Dokunmayın İzmir’e, dokunmayın köyümüze

Dokunmayın İzmir’in güzelliklerine, İzmir Marşı’nda ne diyor, “İzmir’in dağlarında çiçekler açar, altın güneş orda sırmalar saçar. Gerçekten doğru, İzmir’in iklimi bir başkadır, kızları başka güzeldir, insanı sıcaktır,  herhalde ikliminin, güneşinin, köy görüntüsünün bunda payı büyüktür. İzmir’in manzarası daha doğaldır, Rezidansları, AVM’leri  şimdilik daha azdır. rezidansların, AVM’lerin  yarattığı görüntü  ve manzara kirliliği de daha azdır, o yüzden altın güneşin ışığı daha fazla yayılır insanların üstüne oysa yüksek binalar ışığı engeller, insanlarda depresyon yaratır. Kentsel dönüşüm altında insanların huzurunu kaçırmayın, daha çok fazla para kazanma uğruna müteahhitlerle birlik olup ortalığı, yuvaları yıkmayın kanunları kalkan gibi kullanarak. Kentsel dönüşüm içinde büyük paralar olduğunu bilmeyen kalmadı artık.

Biz İzmir halkı memnunuz bu köy görüntüsünden ve yaşamından. Yuvalara incir ağaçları dikmeyin, ağaçlarını kesmeyin, İzmir’in iklimini bozmayın, varsın İzmir köy gibi olsun.

Yıllar önce Amerikalılar’ın Kızılderilileri Florida’ya sürdükleri gibi siz de insanları şehir merkezlerinden alıp, kendi istekleri dışında kıyıya, köşeye sürmeyin.

Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ne demiş, bir bakalım. Binali Yıldırım’ın Kemalpaşa ilçesi Ören beldesinde yapmış olduğu konuşmada, “Türkiye'nin almış başını giderken İzmir'in yerinde saydığını, şehir dışından gelenlerin İzmir'i büyük bir köye benzettiğini” söyledi. Beyefendiler alınıyorlar "İzmir'e niye köy diyorsun" diye dedi. Yine Binali Yıldırım “ İzmir'in kaybettiği yılları ekibimle beraber yıldırım hızıyla geri getireceğim" diye söyledi.

Ben ise sıradan bir vatandaş olarak  “İzmir’in kaybettiği yıllar yok, rantiyecilerin kaybettiği gecikmiş paralar var’ diyorum.

Sibel Koçarslan