Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '06

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Yabancı dil öğrenirken neler yapmalı? II

Yabancı dil öğrenme sürecinde edindiğim deneyimleri sizlerle paylaşmaya devam etmek istedim. En azından bir gün içinde bu bloğun okunma sayısı bunun devamını yazmam gerektiği duygusunu uyandırdı bende...

Evet, yabancı dil! Adı üstünde bize yabancı birşeyi öğrenmeye çalışmak öncelikle içsel motivasyonla en üst düzeyde etkin olabilir dedik bir önceki yazımızda. Buradaki yabancı dilimiz İngilizce... Şu anda dünyada pek çok alanda kullanılan ortak dil. Yabancı dil-ikinci dil ayrımına bir göz atmak belki işleri biraz kolaylaştırır.

İkinci dil toplumda çeşitli ortamlarda kullanılan, anadilimiz haricindeki diğer dil. Örneğin Almanya'da yaşayan yabancılar için ana dilleri birinci dilleri, Almanca ikinci dilleri. Yabancı dil ise çok ama çok kısıtlı alanlarda kullanılan dil. Tıpkı Türkiye'de İngilizcenin durumu gibi. Günlük hayatınızda, eğer işiniz/okulunuz dışında - o da kısıtlı durumlar dışında- kullanmıyorsanız İngilizce size hala yabancı duruyor demektir. Peki bize yabancı duran bu dili nasıl öğreneceğiz? Okuyarak! Dil bilgi düzeyimize göre bulduklarımızı okuyarak... Pek çok araştırma bir yabancı dilin okuyarak çok hızlı bir şekilde öğrenildiğini göstermiş... Ancak Türk insanı olarak bizim buradaki sorunumuz anadilimizde okumamamız... Anadilinde okumayan birey yabancı dilde nasıl okuma alışkanlığı edinecektir?

İlk yazımızda bahsettiğimiz içsel motivasyonu oluşturduysanız sıra okumaya gelmiş demektir... Bu okuma iki türlü olabilir... Birincisi sadece genel anlama yönelik okuma. Bu okuma türünde elimizdeki metnin genel anlamda ne demek istediğini anlamaya çalışırız. Bunun için bilinmeyen her sözcüğün anlamına sözlükten bakmaya gerek yoktur. Çok temel olanlara bakmak yeterlidir. İkinci okuma türü ise metni satır satır, tümce tümce okumaktır. Bilinmeyen her sözcük ve kalıba bakılır. Başlangıç düzeyinde birinci okuma türü tavsiye edilir ancak ileri aşamalarda ya da ara ara ikinci tür okuma mutlaka yapılmalıdır. İlk zamanlar kısa metinler ya da paragraflar bu şekilde seçilip detaylı bir şekilde okunabilir. Tabi bunun bir gün yapılıp 10 gün yapılmaması gibi bir durumdan bahsetmiyoruz.

Okumaların kendi öğrenme hızınıza uygun olan zaman dilimlerinde sürekli yapılması çok önemlidir. Peki, okumanın size getireceği faydalar nelerdir? Bir, sözcük dağarcığınızı hızla geliştirir. Hani sık sık şikayet ederiz ya, biliyorum ama sözcük aklıma gelmiyor diye... İşte onun bir numaralı ilacı okumaktır... İki, sözcüklerin değişik hallerini göreceğiniz için, sıra size geldiğinde kolayca aynı sözcüğün değişik formlarını hatırlayabilir ve kullanabilirsiniz. Örneğin aynı sözcüğün isim, fiil, sıfat hali gibi... Üç, tümce kalıpları kafanızda yer eder ve bunu İngilizce nasıl diyebilirim sorusuna yavaş yavaş yanıtlar bulmaya başlarsınız. Dört, İngilizce yazılan metnin düzenlenme biçimine aşinalığınız artmaya başlar. Bu düzen, düşünme biçimini de yansıtır. Yani size İngilizce düşünmeyi öğretir... Bir başka deyişle "Turkish English" konuşup yazmazsınız...

Son olarak belirtmek istediğim konu ise okudukların notlar halinde yazılmasıdır. Yazdığınız notlar sizin doğru anlayıp anlamadığınızı, anladıysanız düzgün ifade edip edemediğiniz konusunda size ya da öğrenme sürecinde size yardımcı olan kişiye fikir verir. Yazmak! Bu da bir sonraki bloğumuzun konusu olsun...

 
Toplam blog
: 4
: 4439
Kayıt tarihi
: 19.07.06
 
 

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi mezunuyum.  Aynı alanda yüksek lisans ve doktora derecel..