Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Dünün üzüntülerinin yarının umutlarını yok etmesine izin verme

Dünün üzüntülerinin yarının umutlarını yok etmesine izin verme
 

CENNET KOKULU ÇOCUKLARIMIZ VE GERÇEKLER


Yaşadıgımız üzüntülü ve acı veren birçok olay insanları derinden yaralar. Ama birtanesi vardır ki, onsuz hayatın ne kadar boş ve degersiz oldugunu, ne yaşarsak yasayalım unutmadıgımız hiç bir üzüntü olmuyor. Dogamız geregi, yaşadıgımız dogal afetleri, yangınları, selleri anne -baba- dost - arkadas ölümlerini uzun yada kısa zamanda unutuyoruz..     
 
Unutulmayan  tek bir şey vardır EVLAT..Yaptıgınız ufak bir hata onların bakışlarının masumlugunda yatan o derin anlamları her seferinde gözönüne getirir. Ne paradır insana huzur veren, ne alısveriş, ne de herhangi sosyal etkinlik. Çocugunuzun baba, anne demesi, gülmesi, o cennet kokan kokularını içinize cekerken aldıgınız tat, zevk hiçbir şeye degişilmez..    
 
Ya birde tam tersini düşünün yani beni yaşayın, beni kimler anlayabilir ki, ne hissettigimi kimler bilebilir ki? Bir  yıldır onu koklayamıyorum, onu solugum kesilesiye kadar öpemiyorum, saçlarını okşayamıyorum,bir ay sonra 3 yaşına girecek  ne ikinci dogum gününde, ne de üçüncü doğum gününde ona en cancanlı hediyeyi babası alamayacak.. Evlat dan uzak olmak onun özlemiyle yanıp tutuşmak birçok şeyin ilklerini yaşattı bana. Şuan zevkle yaptıgım okumak, araştırmak ve yazmak bir zamanlar benim için hayal de bile yapamayacagım şeylerdi.. Hayatımızın solmayan gülleri olan evlatlarımızdan uzak kalmanın acısını ne psikolglar, ne arkadaslar kımse unutturamıyor. Ekmek parası için aylarca belkide yılarca evine gelemeyen babaların özlemini sanırım şuan en iyi ben anlarım. İnsanlara bu acıları yaşatan hayatı bu kadar zorlastıran, ekmek parası için eşinden cocuklarından uzaklasmak zorunda bıraktıran herkes utanmalı. Bir hatanın bedelini öyle yada böyle cocuklara yaşatma hakkı hiçkimsede olmamalı.   
 
Bulundugun anı yaşamak onlarsız ne mümkün.'' şu aşagıdaki cümlelerin gereksizligini benim gibi babalar - anneler çok iyi anlar ''ama yapmak zorundayızdır.    
 
Ne kadar adil olmasada, kızgında olsan, pişmanda olsan, utanıyor da olsan, olumsuzluklar seni alt etmek istesede, hayat devam ediyor sözü beni sinir ediyor. Ama gercek de bu sanırım. Bir şeyi kaybettigimiz zaman elbette kendimizi kötü hissedecegiz, canımız yanacak. İşini kaybettiginde yada birlikteligimiz sona erdigimizde de üzülecegiz dünyamız kararacak ve kendimizi mutsuz hissettıgımız anlar olacak,  hayattan kopmak bile ısteyeceğiz. Ama bir noktadan sonra hayata devam etmeye karar vermeliyiz. Kendimize acımayı bırakmalıyız.    
 
İyi günlerin bizleri bekledıgını ( benim için bu örnek 4.doğum gününde en karizmatik hediyeyı benden baskasının almasına müsade etmeyecegim) ve olumsuz duyguların bizleri oldugumuz yerde tutmasına izin vermemeliyiz. Hayat bir kapıyı, başka ve daha büyük bır kapıyı açmadan kapatmaz..Sürekli olarak neler yapsaydım bu duurmu yaşamazdım, şu adımı atsaydım ailemin hayatı kurtulurdu ve bu acıyı cekmezdik, diyerek sızlanmamalı.   
 
'' Dünün üzüntülerinin yarının umutlarını yok etmesine izin vermemeliyiz''  
 
Dün gitti, yarın gelmeyebilir. Geçmişin gitmesine izin verirsen, bugünü beklentiyle yaşarsan, karşımıza cok farklı yollar çıkacaktır. Ama bunları yaşayabilmek için bugünü yaşamak gerekıyor. Bir kaç hayal kırıklıgının gelecegimizi mahvetmesine izin vermemeliyiz.   
 
Baş ağrılarına ve acılara sebeb veren, yanlışlar tıpkı bende oldugu gibi yapmış olabiliriz. Belkide herşeyı berbat ettigimizi, (oğlumun fotodaki sıradan masum bakışına takılarak acaba şimdi niye böyle durgun, niye koşmuyor niye oynamıyor, acaba banamı kızıyor dıye düşündüğüm gibi) . Hayatımızı onarılmaz derece de harap ettigimizi düşünebiliriz.. İflas eden bir işden yada biten bir ilişkiden dolayı kalbimiz kırılmıs olabilir.     
 
Yılar boyu o acıyı beraberimizde taşımayalım. Tam bulunduğumuz yerden tekrar başlayalım. Degiştiremeyeceklerimize degil, degiştirebileceklerimize odaklanmalıyız.   
 
''Biten birşey için çok fazla birşey yapamazsınız ancak geride kalanlar için yapabilcegimiz çok şey var.''dır.   
 
Hepimiz hata yapmaya devam edecegiz. Hepimiz insanız .hiçbirimiz mükemmel degiliz. Kendimizi affetmeyi ögrenmeliyiz.     
 
''Bazı durumlarda yapabilecginiz tek şey hortumun dinmesini beklemektir. Bittiginde ise tekrar ayakda ve güçlü olmalıyız.''     
 
Konyada çöken binanın bodrum katında 5.5 gün sonra sağ olarak kurtarılan bir gencin digerlerine nazaran daha dirençli oldugu görülmüştü, tv lerde , neden diye soruldugunda gence. Gencin cevabı; eninde sonunda beni bulacaklarını biliyordum, orda çırpınmanın ya da mücadele etmenin bir anlamı yoktu. Vaktimin çoğunu uyuyarak ve dinlenerek geçirdim..            Enerjimizi olması zor olan yada imkansız olan seyler için tüketmememiz  gerekir.O enerjiye, degiştirmek zorunda olduklaırmız için çok ihtiyacımız olacak..   
 
''Yüce yaratan hiç bir kuluna  ölüm ayrılıgı vermesin'' gerisi teferruat'tır.. Zaman ve sabır herşeyin ilacıdır.. 
 
Toplam blog
: 10
: 468
Kayıt tarihi
: 27.03.12
 
 

Senin için yeniden varım oğlum....YIL  28/04/1977  biri gelip anne babamın kulağına oğlun oldu gö..