Dün Gönen'deydik...

Gönen, Bandırma’nın güneyinde, 46 km. uzaklığında, bir saatte gidilebilen ve Balıkesir’in güzel ilçelerinden biri.

Yaz-bahar olunca (belki de her mevsimde..) Türkiye’nin her tarafından beyaz saçlı turistlerin koşa koşa geldikleri ve sokaklarında, pansiyonlarında, parklarında, bahçelerinde onları sık sık görebileceğiniz bir kaplıca kenti.

Niye yaşlılar… Eh ,biliyorsunuz, bilmiyorsanız bile şimdi açıkça beyan ediyorum, taa Bizans’tan beri ünlü olan kaplıcaları şimdi de belki yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da romatizmalı yaşlılarını iyileştirmekte hazır ve nazırlar.

Eskiden, sadece eski tarz banyolar varken, şimdi onların yanı başında Kocaman oteller yapıldı, gayet konforlu, Gönen Çay’ının yanı başında ve herkese açık… İsterseniz geliniz, günübirlik banyolarınızı alınız, sonra kentinize geri dönünüz; ya da Gönen’in dört bir yanında pansiyonlar, oteller… Hep size kapılarını açmış bekliyorlar. Suları şifalı Otellerin doktorları, görevlileri, şifalı suların neye iyi gelebileceği hakkında uzun boylu bilgi vereceklerdir.

Ben Gönen’e eşim aslen Gönen’li olduğu için gelirim. Gelir, ya günü birlik döneriz, yada buradaki evde bir iki gece kalıp döneriz. Şimdi Gönen kaplıcalarının dört bir yanı parklar ve bahçelerle dolu; dinlenmek için eğlenmek için güzel yerler… Gönen’in en büyük Park’ı da buraya yakın… Eski bir maşatlıktan çevirme olan Park artık, o özelliğini unutturmuş halde, bütün Gönen’lilere, çevre illerden gelenlere hizmet ediyor. Yeşil, İçinde muazzam ağaçların havuzların, bulunduğu bir Park’tı… Park’tı diyorum, neden… Bizim memleketimizde nerede güzel bir şey bulsak, onu daha da güzelleştirmek adına berbat eder çıkarız.

Bir ay önce geldiğimizde, Parkın içinde buldozerler, işçiler, arabalar… cirit atıyordu. “Tamam, dedim…” kendi kendime, “bu güzelim parkı da halledecekler…” Genellikle, bu gibi küçük kentlerde, Belediye Başkanları bir şeyler yapmak istiyor, fakat işten anlamıyorlar….  Genç Fen memurları, mimarlar da aklına girip, kenti altüst etmek için yeni tasarımlar ortaya koyuyorlar… Biraz da taşaronlar işi itekleyince, arada bir sürü adam para kazanıyor ama sonunda kaybeden kentler ve insanlar oluyor.

Evet, o güzelim Gönen Parkı da elden geldiği kadar “betonlaştırılmış”. Yollar yapılmış ; oturulan her yer, fayanslarla, betonlarla kaplanmış… Kendilerine göre güzel yapmışlar; derlemişler, toplamışlar Parkı… Fakat, bu adamlara anlatamıyoruz… Bu yeşil alanları betonlamak, buralara medeniyet getirmek değildir… İnsanların da ağaçların da toprağa basmaya ihtiyaçları vardır.  Hele o zavallı koca ağaçlar, yapılan işlere bakıp duruyorlar, bir şey anlamıyorlar… Ama bir süre sonra, kökler  su alamaz ve yukarıya “imdat” çığlıkları göndermeye başlarsa; o ağaçları artık kimse kurtaramaz. Üç beş sene sonra susuzluktan bütün ağaçlar teker teker intihar ederler. Tıpkı Bandırma’nın kıyı gazinolarındaki ağaçlar gibi. Orada da bir zamanlar, yüzlerce, çınar, akağaç, çeşitli ağaçlar vardı. Sonra orası da betonlandı. Şimdi parmakla sayılacak kadar ağaç kaldı… Yazık. Yapılan hataların cezasını, daha sonraki kuşaklar  ödüyor.

Bir de üstelik, Parkın çevresindeki insanların oturup dinlendiği duvarları yıkmışlar. Artık duvarlar yok… Yapan mimara soracak olsan, “Efendim, kent Parkla kaynaştı, duvarlar onları ayırıyordu…” diyecekler. Ama bu duvarlar belki yüz yıldan beri vardı. İnsanlar, yaşlılar, gençler oraya oturur gelip geçenleri seyrederlerdi. Ressam Mahmut, resimlerini onun üzerinde sergilerdi… Orası kentin yaşam alanlarından biriydi. Bir alışkanlığıydı. Şimdi ne olacak, Park kentin içeriye sızmasıyla yakında bir takım kulübeler, barakalar belirecek (Şimdiden belirmiş bile) on yıl sonra mı olur, yirmi yıl sonra mı olur bilemem. Ondan sonra kent güzelim parkı yutacak…  O güzelim park , taarruzlara açık hale getirilmiş. Adeta elbisesini çıkartmışlar… Buyurun ne yaparsanız yapın! Bunu böyle yapacağınıza, o duvarların üzerine insanların rahat oturmaları için tahta peykeler koysaydınız ne olurdu? Tabii o zaman, buradaki gazinocular onu istemeyecekti… Tebrik ederim Belediye Başkanı iyi işler başarıyorsun, ilk önce güzelim Parkı becermişler. Daha ne gibi işkenceler yapılacak bilemiyorum. Ama halk malına sahip çıkmazsa ona böyle çok  kötülük yapan olur. Halk öyle seyrediyor. Seyretsin bakalım, sonunda kim sahip çıkacak.

Gönen’nin gidiş geliş yolları çok güzel olmuş ama, o Park yok mu beni üzdü, kalbimden vurdu… İçimiz yandı. Oraya bir akıllı adam eli değmeli…