- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 448
Düşen Yapraklar

Sonbaharda düşen yaprakların üzerinde yürümek neden hoşa gider ? Romantizme şartlandırıldığımız için mi ?
Halbuki sonuç olarak, ölüdür onlar. Doğanın yavaş ve ahenkle ölümüdür. Baharda çıktığına sevindiğimiz, heyecanla büyümesini izlediğimiz filizlerin ölmesi, bir döngünün son aşamasıdır.
Kendimizi, her yıl ölen, doğanın bu zavallı bellediğimiz canlıları karşısında, güçlü hissettiğimiz için mi hoşlanırız ayaklarımızın altında ezilen, çıtırdayan yapraklardan.
Sonbaharın sertleşmeye yüz tutmuş rüzgarları ile son can kırıntısı elinden koparılarak alınan, belki özgürlüğe kavuşan, belki bilinmeze doğru savrularak uçuşan, nihayetinde sarı kahverengi ölü yapraklar tarlasına karışan, sonbaharın simgesi kuru yapraklar, görsel olarak hoştur hoş olmasına ama, sarı ve kahverengi hüzündür sonuçta, keza ölümde bir son, bir veda.
Mevsimler insan ruhunun değişkenliği ile mi değişir yoksa ? Biraz umut, biraz neşe, biraz hüzün, biraz uyku. Sonbaharı coşku ile karşılayan var mıdır, yaşasın doğa bir yıl daha öldü diyebilen. Nedir o zaman sonbaharın getirdiği hüzünde hoşa giden ?
Bize kendimizi mi hatırlatır yapraklar. Bir gün sende burada olacaksın derler çıtırdayarak ezilirken ayaklarımızın altında. Bizde, ''evet, geleceğimiz yer senin yanın, ama, hala ayaktayım '' diyerek dolaşırız üzerlerinde. Belki de bu yüzden hoşlanırız, yine başkaları öldü, ben kaldım diye...
Aralık 2011
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Evet sonbahar böyle iken ben sevgiye sonsuz sevgiye, sonsuz güzel olan her şeye hayran olacağım. Biraz da hüzün var sonbaharda. ben canımın içini kaybetmenin büyük bir boşluğunu yaşamaktayım,yapraklara bakarken, çıtır seslerinde. Çınar ağacının yapraklarıdır, bu. hemen içimde kayan ölüm. Birt yıldız gibi kayıp gitti, ben onu çok severim. Yumuşacık, tatlı, güzel o benim ideal öğretmenim, canım canım. Ölüm yıldönümü geldi, yine. Sonbahar bu neler getirdi bana. Yaşamak güzel şey, yaşamak sevgiyle. Sonsuz güzel yaşamak nefes almak. Yaşamak güzel şey, yüreğinle yaşamak... yazınızı okudum. Çok güzel. Çok duygulandım. Selam ve sevgiyle... Nabide Kılınç. Yerkesik.
Nabide Kılınç 09.12.2011 17:20Yağmur yağmış yine bugün. Hava soğuk. Gökyüzü sonsuza delinircesine gürlemiş. Geceleyin yıldızlar uçuşarak kaçışmışlar. Bulutların altına saklanmışlar. Bulutlar gıpgiri akşam da kızıl. Sağanak bu . Sonbaharın en güzel yağmuru. Sonbaharda çınar ağaçlarının yaprakları dökülür. Sapsarı, sarmaşıklar kıpkırmızı. Bütün renkler var. Gökkuşağı çıkmıyor, güneşin ardından. Çıkacak gökkuşağı. heyecan duydum bugün yine. Bir çıksa, içinden en sevdiğim rengi alacağım. Renklerin arasında uçuşarak yürüyeceğim. Sonbahar beni hüzünlü de yapar. Hem "hazan ve gazal" mevsimi değil midir sonbahar? Milyonlarca yapraklar çınar ağacının dibine dökülür. Yerine ilkbaharda milyonlarca yapraklar çıkacak...Yeşerecek...Filizlenecek.Gölgesinde güneş ışığı süzülereke saçlarıma ışıyacak. Bense dibine oturmuş rüzgarda yapraklarının hışırtısını dinleyerek, tatlı bir melodi ile gözlerimde kıvılcımlar saçacak, geceleyin gökyüzünü salkım saçak dolduran, yeryüzüne dökülürcesine inen ışıl ışıl yıldızlar gibi geçecek. (N.K.)
Nabide Kılınç 09.12.2011 17:14yazınız çok hoş tebrik ederim. sonbaharı yazınızda bahsettiğiniz şekil de hüzünlü bir tebessümle karşılayan birisi olarak, sonbaharın getirdiği hüzünde hoşa giden duyguya sebep bence, ölümden sonraki hayata olan inancımız. Sizinde dediğiniz gibi kendimizi yaprakların yerine koyuyoruz. Hayatımız da tıpkı sarı yapraklar gibi bir gün dökülecek sadık yare. Ama biliyoruz ki o yapraklar tekrar filizlenecek. Tıpkı ölümden sonra açılacak sonsuzluk kapısından geçecek olan bizler gibi. Bu hüzünlü mutlulukta sonsuzluğa dair bir hatırlatma bence, inansakta inanmasakta öte tarafa.
09.12.2011 14:00