Duvardaki mermiler

Saraybosna’ dan ayrıldıktan sonra Mostar’ a vardığımda sadece köprüye odaklanmıştım. Rehberimiz Mostar’ ın yerlisi bir Türk’ ün bizi karşılayacağını iletmişti. Olayları bir Türk’ ün ağzından dinlemek bambaşka olacaktı. Turistler fotoğraf makinalarıyla dar sokaklara yönelirken yerli rehberimiz bizi durdurdu ve resimdeki duvarı gösterdi.

Bu resimden sonra söyleyecek söz bulamıyorum. Rehberimiz keskin nişancıların nerde olduğunu, hangi yönden hangi yöne ne sıklıkla ateş edildiği anlattıkça tüyleri diken diken oldu. Seyahat boyunca duvarlarda delikler görüyordum. Kendimi film festivalinde, Doğu Avrupa ve kominizm başlıklı filmleri izlerken hayal ettim . Uzun, sıra sıra ve geniş binalar. Modern binaların arasında savaşın izlerini saklayan yapılar.

Kaos hiç bitmemiş gibi gözüküyordu. Sanki ateşle barut yanyana ve her an sıçrayarak yangına sebep olabilir. Yerli rehberimize neden bu bölge hep tetikte, birgün düzelmeyecek mi dediğimde Tito’ nun zamanında herşeyin çok güzel olduğunu iletmesi din-siyaset-ırk kombinasyondan alarak farklı soru ve cevaplara doğru yol sürüklüyor beni...

http://emirergin.blogspot.com