Dikkat! Ustalık dönemi başladı

Biz AKP'nin "ustalık dönemi"nin daha başlamadığını biliyorduk.
- Başlasa ne yazar?
Diyorduk.
Meğer, çoktan başlamış.
Meğer, "düpe düz tehdit"miş, AKP'nin "ustalık dönemi"
Öğrendik...
- Önümüzdeki günlerde daha da fazlasını görecekmişiz...

Sözü daha fazla uzatmadan (Bizleri de dehdit etmeden) mikrofonu TGRT'de gazeteci-yazar(!) olduğu söylenen "AK" eleman Ziya Osman Açıkel'e bırakalım.
Kendi ağzından dökülen tehditlerin özetidir:

- "Önümüzdeki günlerde dozajımızı biraz daha arttıracağız. Bu konuyla ilgili bazı önemli büyüklerimden izin aldım. Hele şu Bakanlar Kurulu kurulsun. Bir gideyim Başbakana 'hayırlı olsun' diyeyim. Ondan sonra aleyhte konuşmak neymiş hesaplaşacağız. Artık çok şey değişti. Neler göreceğiz, neler... Ne operasyonlar göreceğiz. Demirparmaklıklar ardında kimlerin olduğunu göreceğiz. Ben burdan söyleyeyim. 2 Çocuğu var, babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur."

Bu adamın bir güvencesi olmasa, bu adam daha önce böyle işler başarmasa, kısaca bu adamın bir bildiği olmasa böyle konuşabilir, "pardon" böyle içini dışına çıkarırcasına kusabilir miydi?
- ...?
Demek ki neymiş;
Neler neler... Ne operasyonlar, ne demirparmaklıklar görülecek...
Hele bir Başbakana 'hayırlı olsun' desin, ondan sonra...

Mesela Erdoğan'a gidecek:
- "Yahu Erdoğan, şu bilmem kim varya, attırıver onu içeri de görsün şeyini" diyecek.
Erdoğan da ona:
- "Sizler gibi basınımızın yüz AK'larıyla gurur duyuyorum, Ziya'cığım lafımı olur" diyecek.

İşte budur.
Kısa ve öz. 

Gideceksin Başbakana, 'at bunu içeri' diyeceksin, attıracaksın.
İtibarın da artacak, kariyer de yapacaksın, başka şey de.
Aynı zamanda yargının da yükünü hafifletmiş olacaksın(!)...

Sana ben, "iktidar yalakası" desem; az gelir.
- Sana ben ne desem, ne desem?
Aklımdan geçeni ah bir yazabilsem...

Not:
"Ustalık dönemi"ni başlatan bu adamın kabiliyet ötesi yetileri, "Allah vergisi" değil, "AKP vergisi"dir.