Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '16

 
Kategori
Sağlık
 

Devlet Hastanelerinde Kalite Yükselirken, Özelde Düşüyor mu?

Devlet Hastanelerinde Kalite Yükselirken, Özelde Düşüyor mu?
 

Devlet mi Özel mi... Zaman gösterecek


Devlet Hastanelerinde;  kan tahlili yaptırmak için, sonucu için, röntgen ve benzeri araştırmalar ,  tahliller ve sonuçlarına ulaşabilmek  için  "hasta" girdiğimiz hastaneden daha da hasta olarak çıktığımız günleri anımsayıp "özel"in nimetleriyle "devleti"karşılaştırırız sohbetlerimizde... 15-20 lira civarında katkı payı ödeyip insan gibi beklemeden  doktora iki dakika içinde tüm sorunlarını anlatmak zorunda kalmadan muayene olmanın üstünlüğünü dile getiririz hep. Konu ile ilgili olarak,   MB'da  özel hastane konforunu anlatan yakınlarım ve kendimle ilgili örnekleri dile getirdiğim yazılarım da oldu...

Şimdi ise son rahatsızlığım dolayısı ile  doktor doktor dolaşırken bu  tespitlerimin  tersine döndüğünü  gözlemlediğimi söylersem "özellerin" hakkını yemiş mi olurum bilemiyorum...Gerçi özel hastanede yine bekleme sorunumuz olmadı doktorun da genel tavrı  alışılagelen düzeyde idi.  O halde eksik olan neydi,   anlatayım...

Ekim ayı başlarında başlayan eklem ağrılarım nedeniyle,  daha önce boyun ve bel fıtığı geçirdiğim için  beyin sinir cerrahına gitmeyi uygun gördüm.  Özel hastanedeki doktor,  beni dinleyip muayene ettikten sonra kullandığımda büyük ölçüde rahatladığımı söylediğim ilaç için (v...n) "iyi geliyorsa kullanın" dedi. Yani benim yönlendirmemle o ilacı yazdı. "Ee,  fıtık mı doktor bey" dediğimde "Yok sen yaşta fıtık olmaz , otuz kırklı yaşlarda olur"  Sormasam yine söylemeyecek .  Teşhis ?  "kireçlenme" Geçer mi diyorum. Sanıyorum ki olumsuz da olsa fikrini ,  hastasına umutsuzluk aşılamamak adına daha esnek ifade ile anlatacak. Cevap "geçmez  bu hastalık" ...

Başka bir özel hastanedeki  başka bir beyin  sinir cerrahına gittik. Onun  muayenesi sonrasında aldığım cevap "Takdir edersiniz ki ben cerrahım, ameliyatlık vaka olmadığı için  ben  fazla bir şey söyleyemem."  İllâ ameliyatlık mı olmak gerekir ; bir cerrah,  öncesinde de tedavi önermez mi.  Nitekim önceden bu branştaki doktor  boyun fıtığımı tedavi etmişti.

Devlet Hastanelerinden birini önerdi bir yakınım.Fizik tedavi bölümüne bu sefer... Tüm tahlil ve filmleri hemen hemen hiç beklemeden yaptırdık.  Özeldeki iki doktorun  kan tahlilini hiç önermemesine karşın buradaki doktor hemen bir dizi tahlil , dansimetre sonucu istedi. Kan tahlil sonucu,  doktoru telaşlandırdı. Zira tümör veya iltihap olduğunu  işaret eden  bir bulgu olan CRP ve sedimantasyon çok yüksek çıkmıştı. Devletde yapılan tetkiklerden eksik olanları, MR  ı  ve başkalarını yine özelde yaptırdık .  Çabuk sonuç alabilmek adına...

Tetkikleri yaptırırken karşılaştırma ve başka bir görüş alma düşüncesi ile yine özeldeki bir fizik doktoruna göründüm. Kapıdan girdiğimizde ağzındaki sakızı fütursuzca çiğneyen bayan doktora aslında "Yok vazgeçtim  doktor hanım" demek vardı ya .. Ah işte söz konusu sağlık olunca "ya sabır" diyor insan... MR sonuçları ile ilgili bilgisayara koyduğu diskten bizi bilgilendirdi genç bayan doktor ama  yine de kesin sonuç için fakültedeki  profesörü  önerdi...

CRP 'nin yüksek olması, getirmesi muhtemel sonuçlar beni daha çok endişelendirdiği için ben  enfeksiyon profesörüne gitmeyi tercih ettim. Eşim geçirdiği bir ameliyat sonucunda hastane enfeksiyonu kapmıştı. Ölüm tehlikesi yüksek olan bu durum için enfeksiyon uzmanına gitmişti .Onun verdiği antibiyotik eşimi iyileştirmişti. Ben de; her ne kadar eşim "seninki  benim durumumla aynı değil boşu boşuna gitme" dediyse de , dinlemedim.  Doktor gelen telefona cevap vermek durumunda kaldığını söyleyerek iki kez telefonla konuştuktan sonra beni dinledi. Birinde, karşıdaki kişiye "Ha,  7 Mehmet'ler de değil mi,  her zamanki gibi"  diyordu...  Eşimin dediği doğru çıktı. Getirdiğimiz tetkikleri inceledi, o da ramatoloğu önerdi...  Çıkınca,   eşim,  "Bizden aldığını 7 Mehmet'de yiyecek"  dediğinde bir şey diyemedim...   Prof. olduğu için 78Lira ödedik, maaştan da sanırım 12 Lira kesilecekmiş.

Şimdi  Antalya Araştırma'ya  yani yine devlete gitmeyi  planlıyoruz. Telefonla edindiğimiz bilgiye göre doğrudan ramatoloğa ulaşmak mümkün değilmiş, Fizik bölümüne gidecek ancak oranın sevki ile o doktoru görebilecekmişiz.

Tümör gibi  ürkütücü bir durum yoksa  hastalığım büyük olasılıkla  sayısı  üç yüze yakın romatizma çeşidinden biri ...  Bayan doktorun  söylediğine ve internetteki araştırmalarımın sonucundan edindiğim  bilgilere göre  kortizon tedavisi uygulanacakmış.  

Son olarak gideceğim ramatolog   ne diyecek bakalım... Bu arada, alternatif tıbtan da fayda görmeyi umarak, zerdeçal, zencefil, sızma zeytinyağı, karabiber karışımına da devam ediyorum...

Ah ah gençler... Sakın yaşlanmayın...  Rahmetli anneannem "ihtiyarlığı kapıdan sakın sokma kızım" derdi. Kapıdan sokmadık ama işte bacadan geliverdi anneanneciğim...

Özel hastanelerin,  devlet hastanelerinin işleyişini düzeltmede çok büyük payı olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, devlet hastanelerinin rekabet dolayısı ile;  kalite ve düzen konusunda  istenilen seviyeye ulaşma yolunda  çok büyük aşama kaydettiklerini  söyleyebilirim...

 

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..