Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '07

 
Kategori
Tiyatro
 

Dünyanın ortasında bir yer

Dünyanın ortasında bir yer
 

Tutku kılavuz olunca, her kadın yolunu çizer.

“ Söylenceyi erkek kurar da, acıyı kadının payına düşürürse, bu mudur erkekliğin yasası? ” repliğinden hareketle Yula’ nın bir söylenceler yumağı mantığında inşa etmeye çalıştığı “ Dünyanın Ortasında Bir Yer ” antik tragedya formatında kaleme alınmış bir oyun. Çiftliğe zorla getirilen bir kadın ve oradaki ırgat kadınların hikayeleri ekseninde aşk, tutku, ölüm, hasret, intikam, acı ve iktidar temlerinin işlendiği “ Dünyanın Ortasında Bir Yer ” i Ayşenil Şamlıoğlu sahnelemektedir. Başrollerde ise Yetkin Dikinciler, Zerrin Tekindor, Erdal Bilingen, Nisa Yıldırım, Funda Eskioğlu, Müge Arıcılar ve Gülen Çehreli oynamakta, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmektedir...

Aşırı yoğun iş tempomdan bunalıp isyan bayrağını çektiğim bir akşamın ardından, ani bir kararla çalışma hayatıma geçici bir süre de olsa nokta koydum… Sadece tembellik yaparak evimi yaşadığım ikinci gün olan Cuma günü bir televizyon kanalında tanıtıldı oyun, hemen telefon açıp canlı yayına bağlandım, rejisör Ayşenil Şamlıoğlu ve oyuncu Yetkin Dikinciler ile konuşma fırsatı buldum. Büyük bir keyifle de hemen internetten Cumartesi akşamına bilet aldım… Ve tiyatro sezonunu açtım böylece. Geçen yıl sadece dört oyuna gidebilmiştim, oysa ki önceki yıllarda ayda en az iki üç kez giderdim, sinema, konser deseniz hakeza öyle, bir de İstanbul’u yaşayamamak eklenince üstüne, stres katsayım daha fazla artmasın diye biraz ara verdim çalışmaya ve başladım tiyatro, konser gezmeye…

Oyun alışagelmiş tarzda bir tiyatro oyunu değildi, müzikal ağırlıklı olması, tragedya formatında olması ve hareketlerin ağırlığı değişik bir hava vermişti oyuna. Kostümler çok güzeldi, ortada dekor diye bir şey görünmüyordu. Dekor olarak sahnenin tepesinden inen bir metre enindeki saten kumaşlar vardı. Oyundaki güzel kostümlü oyuncuların bu uzun kumaş parçalarını ellerinde tutarak oyunun ve müziğin ritmine göre şekiller yaparak dalgalandırmaları hoş bir görünüm ve dekor oluşturuyordu. Başrol oyuncuları da bu uzun kumaş parçalarıyla duygularını şekillendiriyorlardı, özellikle Emre Bey’in Can’a kızgınlığını onu bu kumaş parçalarıyla sararak dile getirmesi sahnesi ilgimi çekti, çok enteresandı. Yetkin Dikinciler çok beğendiğim bir oyuncu, Babam ve Oğlum filminde babanın o deli dolu oğlunu oynadığı rolde nasıl başarılıysa, televizyonda izlediğim dizisi Gözyaşı Çetesi’ndeki Cevahir rolünde de çok başarılıydı. Oyundaki final sahnesine de damgasını vurdu bana göre… Müfettiş adlı oyunda da o var, çok methettiler, Mart ayında programa alınmış, iple çekiyorum kısmetse gideceğim…

Oyun arasında ve bitiminde etraftaki konuşmalar geliyor kulağıma, beğenip beğenmeme arasında gidip gelen konuşmalardı bunlar. Oyuna farklı gözle bakılmalı bence, alışagelmiş tarzda bir oyun değil ki, tragedya formatında olduğu için o gözle bakıp değerlendirilmeli bence... Bilmiyorum ben büyük keyif aldım izlerken, ayrı bir tarz olduğu için belki de...

Nasıl da özlemişim tiyatro salonunu, o havayı solumayı… Sinema da bir tutkudur bende ama tiyatro bambaşka bir olay, hep oyuncular da söyler ya tiyatronun ayrı bir yeri var bizde diye, biz seyirciler için de geçerli bu, oyuncuların canlı olarak sahnede olması daha bir keyif veriyor insana. Oyun başlamadan rejisör sevgili Ayşenil Şamlıoğlu ile tanışıp sohbet ettim. Bir gün önce canlı yayında telefonda konuşmuştum oyuna hemen bilet alacağım diye, beni karşısında görünce çok şaşırdı ve hoşuna gitti. Diğer oyunlar hakkında da bilgi aldım ve kendisini oyuncu olarak da görmek istediğimi söyledim. Televizyonda oynadığı dizilerde Ferhunde Hanım’ın büyük kızı, Bizim Evin Halleri’ndeki Sultan rolünde çok başarılıydı. Şubat ayında yoğun bir seyir ayı olacak benim için, Devlet Senfoni Orkestrası konserlerine de bilet alacağım

Halkımızın tiyatroya gösterdiği ilgi beni çok mutlu ediyor, biletler satışa çıktığı günlerde tükeniveriyor hemencecik, zaten tiyatroya gittiğim zaman özel bir insan topluluğu görüyorum, tiyatro sever olmak bir ayrıcalık, bir özellik bence… Gidemediğim zaman içimde bir eksiklik hissettiğim tiyatroyu seviyorum, oyunları izlerken büyük keyif alıyorum… Arada özel tiyatrolara da gittiğim oluyor ama Devlet ve Şehir Tiyatrolarında böyle uygun fiyatlarla, bu kadar başarılı oyuncu kadrolarıyla oynanan oyunlar varken tiyatro izlememek bir kayıp gibi geliyor bana… İyi seyirler herkese…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..