Önyargı ve değerler

Gözlemlerimiz tecrübelerimiz ya da dinlediğimiz nasihatler sonrasında herhangi bir konu ya da kişi hakkında önyargıya sahip olabiliyoruz. Yani bir kişinin hatasını iki kez tespit etmişsek kişi hakkında hemen önyargımız sabitleniyor. O kişi bu yaptığından gerçekten pişmanlık duysa ve kendini düzeltmiş bile olsa biz önyargıyı oluşturmuş olduğumuzdan artık o kişiye güvenimiz kalmıyor ve itimat etmiyoruz.

Peki ya değerlerimiz; Affetme, Anlayış gösterme, Şans verme, Nasihat verme....

Önyargı sahibi olmak hem sahibine hem de önyargılı olunan kişiye acı verir. Hz Mevlana ne demiş; "Bin kere tövbe etsen bin kere tövbeni bozmuş olsan yine gel"  Belki kişi hatasını anladı kendini düzeltti o döneme geldi de biz kıramadığımız ön yargılarımızın kurbanı oluyoruz.

Önyargımız sadece insanlara karşı değil tabiki, iş yerlerine resmi dairelere, hastanelere, resmi kuruluşlara , muhalefete hükümete karşı da olabilmektedir. Canımız bir kaç sefer nerde yanarsa orayı mimleyip ordan umudu kesiyoruz.

Oysa hayat sürekli değişerek devam ediyor. Değişiyor çünkü dünya dönüyor ve hiçbirşey de yerinde saymıyor. O halde kurumlar da bu değişimden payını alabilir yeniliğe ayak uydurup insanların karşısında değil de yanında olmayı tercih etmiş olabilir.Çünkü insan varsa ihtiyaç varsa bu kurumlar ayakta durabilir.

Bu konuda önyargımızı kırmadan önce tabiki takip ve gözlemlerimizi elden bırakmamak gerekiyor. Bizim umutlarımız devam edebilir ama üçüncü dördüncü şansı hakedeyormu. Bir de bizlerin de bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor. Toplumsal bilinçlenme, medya ve sosyal ağları iyi kullanma, şikayet ve talep dilekçeleri verebilme gb..

Önyargılarımız dan daha kolay kurtulabilmek için değerlerimize sahip çıkmalıyız. Aileye, çocuk yetiştirmeye, okul öğretimine, çizgi film, dizi film ve diğer programlara, kitle iletşim araçlarındaki paylaşımlara çok dikkat etmeliyiz. Önce evimizden çocuklarımızdan başlayarak adaleti, ahlakı, paylaşmayı, etik olmayı, doğruluğu, dürüstlüğü öğretmeliyiz hata yapanlar farkına varıp dönebilsin hatalarından.

Öbür taraftan önyargılarımız da haklı çıkma ihtimalimiz de var. Ama umut negaif düşünmekten çok daha önemlidir. Belki de içimizden aklımda diyerek diyerek umut etmeli ve bir şans daha vermeliyiz.

Müslüman bir Türk toplumu olarak çok güzel değerlerimiz var bu değerlerimizi önyargımıza kurban etmemeliyiz. Yapıcı olmak zorundayız yıkmak kolay çünkü yapmak zor...