Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Drogba girdi, maçta hava değişti!.. (Atmak ve attırmak keyfi...)

Drogba girdi, maçta hava değişti!.. (Atmak ve attırmak keyfi...)
 

Drogba, Türkiye’de ilk golünü Akhisar Belediyespor kalecisi Oğuz’a attı.

Oğuz, maçtan önce korkusunu/ kaygısını dile getirmişti:

Alex'in Türkiye'de attığı ilk golü ben yedim. Yıllardır televizyonlarda hep o gol gösteriliyor ve ben o golü yiyen kaleci olarak kalıyorum. Mümkünse bugün Drogba’dan gol yemeden maçı tamamlamak istiyorum."

Bir gol atan, bir de attıran Drogba, Galatasaray’daki “cuma sendromu”nu da değiştirdi.

Drogba’nın golüne kadarki durumda, iki takım arasında belirgin bir fark var mıydı?

Biri baştan, biri sondan birinci olan takımların mücadelesinde, aslında bir fark yoktu. Fark, sadece 1-2‘lik skordu.

*****

Akhisar,  puan almak umudu/ inancı içinde olduğunu maçın başında gösterdi. Özellikle Kenan ile Sertan’ın Galatasaray savunmasını zorlayan atakları, Gekas’ın beklenmedik durumlarda “iş yapacağı”, geride kalanların akıllı/ temkinli oyunları, bunun “sinyal”lerini veriyordu.

Gole kadar olan bölüm, sahaya yansıyan durum, maçın ortada gideceği izlenimini veriyordu. Çünkü Galatasaray, Akhisar’ı zorlayacak ataklardan, bekleneni vermekten uzaktı. Yakalanan bir iki fırsat da  kaleci Oğuz engeline takıldı.

Fatih Terim, ne zaman ki bir değişikliğe gitti, değişiklikten birkaç dakika sonra art arda gelen goller, maçın havasını birden bire değiştirdi. Drogba ile Amrabat’ın oyuna girişi, Galatasaray’da yeni bir düzenleme, Fatih Terim açısından bekleneni vermişti.

Drogba, Türkiye’deki ilk golünü güzel bir kafa vuruşuyla attı; Galatasaray'ı sıkıntıdan kurtardı. Futbol diliyle söylersek, Drogba, “şanslı” sayılırdı. Çünkü Akhisarlı Gekas’ın, ilk gol olacak vuruşunda top, direğe çarptı, kaleye girmedi. Drogba’nın şansı, topun direğe çarptıktan sonra, ağlarla buluşmasıydı.

Drogba, Akhisarlı futbolcuların dalgınlığından yararlandı, “klasını” konuşturdu. Ne yapsınlar, Drogba’nın huyunu suyunu daha bilen yok. Drogba, ilerideki maçlarda, gölge gibi” izlenir.

*****

Önemli olan ne?

"Kilitlenen” oyunu açmak; rakibin “ezberlediği oyun”unu bozmak! Ayrıca, yedekten giren oyuncu/ların “kurtarıcı olma” özelliğini skora yansıtmak...

Fatih Terim, Drogba-Amrabat ikilisini “yedekten” oyuna almakla, buna bağlı olarak “oyun düzeni”nde yaptığı düzenlemeyle son sözü söyledi.

Fatih Terim’in “hamlesi” tuttu; böylece cuma, “sıradan” bir gün oldu!

Gün, Galatasaray’ın günüydü.

Ya hakem Halis Özkahya gününde miydi?

Sınıfta kaldığı biliniyordu. Tanınan/ tanınacak “ek sınav hakkı” kaç olursa olsun, “geçer not” alması beklenemez! Çünkü Halis Özkahya, kullandığı kartlarla değil, kullanmadıklarıyla akıllarda kaldı.

Örnek çok da, biz, “ağır çekim”den farksız olanına bakalım:

Albert Riera, faulle durdurduğu ve yerde yatan Kenan'ın sırtına ayağıyla öyle sürterek bir basıyor ki... Gören de, “krampon”unun altını siliyor sanır.

Ne var ki bunda?

Hiç/miş!..

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..