Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '11

 
Kategori
İnançlar
 

Duamız Olmasa Ne Kıymetimiz Var?

Duamız Olmasa Ne Kıymetimiz Var?
 

Dua insanın vazgeçemeyeceği eylemlerin başında gelir. Zira insanoğlu aciz yaratılmıştır. Kibrine yenilip, nefsinin elinde oyuncak haline gelenleri istisna tutarsak herkes bu acziyetin farkındadır. Bu acziyetin gereği bir güce sığınmak ister.

Hastalandığı zaman, başı derde girdiği zaman, ruhu bunaldığı zaman, bir yakını öldüğü zaman, bir felakete veya kazaya maruz kaldığı zaman, bir şeyi çok istediği zaman ve bunun gibi bir çok durumda insan kendini var edene dua eder.

Allah inancı olan kişiler elbette Allah’a dua eder, Mevla-yı Müteal’e hallerini arz eder, O’ndan yardım dilenirler. İnsanoğluna dilenmenin yakıştığı tek yer Rabbisinin huzurudur. Başka zaman, başka şeylere ve kimselere dilenmek yasaklanmıştır.

Yüce Mevla diyor ki: Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez. (Araf:7/55)

Evet, bize nasıl dua edeceğimizin ipuçlarını veriyor. Kime dua edeceğimizi işaret ediyor: O, Hayy (diri) olandır. O'ndan başka ilah yoktur; öyleyse dini yalnızca kendisine halis kılanlar olarak O'na dua edin. Alemlerin Rabbine hamdolsun. (Mümin:40/65)

Sonsuz kudret sahibi, alemlerin yaratıcısı azametini, şanını, büyüklüğünü, aziz ve ali oluşunu bir tarafa koyarak bizi tahmin edemeyeceğimiz bir mertebeye yükseltiyor. Günahkar olsak dahi bizi muhatap alıyor kendisine. Ve diyor ki: Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara: 2/186)

Günümüzde bir şarkıcı selam verdi diye, bir artist imza verdi diye hoplaya zıplaya göklere çıkan gencimiz bilse ki sonsuz kudret sahibi ona ne imzalar veriyor, ne selamlar gönderiyor. Evet, bir Başbakandan aferin almayı, Cumhurbaşkanı ile tokalaşmayı, Genel Müdür ile çay içmeyi, bir Bakan ile yahut milletvekili ile yemek yemeyi lütuf sanan insan bilse ki Cenab-ı Mevla kendisine neler neler lütfediyor. Bakın ne diyor: Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen(müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir. (Mümin: 40/60)

Elbette dünyanın şartları ve sosyal varlık olmanın gereği insan yiyecek, içecek, sevecek, gülecek, eğlenecek, sohbet edecek, hayran olacak, aşık olacak, -cek, -cak… Tüm bunları yaparken unutmaması gereken tek şey onu yaratan bir gücün var olduğu ve o gücün alemlerin yegane sahibi olan Allah olduğudur.

Eğer bu hususu göz önünde bulundurmaz ve Allah’ın yaratıcısı olduğunu unutursa derhal tövbe etmesi gereken bir günah içine sürüklenmesi kaçınılmazdır. Zira Cenab-ı Mevla Zülcelal Hazretleri bu hususta bizi ciddi bir şekilde uyarıyor: Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan)dır. Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. İnkâr edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir. (Rad: 13/14)

Allah’tan başkasına dua eden, Rahman’dan başkasından aman dileyenler için ikazda bulunuyor: Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu herşeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez. (Fatır: 35/14)

Bütün bu uyarılardan sonra Mevlamız bir uyarıyı daha ekliyor bizler için. Zira biz aklımızın gücüne güvenerek yanılabilen bir fıtratta yaratılmışız. İşte bizim bu zaafımızı O bildiği için o hususta da uyarmayı ihmal etmiyor: İnsana bir zarar dokunduğu zaman, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar. (Zümer: 39/49)

Sonsuz Rahmet ve Azamet sahibi; Rahman ve Rahim olan; Tevvab ve Rahim olan Allah Celle Celaluhu Yüce Kitabımız Kur’an ile bize bu uyarıları yapıyor. Yapıyor çünkü insanı yaratan O’dur. Nasıl ki bir makineyi onu icat eden en iyi bilir ise bizi de en iyi bilen O’dur.

Bizi dünyaya gönderen Allah bize yol göstermesi için bir de kutsal Kitap gönderiyor. O’nu okuyup anlamamızı ve hayatımıza uygulamamızı arzu ediyor.

Öyleyse Allah’a inanıyor isek, O’nun bizden neler istediğini bilmek için Kitabı okumamız gerekiyor. Anlamamız gerekiyor. Ve O’nu hayatımıza tatbik etmemiz gerekiyor.

“Allah’a inanıyorum, kalbim de temiz, ben okumasam da olur. Ben ibadet etmesem de olur. Allah benim kalbimi biliyor ben dua etmesem de olur.” diyerek şeytanın oyunlarına kanmayalım…

Unutmayın! Bizim yaratıcımız Allah, kullanma kılavuzumuz da Kur’an-ı Kerim’dir.

Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

Konu ile ilgili önceki blog: Dua Edin!

www.murathacioglu.com

http://twitter.com/murathacioglu

http://www.sohbet35.net/resimler/dua-eden-eller.jpg

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..