Dr. House 4. Sezon 16. Bölüm

Televizyonum yok. Hiç olmadı. Dolayısıyla televizyon izlemem.

Ancak dizileri de film sayarım. İmdb de öyle sayıyor.

Film seyretme hastasıyım. Bulursam, yılda 365 film seyredebilirim. Rekorum 1 günde 5 film izlemek.

Bu koşullarda, 2010-2012 arasında, seyredilebilecek film sayımda azalma olunca, piyasada kolay bulunabilen televizyon dizilerini de, dene-yanıl ile izlemeye başladım.

‘4400’ berbattı. ‘Stargate’ berbattı. ‘Lost’ berbattı.

‘Prison Break’ idare ederdi.

Ancak, ‘Lie to Me’, ‘Spartacus’ ve ‘Dr. House’ muhteşemdi.

O sayede, aptal kutusu televizyon dizilerinin nasıl daha iyi düşünmede kullanıldığını ayırsadım.

http://blog.milliyet.com.tr/-lie-to-me---problem-cozen-diziler/Blog/?BlogNo=337008

Bu arada, ABD’de % 99 gösterileri sürerken, nasıl olup da kölelerin sahiplerini doğradığı, ‘Spartacus’un yayınına izin verdiler, ilginç bir konu. Eskiden vermezlerdi.

Gelelim Dr. House’e:

Ben antipatik biriyim. Diziyi seyreden herkes. Dr. House’ın bana benzediğini söyledi. İlk sezonda belki ama gerisinde öyle olmadığını düşünüyorum.

Beni çeken yan, Dr. House’ın farklı düşünmesi: Tıp, din, yaşam, insanlar, herşey hakkında. Tabii bunun nedeni var: Büyük ‘A’ ile Acı çekiyor.

2 bölüme sığdırılan, sözünü edeceğim bölüm, beni dümura uğrattı.

Öyküyü soyutlayıp genelleyeceğim:

Yaşam kurtaran biri olarak Dr. House, kendi yaşamını riske atmamak için, alkollüyken A kişisini yardıma çağırır. Onun yerine B kişisi gelir. A ve B çifttir. Öykünün sonunda, B kişisi ölür.

Bu süreçte Dr. House bellek yitimi yaşamaktadır ama birinin öleceğini anladığı için, kendi yaşamını birkaç kez riske atarak, ‘BİLGİ’yi edinir. Bu arada gereksiz bir C kişisinin yaşamını kurtarır.

Beni travmaya uğratan şuydu:

B ölecektir. Komadadır. A vedalaşabilmek için, onu birkaç dakikalığına komadan çıkarır ve sonra B ölür.

Bu öykü beni aşar.

Ölüme uyanmanın ne olduğunu kezlerce yaşadım ama her kezinde sağ kaldım. Bu kez sağ kalma yoktu ve bende de sonunda öyle olacak.

Tuhaf bir ayrıntı:

Dr. House ve B aslında birbirinden nefret eder. (Bunun hikayesi 10 bölüm kadar uzun.)

Dr. House yine de onu kurtarmak için kendi yaşamını riske atar.

Soru şudur:

Dr. House, B’nin ölümünden sorumlu mudur?

Buna herkesin yanıtı farklı olacaktır. Ben yanıt veremedim. En azından 3 günde. O nedenle, oturup bu metni yazdım.

Yaşamımda çok az yaşadığım bir biçimde karar veremedim. Seçim şıkları yoktu ama ben buna alışkınım. Şıksızlıklar içinde karar vermeye alışkınım, ne de olsa İstanbul’da yaşıyorum.

Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum.

Bu durum gerçek yaşamda olsaydı, ne olurdu?

Bundan çok daha ‘olmaz canım’ dedirten şeylere bizzat tanık oldum, o nedenle varsayalım takılıyorum.

Travmamın nedenini de açıklayayım:

Aynı o öyküdeki biçimde, ölüm-yaşam arasında asılıyım. 1 yıl daha öyle kalacak. (Orada 1-2 dakika sözkonusuydu.) Ne yaşamı, ne de ölümü seçemiyorum ve bu ilk kez başıma geliyor. Seçimim, yaşamın yazı-turası ile olacak sonuçta.

Evet, bu durumda çözdüğümüz problem ve yanıtı ne?

Yapacak hiçbirşeyin yoksa, daha önce en çok en iyi / en az en kötü sonucu veren davranışını yap.

Ayrıca, öyküdeki B yaşatılabilirdi, hem de bunun için birden çok çözüm vardı gözden kaçan.

Geçilen çözüm yolunu okur bulsun.