Dolmuştaki kulak msafirliği

Nedendir bilmiyorum, dolmuş kullanma alışkanlığım pek gelişmedi. Çok fazla hareketli olmadığımızdan, yerimizde çakılıp kaldık gün boyu. İşim gereği her fırsatta dolmuş kullanmamız gerektiğini söyler dururum bütün sohbetlerimde. Söylediğimizin tesirli olması için yaptıklarımızı söylememiz gerektiği kuralını anlattı bir dost. Bende aracımı servise bıraktıktan sonra, bütün ısrarlara rağmen verilen aracı almadım, fırsatı değerlendirip dolmuş keyfini yaşamak istedim.

MKÜ Antakya arasında çalışan müşterilerinin çoğunluğu da sevgili öğrencilerden oluşan dolmuşlardan biriyle müşerref oldum bugün. Durak ararken ışık yakıp söndüren bir dolmuşu görünce durdum yol kenarında ve sağ elimi ürkerek kaldırdım, neden mi ürktüm, çünkü durakta değildim, dolmuşçu ne derdi sonra, ya durmazsa yada kızarsa bana.. Sinyalini verdi sağa yanaştı yavaşladı kapısını açtı ve durdu. O da ne içerisi doluydu hatta 2 kişide ayaktaydı, kısa bir tereddüt geçirdikten sonra bindim.. Sıcakta ağır bir koku, gergin ve mutsuz insanlar ve çoğunluğu üniversite öğrencileri.. Bir genç, buyurun oturun dedi ben ücretimi vermekle meşgulken, teşekkür ettim oturdum, bu ardada içimden söylenerek " gençler değişti, büyüklere yer bile vermiyorlar" diyenlerin kulaklarını çınlattım. Etrafı inceliyordum Yaşam Koç bakışıyla.. Yanımdaki kız öğrencinin telefon konuşmasına pür dikkat kesildim bir anda bütün yolcular pür dikkat, motor sesinden başka çıt yok dolmuşta. Aman Allah'ım 15 dakikalık yol boyunca, Gaziantep'e gitmesi gerektiğinden, bilmem ne beyin ona çok yardım ettiğinden, bilme kim hocanın aslında onu Rusya'ya göndermek istediğinden ancak onun soğuğu sevmediğinden halbuki Rusya da hayatının kurtulacağından, Gaziantep de ikibin beşyüz tl ile nasıl geçineceğinden, yıllardır bu günü beklediğinden, babasının onun önünü tıkadığından, mezun olamazsa gidemeyeceğinden, alttan olan iki dersin hocasının çok acımasızlığından, bugünlerde kafasının çok karışık olduğundan, diyet yapması gerektiğinden, diyet yapınca dalgın ve yorgun olduğundan, boyunun çok kısalığından, erkek arkadaşının huysuzluğun dan, keşke başka şehirde okusaydım yakınmasından, bu şehirde bir şey olamam figanından, .......................................................
..................... ve en son anne yeter çıkışından; anladım ki dolmuşlarda çok şey değişmiş. Şimdi siz diyebilirsiniz ki "neden dinledin Hocam" dinlememe şansım yoktu, resmen zorla dinletildim, sadece bana değil bütün dolmuşa dinletildi..

Telefon güzel de keşke yerli yerinde kullansak, demekten başka hiç bir şey diyemiyorum....