Diyarbakır'lı anne"barış" istiyor,Konya'lı anne"vatan sağolsun"diyor

Diyarbakır’ın merkeze bağlı Satı köyündeki şehid annesi taziyeye gelen komutana “barış istiyorum”diyor,Konya’daki anne “vatan sağolsun”diyor.Pusuya düşürülerek şehid edilen askerlerimizin arkasından dökülen yaşlarda ve ağıtlarda,gündemin ana maddesindeki terörün görünmeyen yüzünü izledik televizyonlarda.

Sorun anaların komutanlara söyledikleri sözler kadar basittir.Diyarbakır’lı anne ile Konya’daki anne aynı topraklarda şehid olan çocukları için aynı şeyleri söyleyemiyorlarsa buradan ders çıkarılacak noktalar var demektir.

1983’den beri doğu ve güneydoğu’daki onbinlerce vatan evladının kanları üzerinde oynanan bir oyunun son sahnesini izledik haftasonu.Ramazan olması,bayramın yaklaşması bile terörizmin acımasız soğuk yüzünü bir kez daha göstermesine engel olamadı.

Amaç bellidir;ülkemizi K.Irak bataklığına çekmek,ekonomik olarak güçsüzleştirmek ve en sonunda parçalara bölerek yeni bir Ortadoğu yaratmak.Bugün 13 şehidimizin arkasından terörün masaya yatırılacağı toplantıları, terörün lanetlenmesi gibi alışıldık şeyler dışında etkin ve aktif bir dış politika ile bölgeye devletin maddi ve manevi varlığını artırıcı şeyler yapılmalıdır.Türkiye Birleşmiş Milletler kararı olan “sıcak takip” hakkını Barzani’nin insiyatifine bırakmamalıdır.İftar yemeğini Musul’da yapalım,Süleymaniye’ye Türk bayrağı dikelim türünden ifadeler ülkemizi sonu bilinmeyen bir maceranın içine sürüklemekten başka bir şeye yaramayacaktır.

Vali Diyarbakır’da acılı aileye şefkatle sarılacağına neredeyse “fırça”atarmış gibi terör aleyhine konuşma yapıyor.Şehidin kardeşi valiyi duymuyor bile,acısı yüzünden okunuyor.Çeşitli şehirlerde günübirlik işlerde çalışan ve en son Diyarbakır’da garsonluk yapan şehit kardeşine ağlıyor,vali sımsıkı acılı gence sarılacağına “terörü lanetliyor”.

1996 seçimlerinde 3 gün görev yaptığım Kürt köyü Satı’da acılı anne “barış istiyor”,Konya’lı anne “vatan sağolsun”diyor.Annelerimizi aynı vatan için gözyaşı dökmezlerse bu sorun bitmeyecek.Çözüm Diyarbakır’ın Satı köyünde de İstanbul’un göbeğinde de Atatürk Türkiye’sinin ulus bilincini toplumun bütün kesimlerine benimsetmektir.

Medya savaş çığırtkanlığı yapmamalıdır.Ulus olarak kenetlenmemizin gerektiği dönemlerin hassasiyeti gösterilmelidir.Başbakanın karizması,yakışıklılığı gibi yüzeysel konularla vatandaş oyalanacağına ulusal duruş ve bakış vizyonu geliştirecek çalışmalar yapılmalıdır.

Yoksa “mücadele kararlılığımız devam edecektir”,”lanetliyoruz” türünden açıklamaları daha çok dinleriz.

Fotoğraf:Milliyet.com.tr