Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

Dünyada köleliğin ilki ve sonu…

Dünyada köleliğin ilki ve sonu…
 

köle


Dünyada köleliğin ilki ve sonu…

Köle, bütünüyle başka bir insanın malı olan, herhangi bir eşya gibi alınıp satılabilen kişidir.

Kölelik, eskiçağlardan 19. yüzyıla kadar süren uzun bir tarih boyunca çeşitli biçimlerde var olmuştur. 

Uzun yıllar önce köleliği tam anlamı ile tanımıştık. Öyle laf ola beri gere misali değil. Hani bir şey olduğunda bizde köleyiz, köleden ne farkımız var filan deriz ya, işin aslı öyle değil elbette. O zamanlar bütün Türkiye Kunta Kinte için ağlamıştı.

Kölelik neydi, nasıldı? Tam bilir olmuştuk. Hani bizim kölelerden ne farkımız var deriz ya bakın basit bir dillle köleliğin tarifi nasıl? 

Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması! 

Canım ne var bunda bizde öyleyiz, bir çeşit köleyiz.

Hayır, öyle değilsiniz. Tabiki benzer yanları vardır yaşamızda kimbilir ama bilinen o ki siz bir mal değilsiniz.

Sizi alana veya satana veya sizi köle gibi görene siz hiçbir zaman:

Mevla demezsinizki, eskilerde köleler efendilerine mevla derlermiş. Nekadar acı. Mevla tektir ve yaratandır. Mevla Allah’tır başkası yoktur, hiçbir zamanda olmayacaktır. Dünya kurulduğundan beri olmamıştır, olamaz, olmayacaktır.

Doloyısı ile kölelik sadece vicdansızların bir dönemler kendilerine yaptıkları zalimce bir lüksten başka bir şey değildir.

Düşünün bir başkasının malısınız, mülküsünüz. Açıkçası eşyasısınız. Sizi kırıp döküp çöpede atabilir, size kızdığı zaman dövebilir, aç bırakabilir, doğurduğunuz çocuklarda onun malıdır, istediği gibi kullanabilir, onları başkalarına hediye edebilir, göz koyabilir, birlikte olabilir. Her tür pis ihtiyaçlarını giderebilir. Bunlar onun sanki hakkıdır!

Bu işte adelet var mıdır?

Asla yoktur, nasıl olabilirki…

İslamda kölelik İslam öncesinde vardı. Cariyelikte öyleydi. Biranda kaldırılmasına imkân yoktu. Zamanla kalkması hedeflendi ve kaldırıldı.

Britanya'daki kölelik karşıtı hareketten gelen artan baskılar sonucu Britanya yönetimi 1807 yılında imparatorlukta köle ticaretini yasaklayan 1807 Köle Ticareti Yasası'nı çıkardı.

1808 yılında Sierra Leone azat edilen köleler için resmi Britanya kolonisi olarak belirlendi.

1833 yılında kabul edilen Köleliği Kaldırma Yasası ile 1 Ağustos 1834 tarihinde Britanya İmparatorluğu'nda kölelik kaldırıldı (ilk başlarda St. Helena, Seylan ve Doğu Hindistan Şirketi tarafından yönetilen bölgeler yasanın kapsamı dışında bırakılsa da sonradan bu bölgeler de yasanın kapsamı içerisine alındı).

Yasaya göre kölelere 4 ila 6 yıllık bir "çıraklık" döneminin ardından özgürlükleri verildi.

İlk kanunlar İngiltere’de ve ABD’de 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1807 yılında çıkarılmış, daha sonra diğer Avrupa devletleri onları izlemişti.

Avrupa'da İngiltere'den sonra köleliği ilk kaldıran Osmanlı İmparatorluğu'dur. Osmanlı'da kölelik, Sultan Abdülmecid döneminde 1847’de bir fermanla yasaklanmıştır.

1926’da Milletler Cemiyeti bütün dünyada köleliği yasaklamış, daha sonra Birleşmiş Milletler de bu hükmü teyid etmiştir.(alıntı)

Tarihte bu günlerde neler olmuşa baktığımızda Britanya İmparatorluğunda köleliğin kaldırılması sağlanmış.

Bu konu kölelerle ilgili iç sızımı yukarılara çıkardı.

Bu konuda ne kadar çok kitaplar okuduk, filmler ve diziler izledik.

Az yersiniz, az uyursunuz, çok çalışırsınız.

Efendileri çok kötü davrandığından ölenler tarih boyunca çok olmuştur ve dikkate bile alınmamıştır.

Kölelik; içinde bulundukları durumlara göre şekillenmiştir.

Tabi köle alınmanın ya da olmanın da şartları varmış.

Köle tacirlerince kaçırılanlar,

Savaşta esir düşenler,

Bir suç yüzünden cezalandırılanlar,

Borcunu ödeyemeyenler,

Ailesi köle olanlar…

Savaşta esir düşenleri çok eski zamanlarda öldürülürken, sonrasında bunlardan yararlanılması düşünüldüğünden köle olarak kullanılmaya başlanmış.

Köle bir aileden doğmuşların başka şansları yoktu.

Borcunu ödeyemeyenlerde borcu olanların kölesi olmak durumundaydılar.

Büyük bir suç işlediğinizde bazen karşı taraf öldürmeyip yanına köle olarakda alabilirmuş.

Kölelikten kurtulmanın tek yolu efendinin köleyi azat etmesiymiş.

Sümerler’de köleler ya ev hizmetlerinde ya da tarlalarda çalıştırırlarmış.

Kâr getiren bir mal olarak alınıp satılmaya başlamaları daha sonraki dönemlere rastlıyormuş.

İlk olarak Eski Yunan’da köleler toplumun temel sınıflarından biri olmuş ve ekonomi ağırlıkla köle emeğine dayalıymış.

Burada köleler daha çok ev hizmetlerinde ve tarımda çalıştırılırlarmış.

Köleler yurttaş sayılmadıkları için hiçbir hakka sahip değillermiş.

Köle sayısı çok artan Roma İmparatorluğumda, kölelerin bazıları madenlerde ve taş ocaklarında çalıştırılırken, bazıları da halkı eğlendirmek amacıyla yırtıcı hayvanlarla ya da birbirleriyle ölümüne dövüştürülürmüş.

Daha şanslı olanlar ise çiftliklerde ve evlerde çalıştırılırlarmış.

Hıristiyan Kilisesi ve İslam dini, modern çağa gelinceye kadar köleliğe karşı çıkmamış.

Müslümanlar ile Hıristiyan Avrupa arasındaki uzun süren savaşlarda, her iki taraf da aldıkları savaş tutsaklarını köleleştirmiş.

Bununla birlikte Müslümanlar’ın aldıkları tutsakların çoğu ağır işçi olmak ya da ırgat olarak tarlalarda çalıştırılmak yerine, ev hizmetlerinde çalıştırırlarmış.

Müslümanlık’ ta köle azat etmek sevap olduğu için, kölelerin bir bölümü azat ediliyormuş.

İslam dinini kabul edenler topluluğun bir üyesi olabiliyorlarmış.(alıntı)

Hiçbir şekilde kölelik doğru değil.

Her insanın hürriyete ihtiyacı vardır.

Her insanın hakları olması gereklidir.

Allah bizleri zalimlerin zulumlarından korusun…

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....