Eğitim ve kalitesizliği

İnsanlar arasında ne zaman bir sohbet ortamı oluşsa laf dönüyor dolaşıyor eğitimin yetersizliğine geliyor. Evet eğitim yetersiz ama neden herkes bunu bildiği halde çözüm oluşturabilmek adına bir şeyler yapmıyor. Ya da yapılanlar yetersiz kalıyor.

Biz öğrenciyken zayıf almaya, ödev yapmamaya, okula gitmemeye korkardık. Kılığımıza kıyafetimize dikkat etmek zorundaydık. Dershaneye sadece lise son sınıfta gidilirdi ona da her öğrenci gitmezdi bile. Şimdilerde okullarda verilen eğitimin ve öğretimin kalitesi o kadar düşük ki mecbur kalıyorsun diğer öğrencilere yetişmek için dershaneye gitmeye.

Devlet ilköğretim ve liselerinin kalitesiz eğitim vermelerinin bir çok sebebi vardır bence en önemlileri şunlar:

a- Avrupa’daki mezun sayısını yakalayabilmek için çıkartılan ilköğretimlerdeki sınıfta kalma yok yasası.

b- Okulları iki öğün sisteminde yapıp sınıf mevcutlarının çok yüksek olması.

c- Öğretmen maaşlarının düşük olmasından dolayı öğretmenlerin derslere konsantre olamaması

d- Cep telefonu, internet, internetteki (face book gb) sitelere ulaşımın çok kolay olması ve bu iletişim araçlarında bolca vakit harcanması

e- TV’de günün her saatinde takip edilebilecek bir dizi olması

Elbette bu şıklar uzayıp gidebilir. Ben çok üzülüyorum hem çocuklarımıza çünkü sabah okula, okuldan sonra dershaneye dershaneden sonra ödev yap, test çöz, yemek ye, biraz serbest takıl sonra doğru yatağa. Kurulmuş saat gb çocuğa çocuk olma hakkı bile tanınmıyor. Hem de anne babalara üzülüyorum okul ihtiyaçlarını al, harçlık ver, dershane taksiti öde, dershane harçlığı ver, yol parası ver, kitap parası ver, ver de ver.

Madem okullar var niye dershaneye gidiliyor okulda daha iyi bir öğretim verilse ya. Madem okullar yetersiz ya da dershanede çok iyi öğretiliyor neden okullar var çocuklar sadece dershaneye gitsin. Ama olmaz devlet okulları yetersiz olacak ki dershaneye, özel kolejlere ihtiyaç duyulsun. Dershaneciler ve özel okul sahipleri de para kazansın. Yani parası olan özel okula gitsin, dershaneye gitsin okusun. Parası olmayan kafası iyi çalışıyorsa, çok azimliyse, imkanları elveriyorsa okusun yoksa da kalma yok sistemden ilköğretim diplomasını alsın yeter herkes okumak zorunda değil ya.

Öyle değil işte herkes okumak zorunda, herkes en azından liseyi hakkıyla bitirmek zorunda. İnsanlar en azından liseyi bitirsin ki hayatı daha iyi tanıma şansı olsun, tarih, sanat, edebiyat’ın ne olduğunu bilsin önemini kavramaya çalışsın, geçmişini ve gelecekteki tehditlerin ne olabileceğini anlasın. Fizik, matematik, kimya, biyoloji okusun ki dünyadaki olayların nasıl oluştuğunu, nasıl devam ettiğini çözmesini sağlasın.

Artık MEB’lığı okullara bir el atmalı. Dersaneye gerek duyulmamalı.

a- Öncelikle sabahçı öğlenci sistemini yeniden getirip sınıf mevcutlarını düşürüp aynı zamanda boştaki öğretmenlerin ataması yapılmalı. İşsizliğe de katkı sağlanmış olur bu sayede

b- Öğretmen maaşları arttırılmalı ve kesinlikle tüm öğretmenlerin pedagojik formasyon eğitimi alması sağlanmalı ve gerekirse öğretmenlere de Hipokrat yemini gb yemin ettirilmeli ki ilgisiz öğrenciyi de kazansın öğretmen ve çocuklara sevgi versin.

c- RTÜK yayınlara el atmalı eğitici ve öğretici yayınlara ve belgesellere ağırlık verilmesini sağlamalı.

d- Okullar maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ücretsiz okul kursları, etüt dersleri ve internet hizmeti vermeli.

Bunun gb bir sürü çözüm bulunabilir eğer ki gerçekten eğitim isteniyorsa.Unutmayalım çocuklarımız bizim geleceğimiz.