- Kategori
- Kültürler
Dünya' da petrol'den sonra en büyük ticaret alanını oluşturan ürün nedir?
khv
- Dünya'da petrol'den sonra en büyük ticaret alanını oluşturan ürün nedir sizce?
Enfes kokusu ve tadıyla KAHVE cevabı karşımıza çıkıyor. Peki tiryakiler iyi bilir ama keyifle ve hoş sohbetleri pekiştiren bu lezzeti ne kadar tanıyoruz acaba? Özetle biraz bahsetmek istiyorum...
Yasemin gibi kokan beyaz çiçeği ve kiraza benzeyen kırmızı meyvesiyle dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Nemi, bol yağışı sever ve Ekvator kuşağında yetişir. Çalı görünümündeki kahve ağacı; koyu, parlak ve sivri yapraklara sahiptir; 18 metre kadar uzayabilir; ancak hasadı kolaylaştırmak için 2–3 metre olacak şekilde budanır. Fidanın meyve vermeye başlaması için 3–5 yıl gerekir. Kahve ağacı, yılda birkaç defa meyve verir.
Kahve Çeşitleri:
Tarihçesi;
Kahve, Habeşistan’da (Etiyopya) keşfedilmiş ve başlangıçta yiyecek olarak tüketilmiştir. Daha sonraları, meyvelerinin kaynatılan suyu tıbbî maksatlarla kullanılmış ve kahve ‘sihirli meyve’ olarak adlandırılmıştır. 15. yüzyılın başlarında Yemen’de de tanınan kahve, yüzyılın sonlarına doğru bu coğrafyada yaygın olarak kullanılmıştır. 16. yüzyılın başlarında Mekke ve Kahire’ye götürülen kahve, aynı yüzyılın ortalarında İstanbul’a getirilmiştir. Kahve İstanbul yoluyla 17. yüzyılın ortalarından itabaren (İkinci Viyana Kuşatması’nı takiben) önemli Avrupa merkezlerine ulaşmıştır.
Kahvenin buluşuyla ilgili bir rivayette;
Yemen’in yüksek yaylalarında yaşayan ‘Halidi’ adında bir çoban, keçilerinin bir ağacın kırmızı meyvelerinden yedikten sonra dinçleştiğini, hareketli hâle geldiğini ve geceleri çok az uyuduğunu fark eder. Çoban, daha sonra o meyvelerden hem kendisi yer, hem başkalarına verir. Arapçada ‘uyaran, dinçleştiren’ mânâlarına gelen “kahveh” kelimesiyle isimlendirilen bu bitki, daha sonraları bir içecek olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Ve Osmanlı'nın dünyaya hediyesi ise Türk Kahvesi olmuştur...Anadolu’dan Avrupa’ya kahveyi ilk olarak 17. yüzyılın başlarında Venedikli tüccarlar götürür. 18. yüzyılın ilk yıllarından itibaren kahve içimi Avrupa’da yaygınlaşır. Kahve, İngilizcede “coffee”, Fransızcada “cafe”, Almancada “kaffe”, Macarcada “kave” olarak isimlendirilir.
Kahvenin Avusturya’ya giriş hikâyesi;
2. Viyana Kuşatması (1683) sonrası Osmanlı orduları geri çekilirken geride çuvallar dolusu kahve bırakır. Avusturyalılar, çuvalların içindeki kahveyi, başlangıçta hayvan yemi zanneder. Osmanlıları tanıyan Georg Kolschitzky, bu çuvalların kendine verilmesini ister ve bunları sermaye yaparak Viyana’da kahve içilen bir yer açar. Böylece Avusturyalılar da kahve ile tanışır.
Türk kıyafetlerinin Avrupalı hanımlar için model oluşturduğu, mehter müziğinin taklit edildiği o günlerde, 1669 yılında, Osmanlı Sefiri Süleyman Ağa’nın Paris’in mümtaz şahsiyetlerine kahve davetleri düzenlemesi, Fransa’da kahvenin daha büyük alâka görmesini sağladı. Hoşsohbet, nüktedan biri olan Süleyman Ağa’nın elçilik konağına kahve içmeye davet edilmek, Paris ileri gelenleri için büyük bir ayrıcalık sayılırdı.
Kahvenin üretildiği yerler;
17. yüzyılın sonlarına kadar sadece Yemen' de... Günümüzde ise çok sonraları başlayan Brezilya' da üretilmektedir. Sonrasında sırasıyla;
Kolombiya
Endonezya
Meksika
Fildişi Kıyısı
Etiyopya
Uganda
Guatemala’dır.
... Şimdilik bu kadar... Şimdi bir türk kahvesi iyi gider... Afiyet olsun :)