Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük anlamıyorum...

Hava açık ve hafif esintili. Yani güzel bir hava hakim istanbu'da.

Merhaba e-günlüğüm;

Dün gece boss'u gezmeye çıkardığım da sevgilisinin yanına götürdüm. Müstakbel damat çok sevindi. Koklaşıp oynaştılar, cilveler yaptılar. Boss pek pas vermedi, hafif hırladı, biraz havladı, biraz mesafeli davrandı ama yine de niyetli görünüyor. Zamanı gelince hiç naz yapacağını sanmıyorum. Şimdiden dizginleri elinde bulundurmak istiyor haklı olarak. Hayvanlar alemin de dişi hakimiyeti olduğunu düşünürsek (bizim gibi ilkel değiller) davranışları çok normal... Damat beyimiz de çok yakışıklı bir safkan. Hayırlısı diyoruz ve ağustos'u bekliyoruz.

Değerli egünlüğüm; Şu sıralar bir full HD televizyon reklamı var. Çok çalışmışlar ve bizim yıllarca televizyon izlememiz için uzun ekran ömürlü tv yaratmışlar. Yüz bin saat ömürlü imiş. Saf saf seyrediyoruz. Yüz bin saat ortalama 11, 5 sene, bütün gün tv seyrettiğimizi varsaysak ve geceleri saymasak bu rakam 23 seneye tekabul ediyor. Reklamı yapılan televizyon'un tanıtımı 4 sene önce yapıldı ve 2 sene önce piyasaya çıktı. Türkiye'ye de bu sene geldi. Şimdi; piyasaya çıkalı 4 sene olan bir tv nin 23 sene ömrü olduğu nasıl iddia ediliyor anlamış değilim. İleri hızlı sararak mı test ettiler acaba? Neyse kimse zaten 23 sene aynı tv yi kullanmıyor. Her yeni teknoloji insanları özendirip bütün vaatleri unutturuyor. Ben de unutayım gitsin...
Bir şey daha var sevgili e-günlüğüm; paralı eğitim meselesi. Korkunç paralarla çocuklar özel okullara gönderiliyor. Okullar da 3-6 bin kişi mevcut var. Hesap ettim bin kişi toplansa on, on beş milyon dolar ödüyor bir sezon için. Üç sezon desek bu rakam oluyor 30 milyon dolar. Üfff paraya bak. Bu paraya özel okul yaptırılır, yurt dışından ve yurt içinden en iyi öğretmenler alınıp çocukların kendi ailelerinin okulunda okumaları sağlanır. Anlamam... Özel okulda okuyan bir çocuğun eğitim gideri yaklaşık yüz bin dolar civarı. Çocuk okumasa bir kuaföre çırak verilse ve yetiştirilse, askerden gelince de güzel bir yerde kuaför salonu açılsa iş hazır. Ne güzel para kazanır. Niye okuyor ki... Komik şeyler.

Sevgili günlük gün için de dolaşıyorum ve esnaflar ile sohbetler yapıyorum. Herkes anlaşmış gibi "işler çok durgun" diyor. Ama dükkanlarından çıkmıyorlar. "Bir şeyler yapın" diyorum. Pis pis suratıma bakıyorlar. Sayıyorum, "broşür dağıtın, indirim yapın, promosyon verin, en azından hareket halin de olun. Otur otur, sonra da işler durgun. "Adama kırk kere deli dersen deli olurmuş" misali, "işler durgun" diye diye durgunlaşıyor. Bana ne diyemiyorum, çünkü beni de etkiliyor. Pek yansımıyor ama böyle giderse bana da yansıyacak gibi. Yok yok ben bir formül bulurum. Yeni abone olana, çikolata veririm, sürahi veririm, bardak veririm, sonra çocukları ayartırım ve işlerim durmaz...

Değerli e-günlüğüm; Biraz önce yemeğimi yedim ve yine yazıyorum. Ne mi yedim? sana ne bir şeyler yedim işte. Buraya yazıp insanları mı acıktıracağız. Aç var tok var. Olmaz öyle şey.

Şimdi de kırım kongo başladı. Keneler ısırıyor ve insanlar ölüyor. İçinde bir iş var bu işin. Ben köpeklerle büyüdüm ve kenelerle aram çok iyidir. Genel de insana gelmezler. Ağaç yaprağıda senelerce bir hayvanın geçmesini beklerler ve geçerken hooop tüylerden içeri. Kan emerler, sokma huyları yoktur ama ilk deliği açmak için güzel ısırırlar. Hissetmemek mümkün değildir. Cımbızı tiner, gaz yağı veya kolonya ya batırıp üzerinden tutarsın, hemen kendini bırakıverir. Onca sene kenelerle haşır neşir oldum, iki kez ayağıma geldi. Isırdığı zaman anlıyorsun ve hemen paniğe kapılmadan, cımbıza sarılıyorsun. Ama bu öldüren keneler özel imalat galiba. İşin enteresan tarafı bir abonemin çocuğuna gelmiş ve dispansere gitmişler. Kimse ne yapacağını bilememiş. Çok komik. Herşeyi bilen adam olarak hemen bana danışıldı ve olay çözüldü. '00 lira vizite ücreti aldım. Anlamıyorum, anlamıyorum. Keneler öldürüyor, seks öldürüyor, havalar öldürüyor, kanser öldürüyor, verem öldürüyor, et öldürüyor, tavuk öldürüyor... Aman allahım dünya ya bakın...

Sevgili e-günlüğüm moralini bozma biz bunlara inanmayız. Anneanne ve babaanne den öğrendiklerimizle sağ salim yaşarız.

Saygı ve sevgilerimi iletiyor. Kenelerden ve insanlardan uzak sağlıklı yaşam diliyorum.

Her günün bayram olsun.
Yarın görüşmek üzere. Hoşçakal e-günlüğüm.

Biliyor musun? Gözlerimiz, hiçbir zaman büyümez ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez miş...
Güzel söz: "Yüksek bir dağa çıkmak güçlüğünden kaçınırsanız, güzellikleri tam olarak göremezsiniz..." SHAKESPEARE

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..