E-günlüğün gerçek kuduz vakalarını buldu...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Hasdal Hayvan Barınağı’nda aynı bölmede yaşayan onlarca yavru köpek kuduz şüphesiyle öldürüldü. Ntvmsnbc’ye konuşan yetkililer uygulamanın doğru ve zorunlu olduğunu savunurken hayvanseverler yeterli önlem alınmadığı görüşünde. (ntvmsnbc.com)

Merhaba e-günlüğüm; Kuduz şüphesi ile. Kuduz oldukları için değil... Bu nasıl bir mantık? Muayene edip, kuduz olup olmadığını teşhis edemiyorlar mı? Edemiyorlar çünkü, barınak da veteriner yok, röntgen chazı yok, ilaç yok... Sadece bir yavru, başka bir yavru köpeği ısırıp ölmüş. ( Isırması içgüdüsel olablir mi acaba? ) Kesin kanlı ishalden ölmüştür. Yavrularda çok sık görülür ve iki aylık olmadan aşı yapılmalıdır.

Dünya'da kuduz diye bir virüs kalmadı haberleri yok mu? Artık bir tek kuduz vakası geri kalmış, az gelişmiş beyinlere sahip insanlarda görülüyor. Domuz gribi de bu tür insanlardan yayıldı dünya'ya... Nah işte o köpekleri uyutanlar kuduz...

Ne mantık ya! Hayran oldum. O köpekleri öldüren katilleri de kuduz, veba, tetanoz, aids şüphesi ile öldürelim. Hatta onlar gibi düşünenlerin hepsini her hangi bir hastalık şüphesi ile uyutalım. (o zaman Türkiye nüfusu 2 milyon falan olur...)

Tez zamanda NTV arasın onları... (Taraf gazetesi haberine göre, Muhsin yazıcıoğlu'nun helikopteri, NTV aradığı için düş müş müş müş)

Bu "taraf" gazetesini gerçekten okuyan var mı, varsa okuduğunda kendini haberler konusunda doğru bilgilenmiş olarak hissedebiliyor mu? Düzmece haberleri ile, Gazete manşetlerinden inmeyen gazete... Ne taktik ama... Zavallılar, kimse gazetelerini almadığı gibi, yazdıkları haberlerin yalan ve düzmece olduğunu da başka haber guruplarından öğreniyor. (bu gün gazete yazısında NTV'den özür dilemişler... (Geçti Bor'un pazarı, sür mercedes'i Niğde'ye)

NTV'nin yayıncılık anlayışını çok seviyorum. Olayın peşini "özür dilediler" diye bırakmadı. Yazıyor da yazıyorlar. Öyle döşenmişler ki, (seramik mi bu döşüyorlar) Taraf gazetesi yazarlarının ve genel yayın müdürlerinin, hatta, çalışanlarının yerinde olsam hayatım boyunca evden dışarı çıkamazdım... İnsan haber gelince bir araştırır "doğru mu değil mi" diye. Ben bile mahallede olanların doğru olup olmadığını araştırmadan yazmıyorum. Siz nasıl gazetecisiniz? Kendi hakkımda yazarken bile bir sürü araştırma yapıp, kendime yüzlerce soru soruyor, ondan sonra yazıyorum. Taraf gazetesini kınıyor, NTV'yi kutluyorum... Son yazdıkları ile Bor'un geçen pazrından sonra, Niğde'ye giden Mercedes'in önünü kestiler...

Semra Özal hanımefendinin yirmi gün önce evi soyulmuş ve dün Emniyet güçleri soyguncu çetesini bulup çökertmiş. Mücevherler de tam olarak soyguncuların ifadesi doğrultusunda bulunmuş... İşte güzel haber diye buna derim. Bizim mahalle de her gün iki ev soyuluyor ama hiç birinin failleri bulunmazken Semra Hanımefendinin evini soyanlar Türk Polisinin gayretli çabaları ile çabucak bulunuyor...

İstanbul Valisi Muammer Güler, 28 Ekim’de Avrupa’dan bir grup PKK’lının Türkiye’ye geleceği iddialarıyla ilgili olarak “Böyle bir giriş olmayacak" demiş... Milletçe çok üzüldük, hayal kırıklığına uğradık. Ne yani şimdi "açılım" yarım mı kalacak?

Değerli e-günlükçüğüm; Bir garip haberler, bir garip demeçler ve konuşmalar, aldı bir yerini gidiyor. Gülsek mi ağlasak mı henüz açılım yapamadık.

Dün akşam oğlum yeni başladığı hapkido'dan döndü ve biraz sohbet edip ayrıldık. O annesine gitti, ben de rakımı yudumladım. Çocuklar olmasa da biz de hiç sessizlik olmuyor. İki adet hiç büyümeyen çocuğum var zaten. (Boss ve Linda) Diğerleri de gelince dört çocuklu bir aile oluveriyoruz...

Sabah hava çok güzel di. Linda ile işe, arka sokaklardan gelip biraz yürüyüş yaptık. İş yerine geldik ve peşimizden Elmar geldi. Sabah, dünden verilmiş bir sipariş var dı onu götürdü.

Öğlene kadar her şey yolunda ve normal di. Öğlenden sonra trafik felç oldu. Yok sol tarafı değil komple felç ol muş. Hava güzel olduğu için insanlar kendilerini dışarı atmışlar. İşsiz güçsüz takımı yollardaydı. (bu işsiz güçsüz takımı diğer işsizlerden farklı, bunların altında son model arabalar var)

Akşamı zor ettik. Trafik beni yine çok yordu. Neyse ki yarın tatil. Bol bol dinlenirim. (mi)

Aman dikkat e-günlüğüm. gece 04:00 da kalkıp saatleri bir saat geri almayı unutma sakın. (kesin bu saatte kalkıp ayarlayan vardır.) Günde bir saat tasarruf ettiğimiz elektiriğin iki katını yarından itibaren harcayarak telafi edeceğiz. Kim icad ettiyse bu uygulamayı o'na acıyorum. Uygulayan ülkelerin yöneticilerine de acil akıl fikir diliyorum...

Neyse biz yine işimize bakalım, fazla yazmadan gidelim. Nasılsa akşam yemeğimizi ve tatlımızı da yedik. Pazartesi yine yazışırız... Hoşçakal.

Biliyor musun: Amerika'da 58 milyondan fazla köpek var mış... (biz beş taneye tahammül edemiyoruz...)

Çirkin söz: ''İt güt para kazan..." Halk deyişi

Güzel söz: "İnsanlar hakikate değil, hakikat gibi görünen şeylere inanırlar..." Eflatun