Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Doktorlara seslensem!

Doktorlara seslensem!
 

21 Haziran 2001 Perşembe akşam üzeri saat 18 :00 civarları bir telefon " biz tıp fakültesinde acildeyiz" hemen annemle soluğu hastanede aldık, ablam acildeydi içeride almadılar bizi. Yaklaşık son 1 aydır kansızlık tedavisi görüyordu. O akşamın hiç bir anı hafızamdan silinmedi hersaniyesini anlatabilirim. Ablam benim, yine yüzü gülüyordu hiç tıp fakültesine gitmemiştim hastanede nasıl davranılır ne işlemler yapılır hiç bilmiyorumdum, nerden bilebilirdim orada senelerimin geçeceğini.

Yıl 2008 ama ben hala o senelerdeyim kabullenemedim yaşanılanları kabullenemedim bu sonu, öyle çabaladıkki bu son bize ait olamazdı hatta bu sonu hiç aklımdan geçirmemiştim bile, nedenmi çünkü kanser olan bir yakınız varsa bu sonun aklınıza gelmemesi mümkün değil ama gerçekten biz ailece bu sonu okadar bilinç altına attıkki hiç düşünmedik hep pembe sona hazırladık kendimizi sürekli savaştık hiç boş bırakmadık izin vermedik bu düşünceye.

Şimdi bunları nedenmi yazıyorum Yaprak dökümü dizisini izliyorum onlarda bizim gibi kalabalık bir aile birbirlerine bağlı kötü günde kenetleniyorlar, gözyaşlarımı tutamadım onlar için ağlamadım kendi ailemizi düşündüm ağladım ağladım hüngür hüngür ağladım ...

Ablam Lösemi hastasıydı, lösemi çok özveri ve sabır isteyen bir hastalık belirli dönemler hastaya sürekli kan verilmesi gerekiyor bizimde öyle oluyordu ablamın kanser olduğunu ben 4 gün sonra öğrendim dünyam yıkıldı hastanedeydim ablam uzaktan bizi izliyor tepkilerimi dizginlemek zorundayım 3 gün ağlayamadım sürekli ablamın yanındaydım sürekli yutkundum ablamla hiç gözgöze gelmemeye çalıştım ona söylemedik hastalığını aslını isterseniz o zaten çok önceden çözmüştü oda bizi üzmemek için birşey söylemiyordu kimse konuşmadan herkes birbirine rol yapıyordu yani hiç gülünmeyecek şeylere gülüyoruz, sürekli kontrollü davranıyoruz, herkes birbirini oyalıyor işte kimse konuyu açmıyor zaten 3 yıl boyunca kanser kelimesini hiç kullanmadıkta.

Yaprak dökümünde kardeşler birbirine her şeye rağmen kenetlendiler işte bizde öyleydik. Ablamın kan gurubuyla hepimizin aynıydı ama ben hiç kan veremedim bunun için kilomun yeterli olmadığını söylediler hep doktorlarımız. Kardeşim kan veriyordu sürekli, ne zaman o kan verse ertesi gün ablamın değerleri birden toparlanıyordu sonradan öğrendik ki kardeşimin iliği ablamınkiyle %100 uyumlu ilik nakli içinde o verdi zaten. Bir gün ablamın tronbosit çok düşmüş kanama riski var hepimiz stresliyiz gözlerimizde yaşlar, kardeşim tronbosit veriyor hemşire baktı yeterli gramaj sağlanmış kapatacak makineyi kardeşim ağlamaktan kızarmış gözlerle hemşireye “ama ben kendimi iyi hissediyorum daha alabilirsiniz” dedi işte o an yıkıldık hepimiz. Ablam la aramızda 10 yaş vardı o zamanlar o 31 ben 21 yaşındaydım ve ben 8 yaşındaydım o evlendiğinde hastalıkla savaştığımız o üç yıl ablamı daha iyi tanıdım o güne kadar okul iş derken ne kadarda az zaman geçiriyormuşuz. Ablam derdi ki bu 3 yılda hem güldük hem ağladık. Çok savaştık çok emek verdik.

Peki ama neden ablam burada değil neden yok, işte yazımın başlığında saklı “Doktorlara seslensem” Bir gün Ankara da İbni Sina Hastanedeyiz ilik naklinden sonra 1 hafta yattık tam değerler olması gerektiği gibi olmadığı için ama doktorumuz bir türlü neden değerler normale dönmüyor anlayamıyor ablam takıntılı keşke cahil biri olsaymış okuması yazması olmasaymış diyorum bazen , odamızda her günkü kan değerlerini asıyorlar ablam onları okuyor sürekli niye yükselmiyor neden neden neden… Ben sürekli konuyu değiştirmeye çalışsam da dönüm dolaşıp o aynı yere geliyor. Doktorumuz psikolojik olabilir dediler ablamın odasından kaldırdılar değerler tablosunu, doktor ertesi gün geliyor iyi diyor daha iyi daha iyi. … ve 3 gün sonra taburcuyuz işte o zaman anladım moral ne demekmiş. Aslında bunla ilgili öyle çok anım var ki.

Neyse üzerinden 1 yıl geçti ablam iyi her şey yolunda ilik oturmuş geziyor mutlu bizden mutlu kim olabilir ki kazandık bu savaşı.

Ablamın en küçük oğlu birden karın ağrısı oluyor 15 gün sürekli idrar yolu iltihabı tedavisi görüyoruz sonra bir şekilde emar çekiyorlar tam açıklamada yapmıyorlar ameliyat gerek diyorlar .

Ameliyat kapısında bekliyoruz ablamın ağzında maske kim olsa onun bir rahatsızlığı olduğunu anlardı. Ameliyattan çıktı doktor hepimiz yanındayız kurduğu cümleler ve o an hiç aklımdan çıkmıyor “ ameliyat başarılı geçti tüm kitleyi temizlemeye çalıştık %98 temizledik ama kitlenin iyi huylu olduğunu tahmin etmiyorum patolojiye yollayacağız ama sonuç sanırım biz tıpa yollarız artık radyoterapi kemoterapi alır “ biz kaldık şoklardayız nasıl yani ne diyor diyoruz döndü ablama baka çocuğun var mı “ evet 2 oğlum daha var “ dedi ablam doktor ne dedi biliyormusunzu iyi işte iki oğlun daha varmış “ babam üzerine yürüdü ne diyorsunuz diye.

Sonrası mı 2 gün sonra ablamın ağrıları başladı her gece acillerdeyiz hiçbir şey bulamıyorlar ankarayı doktorumuzu aryoruz ilaçların yan etkisi geçecek diyor ama geçmiyor ağrılar şiddetleniyor ve yine hastane yolunda ablam elimi son kez sıkıyor ve kollarımda kaybediyorum onu. Sebebi kim kimi suçlarsınız her şey süper giderken ben o doktoru suçluyorum o soğuk insanı ve onu affetmiyorum ve inanıyorum i o bir anne değil.

 
Toplam blog
: 10
: 1407
Kayıt tarihi
: 24.07.07
 
 

02.03.1979 yılında doğumluyum, Bilgisayar programcılığını bitirdim daha sonra işletme fakültesini bi..