Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Devletten Şirkete

Devletten Şirkete
 

Şirket ve halkların uzun soluklu mücadelesini şirketler kazanmıştır ve kazanmaya devam etmektedir. Çünkü şirket dinamik bir yapıdır. Hızlı karar alma süreçleri vardır. Kurallar çok daha çetin olduğundan “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” mantığıyla bunu çok uzun zaman önce bırakın kişileri, devletleri bile alt ettiğini bilmemek olmaz. Aynı şekilde savaşları, devletleri finanse eden şirketlerin varlığı hakkında, güçlerinden, yaptıkları yasal ve yasadışı işlerden birçoğunu da günlük hayatta görebiliyoruz. Örneğin bir köylü ormandan bir ağaç kesiyor, sadece donmamak için, hayatta kalabilmek için bu ağaca ölümcül ihtiyacı var. Söz konusu kişiyi yakalayan ormancı, traktörünü bağlayabilir ve binlerce lira değerinde ceza kesebilirken, Türkiye’de maden arayan bir başka şirket ise binlerce ağacı yok ederken hukuk ve adalet zırhına bürünebiliyor. Üstelik farz-ı misal madenin cinsi altın olursa büyük ihtimalle, söz konusu ülke üçüncü dünya ülkesi ise, şirket uluslar arası bir şirket ve muhtemelen de yerel halkın, halkın genelinin lanet okuduğu, bir ülkeye ait bir firmadır. Ancak kimsenin üzülmemesi için söz konusu yabancı şirket hangi ülkede yerleşik olursa olsun, insana bakış açısı kendi ülkesi de dâhil olmak üzere insanlara bakışı materyalist bir bakış açısı olup, sağladığı fayda ölçüsündedir. Yani tabiri caizse bir makine kadar değildir. Aslında buna şaşırmamak lazım, sık sık şahit olduğumuz üzere öz kardeşlerin birbirini üç kuruşluk mirasa konabilmek için hunharca katlettiği her ülkede, din dil fark etmeksizin şirketlerin kararı, görüşleri en azından sinsice değil oldukça dürüstçedir.

Dünyada şirketlerin para hırsları ve güçleri sanıldığından çok daha güçlüdür. Düşünen birisi bunu kolaylıkla bulabilir.

Amerika’da 2008 yılında büyük bir kriz oldu. Bizi teğet geçtiğini söylenen kriz Amerika’yı oldukça hırpaladı. Emlak krizi ile başlayan kriz birkaç finans devinin, piyasadan silinmesi binlerce işsizle ve evini satmak zorunda kalan binlerce krizzedeler ve oldukça önemli sayıda evsizler, batak krediler oluşmasına neden oldu. Bir kişi sadece on milyar dolara yakın sisteme zarar verdi. Hâlbuki batanlar binlerce insanlardan ibaret olan gerçek üreticiler olmasına rağmen onların gözünün yaşına bakmayan Obama kredi veren kurumlara 1 trilyon dolar destek yaptı. Çoğunlukla uğraşmaktansa, az bir grubu tercih etti. Hâlbuki söz konusu insanlar oldukça akıllı insanlardı ve Kızılderilileri yok edip vatanlarına kurulmuş olan halklardı. Yıllarca kölelere sahip beyazların daha az bir grup tarafından köleleştirildiğini anlamaları uzun süreceğe benziyor!

İnsanlar ne kadar güçlü ülkede yaşarlarsa yaşasınlar, devletlerinin gücü devlete çöreklenmiş oldukça güçlü şirketlerin söz konusu ülkeyi şimdilik üs olarak seçmelerinden kaynaklanır. Almanya demek; “Siemens, Bosh, Mercedes” vs demektir. Ancak gerçekte sıradan bir Almanla Türk arasında fark, renk farkından ziyade, şişirilmiş egolardan ibarettir.

