Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük önerdi...

Evli çiftler anlaşamadıkları için boşanıyorlar. Anlaşmazlıklar boşanma sürecinde daha da kendini gösterir bir hal alıp had safhaya çıkıyor. Çocuk varsa, onunla birlikte bütün aile fertleri ömür boyu taşıyacakları acılar yaşıyor, hafızalarından silinmeyecek kötü anılar oluşturuyorlar. Hiç kimse bu süreçte olanları unutmuyor ve yaşamın her alanında bir daha olmaması için gayret gösteriyor.

Merhaba e-günlüğüm; Adalet sistemimiz de bu süreci daha da uzatmak için yeni bir düzenleme yapmış. Yani; hazır aileler bir birine girmişken ve acı çekerlerken, araya zaman girmeden bu acıyı tazesi ile devam ettirip, iyice aileleri bir birlerine sokalım demiş... Acıları, çileleri, en çok çocukların yıprandığı bu olayı iyice pekiştirelim ki piyasa hareketi olsun... Evlenirken harcadıkları paraların bir kaç katını da boşanırken harcasınlar. Boşanırken nasılsa mahkemelik oluyorlar, hazır avukat tutmuşken mal paylaşımı davasıda birlikte yürüsün diye düşündüler her halde...

Bundan böyle boşanan çiftler mal paylaşımı için en geç 1 yıl içinde dava açmak zorunda kalacak. Çünkü Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, dava açma süresi için '10 yıl yerine 1 yıl' kararını verdi. (ntvmsnbc)

Bana sorarsan e-günlüğüm; insanlar yine ters yapıyor. Evlenirken "hüzün geceleri" düzenlemeleri gerek. Boşanırken de düğün yapmaları gerek. Veya evlenirken düğün yapıyorlarsa, ayrılırkende medeni bir şekilde ayrılıp yine düğün yapsınlar. (mal paylaşımının şerefine) Böylece çocuklar daha az etkilenir ve piyasa hareketi ikiye katlanır. Hep yazar, söylerim. Her şeyimiz ters...

Dün gece oğlum, Joker ile annesine gittiği için Boss ile bahçede beraberdik. Bahçede oturmadan önce bu gün için "rus salatası" siparişimi yapıp hazırladım ve dolaba koydum. Sonra dışarıya çıkıp oturdum. Boss'u görmeye gelen bayanlar oluyor ve bazı akşamlar onlarla sohbet ediyorum. Yok bu bayanlar iyi niyetli, gerçekten Boss'u görmeye geliyorlar. Benimle sohbet etmelerinin sebebi Boss'un dilimizi bilmeyişinden kaynaklanıyor. Dün akşam da sırası ile iki bayan geldi ve onlarla "kapı sohbeti" yaptık. Sonra yine Boss ile baş başa kaldık. (ne kaba adamım içeriye davet etmiyorum.) Yakında Boss'un ayağı iyice iyileşecek ve ben o'nu yürüyüşe çıkaracağım. Bakalım o zaman neler olacak?

Sabah kalkıp kahvaltımı yaptım, Boss'u çıkardım. (ayağında ki yara bir türlü geçmedi) Yerine koydum ve Linda ile işe geldim. Cumartesi günleri insanlar geç kalkıyor. Bir de yaz olunca ortalıkta kimse olmuyor. Apartmanları otoparkları bile boşaldı. Neyse bu akşamda ben tatile gidiyorum. Pazar akşamına kadar ev de ve bahçede tatildeyim. Bol bol güneşlenip, duş alır, bol bol ense, bel, kalça falan yaparım. Ha bir de yıkanıp (iki aydır yıkanmıyorum zaten) manikür pedikür yapacağım.

Öğlene doğru başlayan servislerimi seyyar sauna (arabam) ile yaptım ve bir kaç kez iş yerine gelip üzerimi değiştirdim. Öğle yemeğimi hafif bir yemekle hallettikten sonra biraz dinlenme fırsatı buldum. Zaten iş yerine gelir gelmez üzerimdekileri çıkarıp kurulanıyorum ve atletle oturuyorum. Servise giderken hemen üzerime tişört giyip gidiyorum. (aslında servislere atletle gitsem işler artacak ama olmaz, tecavüze, tacize falan uğrarım...)

Akşam üzeri dikkat ettim yollar bu hafta diğer hafta sonlarına nazaran daha boştu. Demek İstanbul iyice boşalmış. Ekonomik kriz tatile çıkmış. Beni ilgilendirmiyor, ben nasılsa her gün tatildeyim. Ne derler "deliye her gün tatil" (doğru mu yazdım?) Yemeğimi yedim, tatlımı yiyemedim, çünkü tatlı yoktu. Artık gideyim diyorum. Sen de git, ikimizde gidelim. Pazartesi günü yine yeniden yazışırız e-günlüğüm. Hoşçakal (oh be en sonunda kısa bir günlük tutabildim.)

Biliyor musun: Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir miş...
Çirkin söz: ''Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler..." H. Edip Adıvar
Güzel söz: "Geç kalan adalet adaletsizliktir..." Landor

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..