ELEKTRİĞİN ETTİKLERİ

08 Ocak Çarşamba günü Göldoskta SDÜ den Prof.Dr.Selçuk ÇÖMLEKÇİ’nin güzel bir sunumu vardı. Günlük hayatta sıkça kullandığımız elektrikli aletlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini etraflıca gösterdi. Öncelikle elektrik hatlarının geçtiği yerlerde bir elektrik elektro manyetik alan oluştuğunu ve bu alana uzun süre etkisinde kalan insanlarda yorgunluk başta olmak üzere uykusunu alamama iştahsızlık gibi belirtilerle sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi. Özellikle yüksek enerji nakil hatlarının yakınlarında evi olanlarda kansere yakalanma riskinin çok yüksek olduğunu belirlediklerini ilave etti.

Mikro dalga fırınlarının, 2.dünya savaşı sırasında Almanların bulduğunu, buna göre belirli bir elektrik frekansının suyu kaynattığını görmüşler. Bu teknolojiden faydalanarak içinde su bulunan yiyeceklerin kısa sürede pişirilebildiğini ancak kapak camının zamanla etkisinin zayıflamasıyla geçirgenliğini artırdığını, bazen teknik bir sebeple kapağın açık kalabildiğini, bu sebeple ABD de bu cihazla ilgili sıkı standartların bulunduğunu söyledi.

Uzun süre cep telefonlarıyla konuşanlarda beyin tümürleri oluşmaya başladığını altı dakikayı aşan yada bir günde altışar dakikadan beş defa konuşulduğunda vücudun tolere edemediği sonuçların başladığını, son yıllarda kulak içi tümörlerle karşılaşmaya başladıklarını cep telefonlarının kulaklıkla kullanıldığı durumlarda zarar azalmıyor bilakis kulağın içine verilen yüksek ses kulak içi organlarında bozukluklara yol açmaktadır.

Laptopun kucağa alınarak uzun süre çalışılması durumunda üreme organlarının zarar gördüğünü ispatladıklarını, bu konuda en çok dikkat edilmesi gerekeninse bilgisayarların internete kablosuz (wireles) bağlanmaları olduğunu, çünkü iletimde kullanılan frekansın mikrodalga fırınındakinin aynı olmasıdır. ABD kurumlarından aynen alınan bu teknikle evlerimizi ve sosyal alanları tehlikeli hale getiriyoruz.  Bunun zararlarını azaltmak için sizin bu özelliği kapatmanız, kablolu internet kullanmanız yetmiyor, etrafımızdaki komşularımızın kullanıyor olması bizleri etkilemeye devam ediyor. Çünkü bu dalgalar evlerin duvarlarını da rahatlıkla geçebiliyor.

Günlük hayatımızı kolaylaştıran iletişim yeniliklerinin bir faturası olacağını tahmin ediyorduk. Ama hayatımızı kolaylaştıran bu güzelliklerin hayatımızı karartacağını ve sağlığımızı tehdit edeceğini bilemezdik. Sunumundan o kadar etkilenmiştik ki yerimizden kıpırdamadan oturuyor,kendimizi aldatılmış hissediyorduk. Yine de her bilinçli tüketici gibi zararları hakkında bilgi sahibi olmak, kaçınabildiğimiz kadar uzak olmak, öğrendiklerimizi sevdiklerimize aktarmak görevimiz olmalı diye düşündüm. Bu arada çalışmalarıyla bizleri aydınlatan, bu önemli konuya dikkat çeken, verdiği bilgilerle dostluğunu bizlere gösteren değerli bilim insanı Selçuk Çömlekçi hocama ülkemiz ve insanlarımız adına teşekkür eder, saygılarımı sunarım.