Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '07

 
Kategori
Anılar
 

Dürüstlük

Dürüstlük
 

Bir yangın yerinden sıçrayan kıvılcımlar gibi yakar boğazını bazen söyleyemediğin kelimeler….Haydi gel de dürüst ol…..

Çok sevdiğim can dostum msn ine yazmış geçen gün. Anonim midir bir büyüğümüz mü sarf etmiş bilmiyorum şöyle; “Dürüstlük bir erdem değil, herkeste bulunması gereken bir vasıftır”

Hiç beklemediği bir anda msn penceresini tıklatıp, ben dürüst değilim dedim canım benim o da şaşırdı J nasıl yani dedi sen mi ?

Evet ben dedim istiyorum ama olamıyorum çoğu zaman…afalladı iyice neden ki dedi….

Öyle dedim…anneme kızım “Sim” e baktığı için minnettar olduğumu ama “Sim” in onun değil benim kızım olduğunu unuttuğunu hatırlatmak istiyorum ama yapamıyorum,

Eşime kendisine benzemek zorunda olmadığımı, kadın olduğumu bazen bende hoşlanmasam da kadınların farklı yaradılış özellikleri olduğunu, bir gün güldüğüm şeye ertesi gün ağlayabileceğimi ama bunlara inatla yıllardır alışamamasının benim sinirlerimi daha da yıprattığını yada birbirimize artık aşık olmadığımızı ama öyleymiş gibi davranmanın ikiyüzlülüğünün evliliği ayakta tutan en önemli yapı taşlarından biri olduğunu bildiğimden sustuğumu vs ve daha bir çok şey,

Kardeşime anneme karakter olarak çok benzediğini ama tutumluluk diye övündüğü huyunun düpedüz cimrilik olduğunu ve bir tek bu huyunu babamdan aldığını,

İşyerindeki sekretere pc başında bu kadar boş vakit geçireceğine biraz daha işiyle ilgilenmesini yada kendisini geliştirmek amaçlı uğraşlarda bulunmasını,

Patronlarıma üç şirketin tek bir muhasebeciyle idare edilmesinin insan hakları ihlaline girdiğini Çin de köle usulü işçi çalıştıran patronlardan bir farkları olmadığını her gün sekiz, dokuz saat aralıksız oturmaktan, oturan yerlerim ağrıyarak ve gözlerim yorgunluktan bulanık ve kayık, stresten sigara içmekten astımım depreşik bir vaziyette eve kendimi zor attığımı,

Ve dinlemek istemediğim insanlara sus kafam şişti demek, devamlı parasızlıktan şikayet edip milyarlık cep telefonları kulağına yapışık gezip beş ytl lik sigaralar içen tiplere az yede kredi kartlarını öde banane demek, bomboş beyinlerini özendiği fizikleriyle kamufle etmeye çalışıp benim zekamı ve başarılarımı içlerine hazmedemediklerinden ötürü onlara göre tek kusurum kilomdan açık veya gizli bir şekilde dem vuran tiplere sanane demek, her akşam birkaç saçma sapan dizi izleyip derslerinin yüzüne bakmayan benim hem kızımın derslerini yapıp hemde gecenin bir körüne dek ders çalışmamı gözetmeden aaaaaa ne güzellll sen yine alttan ders bırakmamışsın yaaaa benim üç tane beş tane kaldı ne şanslısın diyerek hayıflanan kurs arkadaşlarıma salaklaşmayın şansla ne ilgisi var sende çalışsaydın sus nazar etme diyebilmek,

Gencecik yaşta yaptığım şuursuzca evliliğimde eş ve ailesi ve maddi sorunlar üçgeninde çektiğim sıkıntıların hiç birinden haberi olmadan ve kızımı hem çalışıp hem büyütmeye çalışmamın ne denli zor olduğu gerçeğini göz ardı ederek ayyyy çok şanslısın kocan var kızın var biz ne yapalım offfff diye iç geçiren evde kalmış kız arkadaşlarıma Allah Allah sende üzümün çöpü armutun sapı diyorsun, osu olsun busu olsun, ağaç kavuğundan çıksın ailesi olmasın diyorsun da evde kalıyorsun, bana ne özeniyorsun benim çektiklerimi sen biliyor musun diyebilmek isterdim.

Dedim.

Ve bana hak verdi….sonra da açtı ağzını yumdu gözünü kendisinin demek istediklerini ama kırmamak, kötü olmamak adına içine attıklarını yazdı durdu…..

Heh dedim şöyle…sil şimdi o msn deki yazıyı, ikiyüzlüyüz biz.:)))

 
Toplam blog
: 149
: 1089
Kayıt tarihi
: 24.08.07
 
 

Rakamlardan vakit buldukça harflere bulanan, okuyan, yazan bir mali müşavirim. Anneyim. Hayatı ya..