Diriliş-Ertuğrul dizisinde Ertuğrul duayla dirildi madem öyle biz de ölülerimize dua edelim dirilsin

Garip bir şekilde ben de bu dizinin fanatiğiyim. Ekleme dini ve kültürel motifler ve Kızılderili ağıtlarına benzeyen müziklerle uzatılan da uzatılan törenler diziyi sıkıcı yapıyor ama sonuçta töre devleti.

Türkiye’nin üçte birinin izlediği bir dizi ve ben Okan Bayülgen’e katılmıyorum ödülü hak eden bir dizi. Biz ağaç kovuğundan çıkmadık, oralardan geldik; diziye karşı olanlar bence yeterince Türk değil ve ben onların bu yaklaşımını anlıyorum, ödülü Malkoçoğlu vermeliydi.

Bu açıklamam dizi yanlılarına sempatik, karşıtlarına da antipatik gelmesin; ben diziyi eleştirerek beğeniyorum. Eklenen dini motiflerin tarihi gerçeklere uymadığı intibaı bende de oluştu. Bunlar yeni Müslüman olmuş bir halk, nereden çıkıyor bu Allahüekber filan diyenler haklı. Öyle ya daha henüz yeni din yerleşmemiş, eski inançlar kaybolmamış, eğer illa inançla ilgili sahneler olacaksa Şaman ayinleri olmalıydı; Noyan ile ilgili sahneler daha inandırıcı.

Dua ile dirilme sahnesi ise filmi yapanların İslam hamasetinin kurgu senaryosu. Üstelik o kadar inandırıcı olmaya çalışıyorlar ki hassas ama o derecede zayıf bazı seyirciler inanabilir; daha da önemlisi deneyebilirler.

Bu diziye öğretici açıdan bakarsak Okan Bayülgen haklı; Türk tarihinin macerası olarak bakarsak haklı değil. Yalnız, dedim ya bu tür filmleri milliyetçiler yapmayacak; örnek mi: Türkler hep iyi, düşman hep kötü. İşin kötü yanı eleştirdiğimiz bu hamaset de diziye renk katıyor: Biz böyleymişizdir, ya da keşke böyle olsak. Valla ben bile dua ile dirilmeye inandım ve bir yakınımın ölümünde denemeyi düşünüyorum! Kaldı ki ben pirler piri Hoca Ahmet Yesevi’nin torunuyum, kesin dirilir!