Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '07

 
Kategori
Dostluk
 

Dostluklarımız... Yaptıklarımız ve yapamadıklarımız

Dostluklarımız... Yaptıklarımız ve yapamadıklarımız
 

Şu söylenmesi en zor olan 3 şeyi biliyor muydunuz?
. Seni seviyorum
. Üzgünüm
. Yardım et

Bu 3 cümleyi hayatınız boyunca ne kadar kullandınız ve ne kadarından yanıt alabildiniz? Sevdiklerimizi dostlarımızı ne kadar tanıyoruz, en yakınlarımıza ne kadar yakınız ya da aramızda ki duygusal mesafenin farkında mıyız?

Bizden yardım bekledikleri durumlarda onlar söylemeden biz yardım etmiş oluyor muyuz, yoksa bunun için ‘dostum!! ben çok üzgünüm yardımına ihtiyacım var’ şeklinde en yakınımızdan acısına ortak olmak için davetiye mi bekliyoruz? Pekala diyelim ki biz acısını fark edemeğimiz dostumuza acısına ortak olma davetinden sonra yardım ettik ya da araya zaman girdi ve yardım edemedik veyahut geç kaldık… Teşekkür için ‘seni seviyorum, iyi ki varsın, iyi ki yanımdasın’ diyebilir mi bize? Tüm olumsuzluklara rağmen bu şekilde teşekkür ederse, bence işte o gerçek dosttur. Peki ya, yardıma çağrılan dostun ne kadar vakti olmasa da onun yanına koşuyorsa, yapacak hiçbir şeyi olmasa da belki bir şeyler yapabilirim, ya da mutlaka yanında olmalıyım diye düşünüp küçük ihtimaller ve büyük fedakarlıklar yapanlar? İşte onlar da gerçek dosttur.

Bir de kötü gün dostluğuna çok önem veren dostlarımız!!! vardır. Bunlar sadece kötü günlerinde bir araya gelirler, sadece mutsuzluklarını, huzursuzluklarını paylaşırlar… Tabiî ki çok önemlidir en mutsuz olduğun anda sığınacak bir liman bulmak, başını en güvendiğin kişinin omzuna koyup saatlerce ağlayıp içindekini dışarıya kaygısızca vurmak ama bu daha çok tek taraflı hatta megolaman bir ilişki gibidir. Oysa ki bence insan en küçük mutluluğunda, en küçük heyecanında hatta küçücük bir umudun verdiği sevinçle saatine bakmadan, acaba diye sorgulamadan hemen aramalı -arayabilmeli dostunu. Paylaşmalı bunu… Bunu hepimiz biliyoruz; ‘sevgi paylaştıkça artar’…

Benim dostlarımla aramda çok mesafe vardır (hepsiyle değil). Bir çoğu İstanbul dışında ya da yurtdışında; ama çok nadir görüşmelerimizde sanki aramıza mesafelerin oluşturduğu sevgi kayıpları, yılların oluşturduğu fiziksel değişimler, ruhsal gelişimler girmemiş gibi, hala eski günlerimizdeki gibi kısacık zamanlarımızda sımsıcak sohbetlerimiz paylaşımlarımız oluyor. ‘Gerçek dostlar araya mesafe girse de hep aynı yerde kalabilenlerdir.’ Bu detaya değinmeden bitirmek istemiyordum…

Sonuç olarak…

Bence dost demek çıkar gözetmeyen, sorgulamayan, zorlamayan, hem çok bağlı hem çok özgür olan, gözyaşından gülücüğe, sevgisinden nefretine hatta bence tüm ruh hallerine istem dışı ortak olmaktır. Bunu tüm sevdikleri, dostları olanlar çok net bilirler ve hissederler.

Dipnot: Bu yazımı ilk başladığımdan beri okuyup bana yön veren ve fotoğraf seçimimde bana yardımcı olan ''sevgili dostum guguk kuşuna'' gönülden sevgi ve teşekkürlerimle…

 
Toplam blog
: 26
: 906
Kayıt tarihi
: 31.01.07
 
 

Hayata yayılarak yaşamayı düşlerken, zamana sıkıştığımı fark ettim, tek sebebini çalışma şartları..