 fazla gol atmayı becerebilirse galip gelmiş olur ki yani tur atlar.

Gene her tür berabere kalması halinde de tur atlar. Maç 0-0 biter ya da karşılıklı eşit sayıda gol olursa yine turu Fenerbahçe bulur.

Fenerbahçe 3-4 ya da 4-5 gibi yenilgiler de tur atlar. 2-3 yenilgi de maç uzar. Diğer her tür yenilgiler de Şampiyon liginden elenir.

Şimdi şu sorulabilir. Fenerbahçe’nin şansı ne?

Her tür galip gelecek sonuç aldığın da ve beraberlik halinde Fenerbahçe’nin lehine olmaktadır. Bu böyle olunca Fenerbahçe’mizden böyle bir sonuç beklemek bizim doğal hakkımız ve Fenerbahçe’mizin böyle bir sonuçla yurda döneceğinden hiç kuşku duymamaktayım. Ya pekiyi böyle bir sonucu elde etmenin zorluk derecesi ne acaba? Bana göre çok zor. Şunu itiraf edeyim ki Sevilla bulunduğu yer itibarıyla çok iyi bir takım. Bu Takımı biz İstanbul’da yenebiliriz de. Yendik de. Yenmemiz itibarıyla avantaj bizde. Ama ne var ki onlara 1-0 galibiyet bile yetmekte. İşte bu beni korkutuyor. Onun için onlardan önce golü bulmamız lazım. Eğer başlar da gol yemememiz lazım. Golü yersek bana göre gol atmamız gerekeceğinden açık verebilir ve orada gol bulağımız yer de farkta yiyebiliriz. O zaman savunmaya sağlam tutmak gerekecek. Onların her atağını önleyip gol atmalarını engellememiz gerekecek. İlk önce bizim görevimiz bu olacak. Umarım Zico’da bunları düşünüyordur.

Fenerbahçe’nin tur atlaması halinde Avrupa’nın en iyi sekiz takım arasına girmiş olacak. En azından itibarımız artacak. Dünya takımı olma yolunda da hedefe yavaş yavaş yaklaşmış olacağız.

Süper ligin de alınan bir Bursaspor yenilgisi ve de Ankara deplasmanın da Ankaragücü beraberliği bizi şampiyonluk yolunda zora sokmuş olabilir. Süper lig de iyi gidiyor derken düşüşe geçişimiz affedilecek cinsten değil. Bir de bunun üstüne Fortis Kupasında Galatasaray’a elenmemiz bizi hırpalamıştır. Belki arka arkaya gelen maçlar oyuncularımızı hırpalıyor düşüncesi bizi yurt içi maçlarımıza yedek ağırlıklı kadromuzla çıkmamız sebep olmuştur. Ama ne olursa olsun bu sonuçlar alınmamalıydı.

Mesela Şampiyonlar ligine her tur atlayışımız bizi fazla maç oynamamızı sağlayacak. Bu ilerde az maç yapan Türk takımları karşısında dezavantaj duruma düşsekte Şampiyonlar Ligindeki yükşelişimiz devam edeceğinden itibarımız daha da artacaktır. Gelecek yıl da bu şampiyonluğa katılmak istiyorsak kendi ligimizde ya şampiyon olmalıyız ya da ikinci. Veya Şampiyomlar Ligin'de şampiyon olmamız gerekir. Şampiyonluk hayal gibiyse o denli ligimize de asılmak gerekecek. Her kaybedilen puan bizi şampiyonluktan uzaklaştırır. Ne olursa olsun hem Süper Lig hem de Şampiyonlar Ligi'ne devam. Çünkü hangi turda eleneceğimiz ve bu heyecanın ne zaman noktalanacağı belli olmadığı için kendi ligimizi de boşvermemek gerekir düşüncesindeyim. Çünkü Şampiyonlar liginde ki her tur atlayışımız ilerde de daha zor maçlar bekliyor olacağız. Bu da bizim her an elenmemiz demektir. Şampiyonlar ligine ulaşamamak demektir. Şunu demek istiyorum. Şamiyonlar Liginde gücümüzün gittiği yere kadar gidelim ama kendi ligimizde de taviz vermeyelim. Burada bir şeyi daha da hatırlatayım. Oyuncuların ne kadar çok maç yapmaları demek ciddi biçim de antreman yapmaları demektir.

Bu şartlar altında Sevilla karşısında çıkıyor Fenerbahçe’miz. Gerçekten de zor bir maç. Eğer Volkan, Gökhan, Edu, Lugano, Vederson, Deivid, Aurelio, Selçuk, Uğur, Alex, Kezman. on biri sahada gerekeni yaparlarsa inanın bu gece onlar Türk futbolu adına çok şeyler kazandırmış olacaktır.

Fenerbahçe zor maçların takımıdır.

Ben Fenerbahçe’nin turu geçeceğinden eminim. Bugün tarih yazmaya başladığının günü olarak tarihe geçer. İnşallah öyle olur.

Hadi Fenerbahçe bizleri utandırma. Sen turla bizler de desteğimizi sonuna kadar sürdürürüz.