Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '06

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Dil öğrenirken neler yapmalı?

Ömrünüzün yarısını İngilizce öğrenmek konusunda kıvranarak geçirenlerden misiniz? Size sesleniyorum. Yaklaşık 25 senedir İngilizce ile haşır neşir olan biri olarak bu işi öğrenme çabası içinde olanlarla deneyimlerimi paylaşmak üzere yazma ihtiyacı hissettim. Klasik anlamda sizlere dilbilgisi kurallarından, sözcük ezberlemekten bahsetmeyeceğim. Bahsedeceğim şey işin biraz daha psikolojik yönü... H

epiniz olmasanız bile çoğunuz şu İngilizce'yi lanetler okuyarak öğrenmeye çalışıyorsunuzdur. Çalışmıyorsanız şanslı gruptasınız demektir. Çünkü biliyorsunuz gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş! Bu işte de öyle gönülsüz yapıyorsanız yapmayın daha iyi, çünkü emeğinize, paranıza ve zamanınıza yazık. Bu yüzden işin sizin için getireceği kazanımlara odaklanmak yolun neredeyse %50'sini halletmek demek. Ancak bu odaklanma bir-iki günlük olmamalı tabii... Yani bir Türk gibi başlayıp İngiliz gibi bitirmek çok önemli bir yaklaşım. İşin size getireceklerini aklınızdan hiç çıkarmamanız, çıkıyor gibi oluyorsa bunları hatırlatacak notları buzdolabına, kitaplığınıza, duvarlarınıza, uygun gördüğünüz her yere asmanız yararlı olacaktır. Bu tavsiyemin nedeni beynin gördüğü resim, şekil vb. şeyi yaşıyor olması. Dolayısıyla beyninizin gördüğünü yaşaması yani başlangıçta koyduğunuz dışsal etmenleri içselleştirmesi iç motivasyonunuzu artıracaktır. Dili öğrenmek anneniz, babanız, öğretmeniniz, patronunuz istiyor diye öğrenilmiyor maalesef. SİZ istemezseniz ama gerçekten istemezseniz dil öğ-re-ni-le-mi-yor!. Yarattığınız içsel motivasyonun size getireceklerine bir bakalım şimdi de: Motivasyon dediğimiz duyguyla hareket eden biri, kendisinin nasıl çalışırsa, öğrendiğini biliyor olduğundan o çalışma biçimine yöneliyor. Bir başka deyişle, yazarak öğreniyorsa üşenmeden daha çok yazmaya, dinleyerek öğreniyorsa daha çok dinlemeye, okuyarak öğreniyorsa daha çok okumaya başlıyor. Kafası sürekli İngilizce ile meşgul oluyor. Gördüğü nesnelerin İngilizcesini aklına getirmeye çalışıyor, ya da Türkçe bir ifadeyi İngilizce nasıl söylerim diye beyninin içinde konuşuyor. İç sesle İngilizce konuşmak ihtiyaç duyulduğunda dış ses olarak kolayca ortaya çıkıyor. Dolayısıyla içsesinizle İngilizce konuşun! İngilizce'yi öğrenme serüvenini başarıyla götürmek konusunda motive olmuş birisi kendine özgü daha pek çok yol bulabiliyor. İngilizce konuşmasını kayıt ediyor sonra dinliyor. Varsa hatalarını bir dahaki sefere yapmamaya özen gösteriyor. İngilizce'yi kullanması gerektiği durumları kaçırmıyor. Yani fırsatları kolluyor. Ama bu arada iki kelimelik İngilizce ile de hava atmıyor!!! Ve en önemlisi İngilizce OKUYOR!

Okumak eylemi anadilimiz için de yabancı dil için de çok önemli bir eylem! Okumuyorsanız anadilinizde de yabancı dilinizde de güdük sözcük dağarcığı ve yapı ile idare etmenizi! sağlıyor ama ötesini değil... Motive olmuş biri yabancı dil öğrenme sürecinin düşmanını yani TEMBELLİĞİ de bertaraf edebiliyor. Çünkü biliyor ki oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuk olmuş bugüne kadar. İngilizlerin deyişiyle "Emek yoksa yemek de yok!".

 
Toplam blog
: 4
: 4439
Kayıt tarihi
: 19.07.06
 
 

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi mezunuyum.  Aynı alanda yüksek lisans ve doktora derecel..