Düşmek

"....Fall in fal...”
Yazası gelmiş karışık karmaşık bünyevi dünyevi ve münzevi bir ait bir değil "soul mates never die" derken bile dişi dişi gözleri parlakvari ışıkvari bir benden senden bizden herkesten dışarıda soyut... oyuncağını kaybetmiş gibi, her şeye kızmış
gibi, küfür etmenin en vurgulu zamanı gibi loş bir odanın yazası gelmişliğinde biri.... Biraz yalancı, plastik zararında doğada erimeyen kola kutusu yüz bin yıllar...
Ellerin altından kayıp giden zamanın damlatan, cıvatası gevşek musluğu...
Faranjitten boğazı yanmış susuz çöl akılsızı sersefil, bitap harap bir alameti farika....
Göz görür gönül sever hep benden bir şeyler gider bu karanlık akşamımın yansız en anlaşılmaz hali bir şeyler çürümüş gibi..
Düşüyor, üşüyor, yapışıyor, ıslanıyor, boşalıyor, inliyor, akıyor, şekli şemali kayıyor gözümün önünden ruhumun... yüzüm aynada görünmeyecek karanlığa ulaşıyor sonunda... En sonunda acıyla gerilen beden düşüyor yataylama gökten aşağı...
İfadesiz bakan gözlerimin kör noktası. Zamaneliğimin popüler salağı depresif aklı kayığı Gökkuşağının altından geçeni ve eli boş döneni...
Bir saniyelik gecenin içinde bir yerde acı bir son... gördün mü bak! saçlarım dağılmış elektriklenmiş kalbim... neredeyim bilmiyorum, niye yanında oturuyorum
ve niye ben bende bir ben daha bir sen daha hadi biraz daha biraz bana hem sana hem bana bize onlara şunlara bunlara en adi, en şerefsiz, en yalancı belgisiz zamir, sözde özne??!!.... Sorunsuz sorusuz soru işaretsiz ünlemsiz uyarısız yaklaşılmaması, dokunulmaması dünya tabusu dokundukça acıtan bir hikaye... dinlememek gerek.... bitmemiş sözler, kıyasıya tekil serüvenler, kan taşları, kılıç yarası ellerimin hayat çizgilerinde, aşk çatalında, evlenmemim olanaksızlığında...... Beyazlamış iğrenç ışıkta yazı yazmanın yapay halleri.... ismimin beş, dünyanın bin bir, acımın mutasyon halleri...- de, -den, -e, yalın içerde
dışarıda yaklaşık olası..... bir beyin fırtınası.... gelen gelene giden gidene köprü, yol
geçen hanı, yazı, sado mazo bir 17.17 sendromunda yanmış gözlerimin yaşı......
bitiş... son... En nokta bilinmeyen..... 

(11 Aralık 2004 Cumaertesi-16.51 -Eski bir çalışma... 30. blog'uma ve geri dönüşüme yakışır bir başlangıç... Hoşgeldim!..)