Didimliler Direniyor...

     Balık çiftliklerine bağlı balık işleme tesislerinin kurulmasının bir aşaması aşaması olarak fizibilite raporu sunumu ve tartışması Valimizin, Didim Belediye Başkanımızın, Sunumu yapan Üniversite hocalarının ve Didim Sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Didim Aquasis Otelinde yapıldı.

     Didimliler Balık çiftliklerini ve buna bağlı kurulacak Balık işleme tesislerini protesto etmek için demokratik haklarını kullanmak için kent meydanında toplandılar. Didim de kadınlar, Didim’e sahip çıkma konusunda hep öndeler. Çevre sorunlarına, hayvanları koruma, ayrımcılığa karşı da çok duyarlılar… Örgütlü ve organize olarak da tepkilerini hep ortaya koyuyorlar…

 Didimliler fizibilite sunumun yapılacağı otelin önünde ellerinde pankartlarla bir insan zinciri oluşturarak valimizi ve sunumu yapacak akademisyenleri demokratik haklarını kullanarak etkilemeye çalıştılar…
Balık çiftliklerine  yönelik organize sanayi kurulması yönünde Sunumdan sonra valimiz bu konudaki görüşlerini ortaya koyan bir konuşma yaptı,
Didim Belediye Başkanımız çok etkili bir konuşma ile balık çiftliklerine ve buna bağlı organize sanayi kurulmasına karşı görüşlerini net olarak ortaya kaldı.  Daha sonra projeyi sunanlara yönelik sorular yöneltildi…Kısaca özetlersek: Sunumcu ve soruları yanıtlayıcı konumunda olan üniversite hocaları da; kurulacak tesislerin çevre kirliliği yaratmayacağını net olarak söyleyemediler… Kuzeybatı rüzgârlarının Didim’i kokuya boğacağı konusunda da sorulara tam olarak yanıt veremediler… Üstelik panelistlerden biri de konumuz Balık çiftlikleri ve buna bağlı balık işleme tesisleriyken, biraz da haddini aşan tavırlarla Didim'in şurası şöyle burası böyle gibi konuyu çarpıtmaya çalıştı. Bu durum Didimliler tarafından protesto edildi... Kendisinin tarafsızlığına ve akademisyenliğine de gölge düşürdü…

Sunumdan akılda kalanlar ve şeytanın gör dediği notlar:

*** Balık çiftliklerinde üretilen balıkların %65’ini Avrupa tüketirken %35’ini biz tüketiyormuşuz..

*** Balık çiftliklerinin ve buna bağlı Balık işleme sanayinin çevre kirliliği yaratmaması maliyet iki katına çıkarıyormuş…

*** Karada termal su ile balık adaptasyon havuzları kurulacakmış… Bu havuzlarda kullanılacak termal su nereden çıkarılacak ve kullanımdan sonra bu suyun nereye verileceği konusunda bir netlik yok…

*** Balık çiftlikler ve balık sanayisi mi yoksa Didim turizmi mi ya da her ikisi de mi soruları havada kaldı ve yanıtını bulamadı…

**** Bir taraftan Büyük Menderes nehrinin yarattığı kirlilik, bir yandan da balık çiftliklerinin yaratığı kirliliğin denizin eko sistemini bozacağı ve kirliliğin kuzey rüzgârlarıyla ve dip dalgalarıyla Didim’in koylarını nasıl etkileyeceği sorunu da tam olarak yanıtını bulamadı…

**** Diğer taraftan yedi yıl önce kurulan mevcut balık çiftliklerinin yarattığı kirlilik Mavişehir ve çevresinde gözlemleniyor ve dalgıçlarında bu durumu tespit etmiş durumdalar… Fizibilite sunumcuları ve ÇED raporu verecekler Balık çiftlikleri kurulmadan önceki denizin durumu kurulduktan sonraki durumları değerlendiren bir açıklama yapmadılar… Geçmişte kurulan ve bölge halkının tepkisiyle karşılaşınca kaldırılan balık çiftliklerinin kurulduğu yerlerde kirliliğin devam etmiş olması da koskoca bir soru olarak karşımızda durmaktadır… Önceki durumlarla bugünkü durumu kirlenme açısından bir değerlendirmenin de yapılmamış olması çok düşündürücüdür…

Son konuşmayı yapan valimizin ilk konuşmasında farklı bir konuşma yaparak, görüşmelerin devam edeceğini ve Didim adına iyi bir sonuca ulaşmasını temenni etti…
     Didim için Fizibilite sunumu önemliydi ama asıl önemli olan bu konuyla bağlantılı olarak yeni Balık çiftlikleri kurulmasının ÇED raporunun son aşaması olan AKKÖY’ deki halk aşamasıdır…
Perşembe günü yine Didim Cumhuriyet meydanından 11.30’da kalkacak otobüslerle Akköy’de olacağız…
Bugünkü katılımlarıyla demokratik haklarını kullanarak onurlu bir tepki göstererek karşı duruşa destek verdikleri için Didimliler'e Didim Halk Platformu adına teşekkürler ediyoruz…
Görüşmek üzere