Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '20

 
Kategori
Felsefe
 

DİL EĞİTİMİ

 

Atalarımız bir dil bir insan, iki dil iki insandır demişler. Uzun yıllar sıkışıp kaldığımız Anadolu topraklarından dünyaya açılmak isteyenlerin dünyayı anlayan, dil bilen insanlara olan ihtiyacı anlaşılır bir şeydir. Bu ihtiyacı karşılamak için bütün liseleri yabancı dil ağırlıklı Anadolu Liselerine dönüştürdük ve ilkokullara hatta anaokullarına kadar dile başlama yaşını düşürdük. Gelinen nokta nedir diye bakarsak bu kadar yıllık yoğun öğretime rağmen gençlerimizin yabancı dile hâkimiyetinin azlığı hemen dikkatimizi çekiyor.Tam konuşamayan, yarım anlayan yani kırık-dökük bir dil eğitimi belki de birilerinin işine geliyordur. Yarım doktor adamı canından eder, yarım imamsa insanı dininden eder örneğinde olduğu gibi bir türlü tam olamıyoruz. Çevremizde yabancı kelimeleri günlük konuşma diline eklemleyen bu arada kendi anadilini bozan bir gençlik bulunuyor. Kılık kıyafeti ve yaşam tarzıyla ailesiyle bile ters düşenleri şimdiden görür olduk.

Zaten eskiden beri yabancı dil eğitimi geçmişinde sömürge olmuş ülkelerin uyguladığı sistemdir.Yakın tarih bunun örnekleri ile doludur. Orta doğu ve Afrika ülkelerini hatırlayınca bana hak vereceksiniz. Ama hiçbir döneminde sömürge (koloni) olmamış bu milletin çocuklarına bu kadar yoğun yabancı dil eğitiminin de sınırları aşılmamalıdır. Çünkü ülkemizin geleceği olan gençlerimizin tertemiz beyinlerini o yabancı dile hayran olarak yetişmelerini istemeyiz. Yabancı dille birlikte aşina olunan kültürlerine karşı koruyucu aşılar tamamlanmış olmalıdır. Kendi dilini ve kültürünü tam öğrenemeyen, kişiliği tam oturmamış bireyleri kaybetme ihtimalimiz her zaman vardır. Yani Türk ismi taşımasına rağmen gönlünü dilini öğrendiği ülkeye kendi isteğiyle kaptıranlarla karşılaşabiliriz. Bu yüzden her millet kendi anadilini dünya dili olarak görmek ve dil eğitimini buna göre yapmak zorundadır yoksa sömürge kafalı insanlar yetiştiririz.

Sözün kısası, ülkemizde yapılan yabancı dil eğitimi konusunda dengenin anadilimiz aleyhine bozulmaya başlandığınainanıyorum. Çok geç olmadan okullarda pratik(konuşma dili) yabancı dil teşvik edilmeli, özellikle dil öğretmenlerimiz tarafından asıl olanın anadilimiz olduğu derslerinde vurgulanmalı, çağdaş medeniyetleri geçme azminde olan gençlerimizin karşı tarafı anlayabilme adına gerekliolduğu anlatılmalıdır. Böylece sömürgeci bir ülkenin dilini medeniyet dili olarak gören gençlik yerine anadilini seven, onu yücelten bir gençlik yetiştirmiş oluruz.

 
Toplam blog
: 85
: 54
Kayıt tarihi
: 25.07.20
 
 

herkese iyi günler dilerim,Isparta doğumluyum,  emekli öğretmenim.TDF Dağcılık eğitimi aldım.Doğayı..