Devlete saygı Baydemir'i bağlamıyor mu?

Baydemir, başbakana ettiği küfür için tazminat ödemeye mahkûm edilmiş. Tazminatı başbakana ödeyecek... 

Yani suçu, şahsa karşı sayıldı. Sanki ortada komşumuz Ali Amca'ya "eşek" demek gibi basit bir suç var. 

Peki hükûmeti protesto eden öğrenciler nasıl yargılandı? "Devlete ve devlet görevlilerine hakaretten", değil mi? 

Kaldı ki öğrencilerin hiç biri Baydemir gibi aleni ve berbat bir küfür etmemişti. 

Dün akşam haberlerinde Priştine Üniversitesi rektörünün, kafasından aşağı boya boca eden öğrenciler için demokratik cevabını görünce cidden utandım. Kosova Avrupa'da miniminnacık bir memleket ama demokrasi algısı gördüğümüz kadarıyla bizim kat be kat üstümüzde. 

Baydemir'i mahkûm eden mahkeme başbakanın, sadece "Recep Bey" olmadığını, şahsında bütün bir milletin iktidarını ve egemenliğini temsil ettiğini, ona karşı işlenen "suçların" şahsi olarak algılanamayacağını acaba düşünmüyor muydu? 

Veya şöyle soralım. "Aynı küfrü, ayrılıkçı, terörist yandaşı ve etnik ırkçı olmayan herhangi bir Türk vatandaşı etseydi mahkemenin kararı ne olurdu?" 

Veya başka bir şey insanın aklına takılıyor. Hükûmeti protesto eden öğrenciler hakkında, iktidar üyelerinin ettikleri hakaretler hepimizin yüzünü kızartıyor. 

"Parfüm bile sıkamıyorsun!" diyerek devlet aracını molotoflayan, devlet görevlilerini taşlayan, Serap'ı yakıp Buse'yi parçalayan "çocuklar" ellerini kollarını sallayarak dolaşmaya devam ediyor mu etmiyor mu? 

İnsan istemeden düşünüyor, bu memlekette yargı sadece devlete, yargıya saygı duyanlara mı işliyor? 

Veya... Devlete saygı sadece bazılarımızın mı üzerine düşen bir borç?