Düşünebilmek güzel ya doğru kararı verebilmek!!!

Düşünmek ne kadarda hoş anlayıp doğru kararı verebilmek nasılda heyecan verir.

İnsanların tutumları, eğitim düzeyleri, yaşam şekilleri, ön yargıları, kaygıları, çıkarları ve daha buna benzer birçok durumları nasıl da karar vermelerini etkiler. Hep bir şeyler doğruları söylemesine engel olur. Bazı zamanlar düşünürde, belki kelimelere dökemez. Ancak ön yargılarla verilen kararların kurbanları olmak, ne kadar da kötü. Doğruyu bilebile hayata sokmamak, yanlışın peşinden koşmak, bizi sürekli gerilere atan adımlardır. Ne kadar da çok yapıyoruz! Konuşmuyoruz, birbirimizi önemsemiyoruz, doğrular ekseninde hayatımızın ilerlediğini düşünüyoruz. Belki de yanılıyoruzdur?

Hayattaki tüm olay başaramayacağımızı düşündüğümüz bir şeyi düşünüp, onu başarılabilir hale getirmektir. Zoru kolaya çevirmek, bunu yine düşünerek bulmak, iste bütün mesele bu, hayatın keyfi bu, başarının tanımı bu. Sizce de öyle değil mi? Bazen aileniz için bazen sevdikleriniz, bazen de belki hiç tanımadıklarınız, ama siz zoru kolaya çevirerek, yapılamayacak gibi görünen şeyleri yapılabilir hale getirerek tüm insanlar adına bir adım atmalısınız. Bu görev bugün sizdedir, ancak yarın başkalarında olacaktır. Ve siz üstünüze düştüğü an nasıl bir tavır sergiliyorsanız, kendiniz ve herkes adına, emin olun o tavırla karşılaşacaksınız. Ve o zaman umarım başkaları gibi, saçma sapan kelimeler savurmak zorunda kalmazsınız. Unutmayın! Size atılacak her adım sizin çevreye attığınız adımda gizlidir. Aklınızda oluşan bu sonuçla ilgili, birçok örnek yapıp sonucun doğru olduğuna bulabilirsiniz. Kötülük ile ya da sadece kendi çıkarlarınız doğrultusunda hareket ederek, bu zamana kadar kaç kişiyi kırdık. Ya da kaç kişinin hak etmediği şeyleri yaşmasını sağladık. Ne kadar da üzücü!

‘Ben mi değiştireceğim canım kocaman dünya yı ?’ ‘Bana mı kaldı? ‘ ‘Bu hareketi sanki bir tek ben yapıyorum ?’ Bunlar gibi ya da bunlara benzer birçok kelimeyi, sizin yapılmaması gereken davranışlar olarak nitelendirmeniz sonucu, vermiş olduğunuz tepkileri de nerdeyse, sürekli duyduğunuzdan eminim. Ancak bazen o kadar da zor geliyor ki bu yanlışlarla yaşamak, kabullenmek imkânsızlık oluyor sadece. Ve belki de bizim tüm gerçekleri anladığımız nokta işte burada yatıyor. Evet, dayanılır gibi değil bu hareketler. Çok fazla örnek vermek istemiyorum, eminim hepinizin şu an zihninde birçok olumsuz davranış modelleri, doğrudan kaçan yanlış gibi dolanıyordur. Hiç vakit kaybetmeden beraber ortak cümleyi kuralım; Nasıl düzelebilir ki? Çok zor gibi görünen bir sorunun cevabı bakın ne kadar da kolay; Tabi ki önce kendimizi düzeltmeye başlayarak. Ama siz belki de birçok hareketiniz de yanlışınızı göremiyorsunuzdur, bu neden ile yapmanız gereken, en yakın ya da samimiyetine güvendiğiniz bir arkadaşınızla, birbirinizi eleştirerek yanlışlarınızı bulmak olacaktır. Siz ne kadar çabuk düzelirseniz inanın dünya da o kadar çabuk düzelir. Geçmişe bağlı kalmayın, sadece ders alın.

Başarı sizden hür fikir ister cesaret ister öz eleştiri ister ve en önemlisi doğruluk ister.

Başarmanın ilk aşamaları karar vermek, uygulamaya koymak, ön yargıları ise başladığın yerde bırakmaktır.

Rafet SAĞLAM