Dünyanın en büyük Adamı

Selamlar,

Yazının başlığını ne yazık ki farklı kitlelere hitap edebilmek adına böyle belirledim. Dünyanın enlerine olan merakımız en olmadık bilgilerle donattığımız beynimize yeni halkalar eklemeye devam ediyor zira. Enlerde yaşamayı merak ettirdiler toplumlara. Bize de bakmak düştü diye böyle bir başlık altında farklı konulara değineceğiz.

En son ne zaman kitap bitirdik ve kitabın ismi neydi?

En son ne zaman televizyonu kapayıp ailecek " Hadi bu akşam tarih-edebiyat muhabbeti yapacağız dedik?

En son ne zaman sokakta karşılaştığımız mendil satan o çocuğun buruk gülümsemesine tebessümle karşılık verip karnını doyurduk?

En son ne zaman çocuklarımıza "Oğlum/kızım bu konuda nasıl yapmalıyız bir fikrin var mı?" diyebildik?

En son hangi gazeteye abone olduk?

En son hangi internet sitesinde resim galerili haberler görünce üstüne atlamayıp makalelere göz atmayı denedik?

En son ne zaman "Ne olacak bu insanlığın sonu?" deyip kendi nam-ı hesabımıza ne yapmamız gerektiğini sorguladık?

Yukarıdakiler cevap veremeyeceğimiz sorular.Bir de aşağıdakiler var.

En son izlediğiniz dizinin adı ve başrol oyuncularının günlük hayat özetini açıklayabilir misizin?

- Elbette. 

O ses Türkiye'nin, Yeteksizsiniz'in, Kiralık-Yeniden-İnadına Aşk üçlüsünün, Survivor'ın ve diğer bilimum zerzevatın son bölümlerini anlatır mısınız?

- Hemen.

Youtube'da nereye yol aldığını bilmeyen yolcu gibi videodan videoya geçtiğiniz o saatlerden bu yana ne kadar geçti?

- Hala devam ediyor.

Sistem hata üstüne hata veriyor. Burada yazmaya çalıştıklarım çok basit ve artık sıradan hale getirdiğimiz detaylar. Artık televizyon izlememek anormal, dizi takip etmemek bağnazca hele kitap okumak falan fevkalade saygı duyulmayı hak eden ama nedense hiç hayata geçirilmeyen yapılacaklar sıralamasında.

Kendinizi nereye götürdüğünüzün farkında olmadığınız bir sanallıkla boğuşmaktan vakit bulamadığınız bu bağnazlıklar! var ya onlar kurtaracak sizi. Kendimi dahil etmemeye başladım farkındaysan. Seni de dahil etmek istemezdim ama bilemiyorum artık ne kadar bu kategorilerdesin. Hangi saftasın diye sorup durdular ya hayatımız boyunca. İşte ben o saflardan ayrıldığım için senden veya sizden ayırıyorum kendimi. 

Cahil insan kadar kolay kandırılacak yoktur derler ya hani. İnan bana külliyen yalan sevgili dinleyicim. Kendi kendimizin dinleyicisi olmakla atılacak üstümüzden bu ölü toprağı ama yapabilene işte. Televizyonun başından kalkabilene mesela, ayda 2 kitap bitirebilen adama cahil deniyor. Adam cahil işte cehalet gidermeye çalışıyor. Kendini dinlemeye, lan birşeyler ters sanki demeye çalışıyor adam. Yani biz. Evet biz cahiller merakımızı gidermeye çalıştıkça üstümüze geliyorlar bu dünyanın en büyük büyük adamları. Paryalığa razı olmayı reddettikçe de gelmeye devam edecekler.

Ve siz sevgili yarı cahiller. Yüzelsel bilgi kırıntılarıyla hava atmaya çalıştıklarınızın da yarı cahil olduğunu unutan modern dünya insanları. Lan o kadar seviyorum ki sizi anlatamam. Hani nasıl olmamalı insan? sorusunun canlı cevabısınız. Caddede, sokakta, okulda, işte hatta köyde... Her yerde sizden var elhamdülillah. 50 sene namaz kılmakla övünüp Fatiha'nın anlamını merak etmekten habersizler de sizde, tüm tv yayın akışlarını hafızasına alıp izlemediğim film-dizi kalmadı arkadaş diye övünmeyi maharet sanan da, kitap mı hayır ya pdf diye bişey var deyip bilgisayarının yüzünü fersah fersah dosya doldurup içeriğinden bihaber olan da... Yani ne ararsan var işte sizde.

Yine sizli bizli konuşuyorum diye kızacaksın biliyorum ama ne yapayım yani sen söyle birader. Anlamamakta, merak etmemekte direnirsen ben ne yapayım. Günde kaç saat televizyon izleyeceğini belirleyenlerden aylık ne kadar parayı nereye harcaman gerektiğini kulağına fısıldayanlara kadar çeşit çeşit tuzakla dolu etrafın ama sen hala aymazlık ediyorsun. Ben ne yapayım sevgili yarı cahilim?

Kendi kendimizi yönettiğimizi düşünmeni istiyorlar ki sen bu güzel tüketim toplumunun güzel tüketicilerinden olmaya devam et. Kendi kendine yapmaya alıştığın ilk şey sanırım tuvalete gidebilmekti unutma. 

Hadi eyvallah,