Dünyanın hemen her ülkesinde benzer durumlar yaşandığından eminim. Kontrol araçlarıyla çevrilen insan ve insanlık aslında son günlerini yaşıyor bile olabilir. Olmayan bir hayatı yaşıyoruz ve kimsenin kimseye köle olmaması gereken 21. Yüzyılda köle biz olmadığımız veya köleler olarak tanımlanmadığımız sürece sorun hissetmeyiz.

Bir şirketten bir milletten güçlüdür. Bunu kanıtlamak için vergi kanunlarına uluslar arası şirketlere verilen imtiyazlara bakmak yeter de artar bile. Tarımdan otomotive kadar hemen her sektörde bu durum geçerlidir. Aksini iddia etmek ise; şirketlerin avukatlığı, organize grupların elçiliği, kapitalistlerin sözcülüğüdür. Bunu net olarak ifade etmekte sakınca görmüyorum. Yapılan kanunlar şirketleri koruyor vatandaşa yük yüklüyorsa devlet aslında şirketindir bu kadar basit. Birinci sınıf ülke veya ikinci sınıf ülkeler arasındaki fark, patronla işçi arasındaki fark gibidir. Sözgelimi Türkiye’de büyük bir şirket uluslar arası bir yapıya bürünmek istiyorsa mutlaka uluslar arası korumaya, kazandıklarını paylaştıkları ölçüde varlığını devam ettirebilir en azından bizde durum böyledir. Telsim adlı bir firma el değiştirince başka bir uluslar arası gücün eline geçerken, sıradan halkın anladığı ile gerçekte olanlar oldukça farklıdır. Cem Uzan’ın Fransa’da ikamet etmesi, Fransa’nın korumasında olması da sıradan insan açısından önemsizdir. Ancak aynı Uzan Saygı ÖZTÜRK ile yaptığı röportajda ne derece doğrudur bilinmez, tehdit edildiğini ve bunu yapan savcının yine Zekeriya Öz olduğunu iddia ediyor.  Şirketlerinin bizzat söz konusu grubun üzerine çökmesi üzerine yok edidiğini belirtiyor. (1)

Kabul etmek gerekir ki, akşamları oturduğumuzda izlediğimiz program adı altında yayınlanan her şey akşama kadar aldığımız her şeyi geri vermek üzere tasarlanmış mükemmel bir yapıdır. Bunda da şaşıracak bir şey yok. Biz kimiz ki, sabahtan akşama kadar bu insanlar bizi eğlendirmek için kılıktan kılığa girsinler. Sirk cambazı, bir soytarı dahi bunun bedelini izleyicilerden alacağı umuduyla onca eziyete katlanır. Bir dilenci dahi sürekli Allah’ın adını kullanarak dualar ederken, birinin gerçekte; cebinden bir miktar alabilme umuduyla yaptığı “profesyonel” iştir.

Şirketler günümüzde birey olarak insandan, hatta devletten çok daha güçlü hale gelmiştir. Eskiye nazaran günümüz savaşları artık başka amaçlar için yapılmaktadır.

Yönetmek bunlardan en önemlilerindendir. Diğeri ise, elbette güç için yapılır. Devlet hantaldır, şirket dinamiktir. Devlet yakıtı kömür olan bir trenin hızındayken, şirket süpersonik jettir. Elbette varacağı yere daha hızlı gitmek isteyen devlet adamları, din adamları, dünürler, filozoflar yazarlar, jetlerle çok daha hızlı bir şekilde ulaşacakları yere ulaşırlar. Bu bir nevi yardımlaşma, koalisyon demektir. Devlete yol gösteren, hızına hız katan şirkete nazaran sıradan insan devletten, kiliseden kısacası herkesten her şeyden beklenti içindedir.  Devlet gelinlik bir kız gibidir. Devlet kimine göre anne kimine göre babadır. Şirketlere göre ise İmparatorluklar dahi gereksiz gelmiş ve bundan yaklaşık yüz yıl önce hepsini yeryüzünden silmişler dev olmuşlardır.

dev şirket ile ilgili görsel sonucu

 

1-  https://www.youtube.com/watch?v=u1XXDRVj7wo

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..