Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dolgudan kaçarken kanal tedavisine yakalanmak!

Dolgudan kaçarken kanal tedavisine yakalanmak!
 

http://www.geekroar.com


Bir dönem böbreklerimden de çektim ama şu dişlerimden çektiğimi böbreklerimden bile çekmedim…

Yaşamayan bilmez…

Bilmeyene tarif edilmez…

Dün gece sabaha kadar uyumadım yine…

Yatağın içinde dön baba dönelim…

Tam dalıyorum, yorgana bir tekme atıp, zonklamayla uyanıyorum…

***

İlk protezleri taktığımda lise ikiye gidiyor, Aymar yağ fabrikasında staj yapıyordum…

Nasıl oluyor demeyin… Endüstri Meslek Lisesinde raconlar böyleydi… Hafta da üç gün staj, iki gün okul…

O yüzden lisedeki sınıf arkadaşlarımdan profesör çıkmadı benim… Olan varsa da kusuruma bakmasın haberim olmadı…

Öndeki dört dişi kestiler biçtiler…

Yahu yaşınızın on dört ya da on beş olduğunu düşünün…

Aynaya bakın… Öndeki dört dişinizin olmadığını hayal edin…

Zor değil mi?

Dişlerinizin olmadığını nasıl saklarsınız?

Fıkradaki gibi ya ağzınızı büzüştürerek konuşacaksınız, ya da vücut dilinizi kullanacaksınız…

Nihayetinde taktılar dişleri…

Taksitle yaptırdık diye mi?

Ucuzundan diye mi?

O zamanki imkânlar sebebiyle mi bilmem!

Dişler diğerlerine göre daha sarı ve daha büyük oldu…(!)

Daha doktor dişleri yapıştırırken içime sinmedi fakat ne yapacaksınız?

Sanıyorum iki üç ay ağzımı tam olarak kapatamadım…

Sonra mecburen alıştım…

Bir Muhacir Mehmet vardı fabrikada, elektronikçi, kulakları çınlasın çok alay ederdi benimle…

Dişleri taktırır taktırmaz yanına gittim…

“ Bak bakalım Mehmet Ağabey nasıl olmuş dişler?”

Dudakları arkaya doğru çektim, protezleri gösterdim…

Baktı… Baktı…

Kabak çekirdeği gibi olmuş!” dedi..

***

Üniversitedeyim, finaller var…

Bir gece bu protezlerin içindeki dişlerden biri ağrımaya başlamasın mı?

<ı>O zamanlar neden bilmem bütün gün yatıp, sınav arifesinde sabahlayıp, hiç uyumadan imtihana girmek gibi garip bir moda vardı…

Ders çalışmam gerekiyor ama diş ağrısından yerimde duramıyorum…

Annemi aramak geldi aklıma…

Annemlerin evde telefon yok!

Gecenin kör yarısı bakkala gittim…

Bitişikteki komşumuza telefon ettim… Çaldı çaldı, tam umudu kesiyordum ki açıldı…

Ayşe abla uykulu bir sesle açtı telefonu…

“ Ayşe abla Ali ben, kusura bakma rahatsız ettim… Rica etsem annemi çağıra bilir misin telefona?”

“ Hayırdır gecenin bir yarısı?”

“ Yok, bir şey!”

“ Kapat on dakika sonra yine ara.”

Bakkalla lafladım biraz…

On dakika geçince aradım… Annem açtı telefonu… Heyecanlanmış tabi!

“ Anneee!”

“ Ne oldu be oğlum?”

“ Bu ön dişleri yaptırdık ya!”

“ Evet”

“ Bir tanesi ağrıyor, ne yapmalıyım ?”

Annem Kızılderililerin büyücü Şamanları gibi teşhisi koydu hemen…

“Yakı olmuştur o! Tuzu bir tencerede ısıt, beze sar sonrada ensene koy! ... İltihap varsa patlar!”

Anne sözü dinlenmez mi hiç!

Eve geldim, şansızlığa bakar mısınız tüp bitmiş… Rezistanslı elektrik sobasının üzerine tencereyi koydum, tuzu ısıttım, öğrenci evinde bezi nerden bulacağız, sırtımdan çıkarttım fanilayı… Çıkını enseme bir koydum…

Ağzım burnum karıştı…

Hastanenin acilinde gözlerimi açtım…

***

Bir dönem cesaretlendim…

Dişlerimdeki çürükleri temizletmeye karar verdim…

Silivri’de bayan bir diş doktoruna gidiyorum…( Yaklaşık on yıllık mevzu şimdikiler üzerine alınmasın.)

İlk dolguyu kazasız belasız yaptırdım…

Birkaç gün sonra ikinci dolguyu yaptırmak için uzandım o cehennem koltuğuna…

Doktor iğneyi vurdu, biraz bekledik…

Çalışmaya başladı… Çalışmaya başladı ama benim canım yanıyor… Erkek doktor olsa elini tutacağım, olmadı en hassas yerine vuracağım tekmeyi canımı kurtaracağım…

Çareyi inlemekte buldum…

“ Ihhhh!!”

Sesi duyunca matkabın kibarını durdurdu kadın…

“ Ne oldu?”

“ Acıyor?”

“ Söylesene uyuşmadı diye!”

Ağzımın içinde iki el, bir matkap ve su borusu varken nasıl konuşacaksam!

Bir iğne daha yaptı… “ Bekleyelim” dedi… Ofisine geçti…

Ben ne yaptım?

Arkama bakmadan kaçtım…

***

İnanmayacaksınız ama dün gece beni uyutmayan dişim… O dişimdi…

***

Bu sabah gittiğim doktor kanal tedavisi gerektiğini söyledi…

İşlemlere başladık… Yazının devamı var mı yok mu? Cumartesi günü belli olacak!

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..