Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '08

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim fakültelerinde İFÖ görevlileri

Sayın Şemseddin Koçak Milliyet Blog da yayınlanan 09.01.2007 tarihli yazısını okudum. Bu yazının başlığı” En iyi öğretmen hangi bölümde yetişiyor” idi. Bu azıyla ilgili, kısaca görüşlerimi açıklamak istiyorum. Sayın Koçak, KPSS sınav sonuçlarına dayanarak bazı saptamalar ve sonuç olarak da öneriler getirmiş. Aslında yanlışlıklar baştan başlıyor. Öğretmen yetiştiren bir okuldan mezun oluyorsunuz, atanamıyorsunuz ve bir mesleğe girmek için, Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS ) girme mecburiyetinde kalıyorsunuz. Kazanırsanız, ya okuduğunuz branş memuru veya tesadüfen kazandığınız herhangi bir memurluk görevine atanıyorsunuz. Bu da yığınlar işsizler ordusu yaratıyor.

Bir meslek okulunu bitiriyorsunuz, o mesleğe giremiyor, başka bir meslek sahibi oluyorsunuz, veya boş geziyorsunuz. Eğer talep azsa, yeteri kadar öğrenci alınsın İki, üç, dört, altı yıl okut, mezun et, sokağa sal. KPSS sınavına tabi tut, bir kısmını memuriyete al, bir kısmını yer kalmadı diyerek salıver. İşte yanlışlık burada, Siyasi mülahazalarla her il’e bir göstermelik yüksek okul açılırsa sonuç budur.

Şimdi gelelim Sayın Koçak’ın düşüncelerine.. Sınav sonuçlarını baz alarak , bazı yönlendirmeler öneriliyor. Bu yazıda, Eğitim Fakültelerinin, eğitim bilimleri derslerinin, İlahiyat Fakültesi Öğretim elemanlarınca verilmesini, iki gün sonra yazdığı yazıda ( cevabı ayrıca vereceğim ) tüm üniversitelerden mezun olanların öğretmen olabileceğini iddia ediyor. Son yazısında da Eğitim Fakültelerinin, İlahiyat fakültelerine bağlanmasını öneriyor.

Bu fakültelerin, sınıf öğretmeni yetiştiren bölümleriyle, Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni yetiştiren bölümlerini nasıl bir tutabiliriz? Nasıl mukayese edebiliriz? Bir defa, sınıf öğretmenliğinin çok geniş alanı vardır. Fen Bilgisinden Edebiyata, Matematikten beceri derslerine, Müzikten Beden Eğitimine, Genel kültürden Din Eğitimine kadar tüm alanlarda yetişmesi lazım. Ama Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yetiştirilen bölümlerde konular daha sınırlıdır. Diğer bir farklılık da, o bölümü tercih eden öğrencilerin çoğu da İmam-Hatip okullarından mezun öğrencilerdir. Bu nedenle KPSS nin sonuçları ölçü olmamalıdır.

Eğitim Fakültelerinin, Eğitim Bölümlerindeki derslerin, İlahiyat Fakültesi öğretim görevlilerince verilmesini nasıl isteyebilir? Onların ayrıcalıkları mı var? Onların diplomaları yaldızlı mı? Bırakın bunları, teklif, diğer öğretim görevlilerine yapılmış bir hakaret olmuyor mu? Onları aşağılamak olmuyor mu acaba.? Aynı çatı altında bulunan bu öğretim görevlilerinin bir kısmının diğerlerine üstünlüğünü benimsemek, ikilik yaratmak değil midir?.

Kusura bakmasın sayın Koçak, ben bunu kabul edemiyorum.

Hoşca kalın.

 
Toplam blog
: 27
: 6561
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

20.10.1934 Rize doğumluyum. İlkokulu Artvin ve Rize'de, ortaokulu Erzincan ve Ulukışla'da, öğretmen ..