Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '07

 
Kategori
Eğitim
 

Dosttan mektup (8)

Dosta Merhaba;

Uzunca bir süredir yazamadım ama, yazmaya her hazırlanışımda seni burada görme şansını buldum. Son on günden beri de, hemen hemen her gün yazma isteğiyle eve geldiğim halde, evdeki trafik bu fırsatı vermedi. Bu yazdıklarımı ise postadan mı, elimden mi alırsın kestiremiyorum.

Perşembe günü (6 Kasım) öğle yemeği sırasında birkaç kıdemli öğretmenim beni öperek kutladılar. Nedenini sorduğumda; Derginin bu sayısında seninle ilgili bir yazı okuduk, gurur duyduk" dediler. Dergi henüz elime gelmediği için biraz şaşkın, kimin yazdığını sordum. Hacettepe'den bir arkadaşın olabilir" dediler, isim veremediler. Nasıl olsa eve gelmiştir diyerek fazla üstüne düşmeden teşekkür ettim. Merak içinde üç gün geçti. Dergiyi elde edemedim. Dün akşam aynı sebeple bir arkadaşım aradı, telefonla. Daha adını almadan, belleğimi bir an yokladım. Sadece seni düşünebildim. Adını alınca, "Çok değerli bir meslektaşımız" diyebildim.

Daha yazıyı okumadan sana ait olabileceğini düşünmeme şaşırmış olabilirsin. Ancak, hayatımı güneş kadar etkileyen ve etkilediğini bilen yalnız sen vardın. En büyük mutluluk kaynaklarından biri "yazılarının yayınlanması" olan bir dost, yine bir dostun mutluluğu için uykusuz gecelerin emeğini, olmayan bir başkasına mal ederek bu kadar büyük bir özveride bulunabilir miydi? "Aleni ve gizli" bu kadar güzel örneklendirilebilir, yaşatılabilir, yaşanabilirdi.

Bugün okuma fırsatı bulduğum, henüz başlangıcında seni karşıma getiren, hayat veren bir kaynak gibi akan satırların sonuna geldiğimde; yanımda olmanı, başımı göğsüne yaslayıp, mutluluk damlaları arasında duygularımı anlatabilmeyi istedim, öyle bir anı özledim.

Öncelikle özgün bir yazı olarak kusursuz. Okuyanlardan da "Ne kadar akıcı, başarılı bir kalemi var" sözünü birkaç kez duydum. (Aslında bunları sen de çok iyi biliyorsun.) Daha önemlisi vermek istediği mesaj! En içten teşekkürlerimi, sonsuz sevgilerimi iletirken, aynı mutluluğu yaşatabilme fırsatına kavuşmayı da gönülden diliyorum.

"Bu sözlere ihtiyacınız yok" diyorsun ama, defalarca söylense de, bu mesleğin verdiği maddi güçten bile çok, öyle çok ihtiyacım var ki anlatılması kolay değil. Bu sözler, eksiğimi görme ve giderme isteğimi değiştirmese de, yaşama sevincimi arttırarak hayatıma tat ve anlam katıyor.

"O, öğrenciliği sevmeyenlerin bile, öğrencilik(lerini) yapabilecekleri biri." Bu cümleye -övgü bile olsa- hayran olunmaz mı? Öğretmenlik bir yana, böyle değerli, böyle anlamlı bir dostluğun, arkadaşlığın ömür boyu sürmesi kadar güzel ne olabilir? Böyle bir arzu duyulabiliyorsa, dahası karşılıklı duyulabiliyorsa kaynağı sadece ben olamam. "Sevgi ışınları" alınınca anlaşılır, verilmiş olur. Aksi halde böyle birşey de yoktur.

Seninle karşılaşma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı saydığımı bir kez daha belirterek satırlarımı sonlarken, sağlık ve esenlik dolu en güzel geleceği diler, selamlarımı iletirim.

Ankara, 10 Kasım 1986

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..