Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Doğu'da Aşiretin dediği olur mu ?

Doğu'da Aşiretin dediği olur mu ?
 

Türkiye hızlı bir seçim atmosferine girdi. Piyasalarda yaprak kımıldamıyor ama Ankara hareketli. Ankara’da politika uğruna, bir kör dövüştür gidiyor. Bu da para piyasalarını etkiliyor ama bu etkileşim tamamen sanal. Döviz dün çok ciddi bir düşüş yaşadı. Yatırımcısını üzdü. Gerçek piyasalarda yaprak kımıldamıyor, insanlar dertli ama Ankara Seçim kronometresinin peşinde koşuyor.

Herkes değişik hesaplar peşinde. Seçimden nasıl iyi bir sonuçla çıkılabilirliğinin aritmetiğini ve cinliğini yapıyor. Daha şimdiden, tek partinin galip gelemeyeceğini, barajı birkaç partinin çıkabileceğini ve mecliste çok kişili bağımsızlarla birlikte enteresan bir tablo oluşacağı ve hükümeti bir koalisyonun oluşturacağı görüşünde. Liderler, daha şimdiden birbirlerine vurmaya hatta bel altından vurmaya başladılar. Dedik ya, herkes oy avlama peşinde. Dolayısı ile her şey mubah gözüküyor.

Şu siyaset bilmecesinde, herkes en doğru, en dürüst ve vatansever politika yaptığını söyler ama netice itibari ile söylediği ile yaptığı birbirine uymaz. Daha şimdiden, onunla koalisyon yapmam, o sahtekâr, o şeref ve ahlak yoksunu. Onda karakter bozukluğu var, o vatan satar, o hain, bu kafatasçı gibi ifadeler dolaşıyor. Daha bugün, DP lideri AKP ve CHP liderleri için, biri öz değerlerin (bu din oluyor), biri Atatürk’ün arkasına sığınmış (laiklik ve cumhuriyet politikasını anlatmaya çalışıyor, küçümseyerek) insanlar diye politika yapıyor. Bir diğeri “sizin hükümetiniz esnasında terör bu kadar azdı” diyerek çok ciddi bir yüklenme yapıyor. Terör son zamanlarda ciddi bir tırmanışa geçti bu doğru. Ama mevcut hükümet başkanı ve AKP lideri, askeri ve şehitlerimizi siyasi malzeme yapmayın diyor. Bir önceki seçimde, türban, laiklik, din konuları daha revaçtaydı, daha dün laiklik ve cumhuriyet kavgaları yaşanmıştı. Şimdi ülke, vatan, asker, şehitler, güvenlik tabirleri revaçta. Türbanı ağzına alan yok. Ne kadar dinamik bir siyasi süreç yaşıyoruz değil mi ?

Herkes bir dem tutturmaya çalışıyor. Anlayacağınız bir kör dövüşür gidiyor. Kim kime vurursa. Ya da vurun abalıya siyaseti içinde, bu tablo da vatandaşın yeri neresi? Yeri görünüşte yok ama en büyük kazığı biz vatandaşlar yiyoruz netice de..

Birilerinin koltuk sevdasında, liderlik heveslerinde, Türkiye’yi kendi talep ve isteklerine göre şekillendirmeye
çalışmalarında, vatandaşın istekleri hiç mi hiç sorulmuyor. Nasıl olsa mühür ellerinde.. Vatandaşın onları temsilen meclise gönderdikleri ve gerektiğinde bu temsil yetkisini alabilecek olma hakları bir an için unutuluyor. Değirmen aynı, değirmeni döndüren su aynı, değirmende öğütülen aynı ! Bu benim tabirim ama siz aynı tas aynı hamam da diyebilirsiniz.

Her seçimde, joker gibi ön plana çıkan enstantanelerden biri, Aleviler, diğeri Doğu ve Güneydoğu'daki aşiretlerdir. Çünkü, mevcutlarında çok ciddi bir oy potansiyelini saklı tutarlar. Aşiretler bugüne kadar genellikle sağ partilere oy verirdi. Meclise giden bu bölge kökenli vekillerin seçtiği partiden de anlayabilirsiniz. Bu seçimde, aşiret mensuplarının parti değiştirmeleri ihtimali de kulislerde tartılıyormuş. Siyasetteki belirsizlikler onları da ne yapacakları konusunda sıkıntıya sokmuş gibi gözüküyor.

Aşiretler artık tüm partilere dağılmış durumda. Mesela, CHP, Diyarbakır'da Değer aşiretine güveniyormuş. Aday seçiminde de bu durum göz önüne alınmış. Bitlis'te son dakikada DP'den transfer edilen Edip Safder Gaydalı da bir aşireti peşinden sürükleyebilecek bir isim. Geçmiş yıllardaki etkisini gözledik. DP, ismi Susurluk skandalına karışan ve bu nedenle yargılanan Sedat Edip Bucak'ı, salt aşiret bağlantısı nedeniyle Şanlıurfa'dan aday gösterdi. Üstelik üstündeki şaibeler kalkmamışken ve bu ülkede Susurluk diye bir vukuat yaşanmışken ve hala tartışılıyorken, bu isimin milletvekilliğine aday gösterilmesi ne acayip bir durumdur. Hal böyle iken AKP’de boş durmamış, İzol aşiretinden gelecek oylarla bazı illerde milletvekili çıkarmayı umuyormuş.

Aşiretler, bölge'de gücün ve birlikteliğin adıdır. Bu gücün tek sahibi de aşiret reisleridir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yığınlarca aşiret var. Bunlardan bazıları: Kıvrar, Karakeçili, Pijan, Bıdiri, Batikan, Türk, Kahramanlar, Omeyran, Şükran, Neceran, Raman, Habizbini, Tatar, Kejan, Batiyan, Tayan, Piyaniş, Jirki, Ertuşi, Alan, İzdinan, Özbek, Şeyhanlı, Ensarioğlu aşiretleri gibi. Bu aşiretler çok etkili. Özellikle Urfa, Bitlis ve Mardin’deki aşiretler halk üzerinde çok etkili. Yapılan bir araştırmaya göre bölge halkının % 43’ü kendini aşiret üyesi olarak ifade ediyormuş. Bu da aşiretlerin başında olanların ne kadar da etkili olabildiklerini gösteriyor. Ve her seçimde bu aşiretlerin kapısı siyasiler tarafından aşındırılıyor. Çünkü aşiretler oy depoları olark görülüyor. Doğruluk payı da yok değil, çünkü bölge halkının %50'si aşiret üyesi. Bu da siyasilerin iştahını kabartıyor.

Aşiret reislerinin banka hesaplarına giden paraların haddi hesabı yok ve insanlar ağaların, aşiret reislerinin iki dudağı arasından çıkacak bir söze göre gidip oylarını kullanıyorlar. Belki de kullanmıyorlar, oy pusulaları sistematik bir biçimde zaten işaretleniyordur. Bunun yöre halkına yararı var mı ? Var tabiî ki !.. Karınları öyle yada böyle doyuyor ya !

Görüldüğü gibi, bölgede siyasetin yönünü aşiretler bir kez daha belirleyecek. Hangi partinin kaç milletvekili çıkartacağını göreceğiz. Dedik ya, aşiretler çok etkili diye.. Keşke terörü engelleme ve de bölgeyi kalkındırma yönünde de bu kadar çok etkili olabilseler.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..