Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Doğan görünümlü şahin!

Doğan görünümlü şahin!
 

Her ne kadar gizleme gereği duysakta konuşmalarımızla ya da davranışlarımızla bir şekilde gerçek kimliğimizi ele veriyoruz aslında.

Kabuğunu kırmak azminde olanlar dışında tabiki.

Buna bir örnek olarak geçtiğimiz yaz karşılaştığım ve beynime kazıdığım bir olayı paylaşmak ihtiyacını hissettim siz dostlarımla.

Misafir olarak birkaç günlüğüne gittiğim Çeşme'de karşılaştığım birkaç ünlü sanatçının yanı sıra otel plajında duyduğum şakımalar aynen şöyleydi. Çok da alengirli olmayan kıyafetleriyle bir aile dikkatimi çekmişti.

Önce hayranlıkla izlemiştim onları. Helal olsun demiştim içimden. Neden ucuz bir pansiyonda değilde pahalı bir tesiste tatillerini geçirmek istesinler. Demek ki hayatın tadına bu şekilde varmak ve şu üç günlük dünyada kazandıkları paraya kıymak fikrindelerdir herhalde diye düşünmüştüm. Vay be dedim. Kendini aşmak isteği bu olmalı. Çok geçmeden hayranlığım nefrete dönüştü. Aile reisi beyefendinin elinde cep telefonu kısa bir alanda turlar atarak sesini duyurmak istercesine konuşmaktaydı.

Bir ara hanımına seslendi. "Arabadan kameralı sonieriksonu getir bu nokya cızırdayıp duruyor."

Plaj kafeteryasında oturmaktayken daha yakından duymak için yanlarındaki masaya geçmiştim.

"Yeni Foça'da bir yazlık varmış diyorlar. Birde eski Foça'da. Ama ben Yeni Foça'dakini alacağım. Yeni yenidir." (oysa Eski Foça Yeni Foçadan kat be kat değerlidir)

"Bir de Anamur'da varmış oradan da alayımda her sene aynı yere gitmekten bıkmayalım. He he. Tabi tabi. Hangi cip arabayı diyon oluum. 2000 motor muuu.
Lan manyak çok yakar o. Tüplümü ki? Değilse hiç konuşmana gerek yok."

Bu konuşmaları duyan birkaç kişi güneşlenmeyi bırakıp gülümseyerek denize doğru yollanırken ben sandalyemi iyice yaklaştırmıştım. Kafama takmıştım mutlaka onları uzaktan izlemeliydim. Akşama kadar oradan ayrılmamışlardı onları en son yemekte görmüştüm.

Ertesi sabah otomobilimin yanına giderken oto parkta tekrar karşılaştık. Villa ve jeep almaya talip olan zat doğan görünümlü şahin arabasının camlarını siliyordu. Ağustos sıcağında döşemeleri peluş la kaplanmış arabasının. Hemen arka camın önüne bakmaya yöneldim çaktırmadan. Allahtan karpuz örüp koymamışlardı.
Otel için ödenecek hesap miktarı el üstünde tuttukları şahinlerini orta halli bir otomobile dönüştürebilirdi. Orada tatil yapmalarını hak etmek için ipek mayolarının olması da gerekmiyordu. Cep telefonunda yaptığı konuşmalarda gerekmiyordu.
Mütevazi davranışlar tam aksine onları yüceltirdi bile. Dönüşlerinde tatil yaptıkları ortamı anlatmaları neleri değiştirirdi ki? Diğerleri gibi gülümseyerek oradan uzaklaşmak varken duyarlılığım ağır basmıştı.

Çünkü benzer olaylarla daha önceden de karşılaşmıştım. Gecenin bir yarısı biten vardiya nöbetlerim çıkışında her gece mecburen bir pavyonun önünden geçmekteydi yolum. Mekanın önünde park edilmiş külüstür otomobiller o gecelik eğlenceye ödenecek hesap miktarıyla normal bir otomobile dönüşebilecekken bu gönlü zenginlik nedendi? Ertesi gün kahvede X hanımın memesini sıktım demeleri neleri değiştirirdi ki? Hem de konsimatris bahşişi bile günlük kazancına göre bir servet iken. Belkide bu geceyi yaşamak uğruna günlerce tasarrufta bulunmuşlardı.

İşte maalesef böyle bazı yurdum insanlarının durumları.

Bu istisna bireylerin kazançları eğer ailesinin ihtiyaçları dışında artabiliyorsa çocuklarının tahsilinde. Yani onları geliştirmekte kullanılmalı diye düşünüyorum.

Böylelikle bu manzaralara şahit olmaktan kurtuluruz.

Ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..