Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '16

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Dikili Aşıklar Nebiler Şelalesi

Dikili Aşıklar Nebiler Şelalesi
 

Dikili Aşıklar Nebiler Şelalesi


 
İzmir’in en sevdiğim yürüyüş parkurlarından biri Dikili-Nebiler Aşıklar Şelalesi Parkurudur. Mesafesi itibariyle günü daha verimli geçirebilmek için yola sabah erken çıkmanız gerekiyor. Doğası itibariyle renk cümbüşü içeren bu sulu parkur her mevsim güzeldir.
 
İzmir Bornova’ya 130 km olan Dikili Aşıklar Şelalesi’ne, İzmir- Çanakkale yolunda Dikili sapağını geçtikten 7 km. sonra sağda Gökçeağıl sapağından içeri girildiğinde 4. km’de. Çanakkale yolundan itibaren “Şelale” yazılı levhaları takip ederek Aşıklar Restoranına ulaşabilirsiniz. Sol tarafta göreceğiniz şelale levhasında itibaren ortalama 1 km düzgün bir toprak yoldan sonra ulaşacağınız restoranda molanızı veriyorsunuz. Restorandan aşağıya ortalama 80 tahta basamakla inerek büyük şelaleyi görüyorsunuz. Geldiğinize değdiğini anlıyorsunuz. Şelale çevresinde tahta masalar ve platformlar bulunmakta. Restoranı Nezir Beyhan işletiyor. Tesise çok emek verilmiş.
 
Böyle müthiş bir güzelliğin bir de mistik bir hikayesi var.
 
Bu şelalenin bir de hikayesine değinelim. 
“Bir rivayete göre, peri padişahının kızı Sümeyra, civar köylerden Yörük Ali'ye gönlünü kaptırmış. Yörük Ali de Sümeyra'ya aşık olmuş. Ne var ki peri padişahı kızını bir ölümlüye vermek istememiş. İki aşık çaresiz kalmış. Nebiler vadisindeki koca çınarın altında her gün gizlice buluşup, hasret gidermişler . Sonra da birbirilerine sarılır saatlerce ağlamışlar. Bunu öğrenen peri padişahı bu aşka son vermek için askerleri ile birlikte aşıkların peşine düşmüş. Amacı Yörük Ali'yi öldürmekmiş. Tam onları yakalamak üzereyken koca çınar yarılmış ve aşıkları içine almış. Bu mucize karşısında peri padişahı insafa gelmiş. Ama olan olmuş. Bu arada aşıklar aşklarının sonsuza kadar sürmesi için tanrıya dua etmişler. Tanrıda onları kayalıklardan akan bir şelaleye çevirmiş. Onları aşkları sonsuza kadar sürecek. Kızını sonsuza kadar kaybeden peri padişahı şelalenin yukarısındaki mağaraya çekilmiş, gözyaşları dökmüş. Ağlama seslerini duyan çevre sakinleri mağaraya Ağlayan Mağara adını vermiş”.
 
 Tekrar yukarı çıkıp restoranda dinlendikten sonra yürüyüş parkuruna başlayabilirsiniz. Parkur boyunca irili ufaklı 10 kadar şelale ve şelalecik var. Restorandan doğa yürüyüşüne başladığınızda ilk şelale 900 metre sonra Ece Çağlayanı,  yani ikinci şelale doğal havuzu ile popüler olduğundan parkuru burada sonlanıyormuş kanısına varıyorsunuz. Buraya kadar ayaklarınızı ıslatmadan gelmeniz mümkün. Parkur işaretli ve patikalar temiz. Parkur üzerinde ağlayan mağaraya girmek isterseniz, kaskla ve su ayakkabınızla girmenizi tavsiye ederim. Bele kadar suyun içine girmeyi göz önüne almanız gerekiyor. Mağaradaki su gittiğim kadarıyla boy vermedi, kafa lambası şart. Mağara içinde tavandan damlayan suların yanında bir iki yerde ılık su şelalesi var. Mağaraya girmek değişik bir tecrübe olabilir. Ama bu tip tecrübeleri yalnız başına yapmayın.
 
Mağaradan devam ettiğinizde yürüyüş gruplarının sıkça ve halkın en son geldiği genel noktalardan Ece Çağlayanı’na geliyorsunuz. Şelale havuzu doğal havuz ve girmeye müsait basamak platform içeriyor. Havuz derinliği 20 metre deniliyor. Havuz çapı 10 -15 metre civarı. Genel kalabalık en çok bu bölgede toplanıyor. Buraya kadar geldiğinizde bu havuza girmezseniz sonra pişman olursunuz. Onun için mevsime göre yedek kıyafet ve havlunuzu yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederim. Yalnız kalabalık erkek gruplarına denk gelirseniz bayan arkadaşların havuza girmesi için beklemesi gerekebilir. Parkura devam ettiğinizde 500 metre kadar ileride küçük bir şelaleye daha ulaşıyorsunuz. Parkurlar ilerledikçe doğanın bakirliği daha bir öne çıkıyor. Ece Çağlayanından sonra parkur boyunca ısırgan otlarına ve çalılara dikkat etmeniz gerekecek. İlerledikçe parkur boyunca işaretler azalacaktır. Doğa yürüyüş gruplarının nisan–mayıs programlarına koyduğu parkurun her mevsim güzelliği var. Pazar gününe denk gelirseniz ateş ve mangal yakan gruplar ile karşılaşabilirsiniz. Curcuna ve sucuk kokularına denk gelmek istemiyorsanız hafta içi veya cumartesi gününü tercih etmelisiniz. Yaz sıcağında suyun seviyesi biraz azalsa da su girmek için müsait. Suyun geldiği kaynak üzerinde suyu kirleten tesis ve benzeri bir şey gözükmüyor. 
 
Geri dönüşünüzde toprak yol bitiminden sola dönüp 500 metre ileride Nebiler Köyü girişindeki termal tesise de uğrayabilirsiniz. Banyolardan direkt faydalanamasanız da şamandıra fazlası su dışarıda bir kanala akıtılıyor. Yalnız suyun sıcaklığı 65 derece.
 
Bölgede cep telefonu şebekeleri çoğu yerde özelikle şelale yolunda çekmiyor. Bu da bu cennetin kendini nasıl izole ettiğini gösteriyor. Kamp için de müsait olan bölge için en yakın alışverişinizi Dikili yol ayrımından önce halletmeniz gerekiyor. Restorandan da birçok şeyi temin edebilirsiniz ama biraz fiyat farkı ile. Doğa yürüyüş grupları için parkur 3km’den başlayarak uzatılabilir. Doğa grupları restoranın toprak yoluna girmek yerine bazen toprak yolun başlangıcının 300 metre ilerisindeki köprünün yanındaki boşluk alanda durarak yürüyüş patikasını buradan başlatıyor. Ama her halükarda başlangıç noktası restoranda buluşuyor. Bunda restorandan alışveriş yapmazsanız otopark ücreti ödemenin etkisi yoktur herhalde. İşletmeci şelale girişi için bir ücret talep etmiyor. 
Yolunuz buralardan geçerse buraya bir gün ayırmanızı tavsiye ederim. İyi gezmeler.
Taurus arkeo trekking
 
 
Toplam blog
: 20
: 907
Kayıt tarihi
: 31.01.15
 
 

1999 da Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesini bitirdikten sonra Dış ticaret, Uluslararası Tica..