Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Dünden sonra yarından önce

Dünden sonra yarından önce
 

Hüzünlü bir patikanın ölüm kokan rengiyle boyanmış bir tuval,

Sırça köşklerin endamından düşmüş bir beniz,

Ya da rüzgarların öfkesinden armağan bir çift göz mü?

Neydi , beni alıp soluğu gibi içine çeken?

Ağarmış saçlarıyla gözyaşı döken bu kış niçin ağlıyordu?

Ebabillerin bu çığlığı isyanıma seda mı?

Bu güneş niye üzerime geceyi örttü?

Elimdeki son papatya da dökmüştü yaprağını.

Yuvalarına hazan düşmüştü bülbüllerin. Onlar da benim gibi gri, beni gibi dumanlı.

Bastığım çimler kuruyor; içtiğim pınarlar kuruyordu.

Islak bir kibrit gibiydim. Bir türlü yanmıyordum.

“Dün” dü değil mi ey gözleri mavi kokan sevgili, bebeklerin avuçlarına bıraktığımız umut tohumları.

Sesi, nehirlerin nefesinden daha serin olan ey yar!

Buğulu gözlerimin ufuklarından bir yıldız gibi kaydın sonsuzluk uçurumlarına.

Artık, sadece ellerini hatırlıyorum, yüzüne dayanamayacağım için.

Evet, ellerini o “bir nar çiçeğini eziyor gibi” olan ellerini.

Sen ki bilmediğim dillerde yakılan ağıtlar da kaldın, hep hüzün damlayan.

Anahtarını kaybettik “Yarın”a dair her şeyin.

Mıhlı sandıklarda kaldın ey tül kokulum.

Ya ben!

Ne dün de kaldım ne de çıkabildim yarına.

Son sigaramın son nefesi.

Gecenin zifiri karanlığı,

Ve dışarıda ıslık çalan rüzgar.

Artık, sona eriyordu günüm.

Rüzgarlara bırakıp kendimi, mavi gözlerinin aydınlığına geliyorum.

 
Toplam blog
: 16
: 498
Kayıt tarihi
: 21.07.07
 
 

1999'dan beri Adana'da Edebiyat öğretmenliği yapmaktayım. İnönü Üniversitesindeki öğrencilik yılları..