Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Dik durmak ama dikleşmemek

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesi Dünya stratejik yapısında meydana gelen değişimlere rağmen, güncelliğini ve geçerliliğini sürdürmektedir.

Atatürk’ten sonra komşu ülkelerle bozulan ilişkiler, iktisadi ve stratejik açıdan çok ağır bedeller ödememize sebep oldu. Bu ülkelerle ticaretimiz bile yok denecek kadar azdı. Ülkemize karşı komşu ülkelerin düşmanca tutumları, uluslar arası bir oyunun sonucu olarak sürekli sorun yaşamamız amaçlandığı için kurgulanmıştır. Bu oyunu tezgâhlayan ülkeler kendileri bu ülkelerle her türlü ticareti yaparlarken, ticaretimiz yok denecek kadar azdı.

Sayın Başbakan dış ilişkilerde ve Devletimizin dış politika vizyonunda yeni bir anlayışın hakim olacağını söylerken ‘Dik duracağız ancak dikleşmeyeceğiz’ demişti. Bu anlayışın altından; komşularla karşılıklı çıkarlara saygılı ve düzeyli bir uzlaşı zemininde yapıcı yaklaşımlar üreten bir Türkiye ortaya çıktı.

Dışarıdan tezgahlanan komşularıyla sürekli kavgalı, dış ticareti gelişmeyen, sürekli bölge ülkelerinin gözünde itibar kaybeden devlet imajından çıkıp, güven veren duruşu ile bölgede gündem oluşturan konuma geldi ülkemiz.

Orta doğudan, Kafkaslara ve balkanlara kadar Ülkemizin ürettiği çözümleyici siyasetler saygınlığımızı artırmıştır.

Gelişmişlik ölçütleri ve dış ticaret

Sınırları güvenli hale getirmek bağımsızlığı garantilemiyor. Zamanımızda bağımsızlık; ekonomik güç, teknolojik üstünlük, patent ve marka sayısı ile kişi başına düşen milli gelir gibi kriterlerle pekiştiriliyor.

Siyasi üstünlük; genellikle ileri teknoloji ile işlenmiş çelik, yazılım teknikleri ile donanmış uzman elaman sayısı ile ölçümlenmeye başlandı.

Ülkelerin dış ülkelere satabileceği üstün teknoloji üretimlerinin sayısı kadar bağımsızlığı güvencede sayılmaktadır. Savunma sanayisi, teknoloji üretebilme, kendi kendini üreten sanayisi henüz tekâmül etmemiş ülkeler bağımsız sayılmıyor.

Çevre Ülkelerle ilişkiler

Son yıllarda Ülke olarak komşu ülkelerle ve bölge ülkeleriyle gelişen ticari ve siyasi ilişkiler, genellikle aktif ve dinamik dış siyaset anlayışının sonucudur. Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, Cihanda sulh’ temel prensibi çerçevesinde izlenen barışçı ve yapıcı dış siyaset etkili olmuştur. Son birkaç yıl içinde bölgede ülkemiz lider ülke ve sözü dinlenen, ortaya koyduğu düşünceler itibar edilir olmuştur.

Birçok sorun var ki Uluslar arası problem durumundadır. Devlet olarak bu sorunlar için ürettiğimiz öneriler kabul görmüş, tarafları masaya oturmaya razı ederek güvenilir bir ülke olarak hakemlik seviyesine getirmiştir. Bu konum; ülkemiz açsından, oldukça siyasi ve ticari avantajlar getirecektir.

Yurtta sulh ne durumda?

İktidar partisinin ortaya koyduğu vizyon; ülkemizin dışarıda ufkunu açmış, iç ekonomik dengeler kendi dinamiği içinde işlemeye başlamıştır.

Siyaset sahnesinde her ne kadar eski alışkanlıklar sürüse de, ülkemiz bu bakımdan da oldukça olumlu değişimler yaşamakta, kendi iç dinamikleri ile kendini yenileme yetenekleri geliştirmektedir. Ulusal hassasiyetler politik sömürü aracı olarak kullanılmaktan geri kalınmamasına rağmen, devletimiz zihinsel bir gelişim sürecini yaşıyor.

AB sürecinde edindiği dinamik değişim süreci itici güç olmuş, güçlü ve tek başına iktidar avantajını her şeye rağmen değerlendirmeyi becermiştir ülkemiz. Terörle mücadelede devam eden ulusal kararlılık devam etmekte, iç ve dış siyasette sağlanan hakimiyet, dışarıdan kötü niyetli müdahaleleri etkisiz kılmıştır. Kurumlar arsında sürüp giden eski alışkanlıklara rağmen, ortak akıl genel vaziyete yavaş yavaş hakim olmaya başlamıştır. Her şeye rağmen bu değişim ve dönüşümler ülkemizin kaybettiği zamanı telefi etmesini sağlayacaktır.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..