Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Dik durun!...

Dik durun!...
 

Genç kızımızın bu "dik duruşu" fazla sürmedi ve iş sözü alınca hemen gevşedi.


HEMEN GEVŞEMEYİN...

İzmir'e, yengesinin vefatı için dayısına taziye ziyaretine giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eve girmeden önce kendisine yaklaşan üniversite mezunu bir genç kızımız;

"- Bu ülkede neler oluyor? Bilmek istiyorum. Bu insanlar sizi neden alkışlıyor, anlamıyorum." şeklinde içeriği biraz da siyaset kokan bir çıkış yapıyor.

Bu çıkış, bana göre ilk görünürde, tam bir "dik duruş"tur... Ama sonra anlıyoruz ki, bu genç kızımız, iki üniversite bitirmesine rağmen iş bulamamış; Cumhurbaşkanı'na tepkisinin nedeni buymuş...

"-Bu ülkede neler oluyor?... Bu insanlar sizi neden alkışlıyor?" tepkisi, iş bulamamanın verdiği kızgınlığın ötesinde bir anlam taşıyor bence...

Bence bu tepkide ve sonrasında üç yanlış var.

* Birincisi, tepkinin yersiz ve zamansız oluşudur. Cumhurbaşkanı acılı bir aileye(akrabasına) acılarına ortak olmak için taziyeye geliyor; buna biraz saygı duymak gerekir diye düşünüyorum.

* İkincisi, tepki için yanlış kişi seçilmesidir. Çünkü bu tepkinin muhatabı Cumhurbaşkanı değil, Başbakan olmalıydı.

* Üçüncüsü de, genç kızın Cumhurbaşkanı'na karşı gösterdiği "dik duruş"tan hemen vazgeçerek "gevşeme"sidir. Çünkü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün korumaları genç kıza iş bulma konusunda yardımcı olacakları sözünü vermişler.

Cumhurbaşkanı, taziyede bulunduğu evden ayrılırken, genç kız yine yanına yaklaştı ama bu kez, yüzü gülüyordu ve Cumhurbaşkanı ile tokalaştı. Bu tam bir gevşeme idi... İstediğini koparan genç kızımız, artık "bu ülkede neler olduğunu" ve kapının önünde toplanan halkın "Cumhurbaşkanı'nı neden alkışladığını" sorgulamıyordu.

Şimdi, bu kızımızın bu şekilde bulduğu iş, acaba onun vicdanını rahatsız etmeyecek mi?

O çıkışı ben yapsaydım ya da o "dik duruşu" ben gösterseydim, korumaların bana iş bulma teklifini, benim gibi yüzlerce ve binlerce işsiz gençlerden birinin hakkını almamak için reddeder ve "dik duruşumu" devam ettirirdim.

Bu genç kızımız da, kendisine söz verilen işi kabul etmeyip, "dik duruşuna" devam etseydi, bütün işsiz gençlerin sözcüsü ve simgesi olur ve onların kalplerini kazanırdı. Bu, bence kendisine vaat edilen işten daha önemlidir.

Şimdi, bu konuda diğer işsiz gençler ne düşünürler acaba? İş bulma yöntemi bu mu olmalı?

Gençlere önerim: Amacı ne olursa olsun, herhangi bir konuda, bir "dik duruş" gösteriyorsanız, kişisel bir çıkarınız için bu duruşunuzu "gevşetmeyin", derim.


cdenizkent
 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..